88.BÖLÜM

1.5K 83 33
                                    

Kahvaltıdan kalktıktan sonra dedem yine her zaman ki gibi evden çıktı. Sabah bir gidiyor ancak akşam geliyor. Bir insan evde durmayı ancak bu kadar sevmez. Galiba Emre de yaşlanınca böyle olur. Dedem çıktıktan sonra üçümüz birlikte sofrayı toplayıp küçük bir temizlik yaptık. Bugün annemin izinli olması çok iyi oldu. Kendimi yalnız hissetmiyorum.





- " Bugün bir markete gidelim." dedi anneannem, anneme.

- " Olur gideriz. Defne sende gelirsin."

- " Bilmem bakarız."

- " Ya da evde kalsın dinlensin bence. Zaten hamile hali ile geldiğinden beridir çok iş yaptı." dedi anneannem.





Birisi söyleyene kadar hamile olduğumu hatırlayamamam normal mi ? Neden hala bunun sorumluluğunu ve varlığını kabul edemedim daha doğrusu alışamadım bilmiyorum. Belki de sürekli üzerinde durulsa, konuşulsa böyle olmazdım. Bu da yine Emre den kaynaklı. Onun ruhsuzluğundan dolayı bende başından beridir böyle hissizlik içindeyim.





- " Dönünce bir kontrole gidin." dedi annem.

- " Evet gideceğiz zaten mecbur."

- " Umarım cinsiyeti hemen belli olur."

- " Bakalım."

- " Marketten önce bir Ceylanlara mı bir uğrasak ? Bayadır çağırıyorlar adlında." dedi anneannem konuyu değiştirerek.

- " Olur uğrarız."

- " Ceylan kim ?" dedim anneme.

- " Komşu."





Neyse onlar evde yok iken bende biraz dinlerim çünkü odada biraz fazladan vakit geçirsem hemen yanlarına çağırıyorlar. Yanlarında otursam, sıkıldığım belli oluyor bu sefer de ben rahatsız oluyorum. Şimdi onlar yok iken rahat rahat Emre'nin özlemini çekip kendimi dinlerim.




*******

- " Hadi kızım görüşürüz, bir şey olursa hemen ara."

- " Tamam."

- " Evden falan çıkacağın zaman ara haber ver."

- " Tamam anne."

- " Biz iki saat olmadan hemen geliriz merak etme."

- " Tamam sende beni merak etme. Aklın bende kalmasın, iyiyim ve çocuk değilim. "

- " Neyse hadi kapat kapıyı." dediğinde kapatıp koltuğa oturdum.






Ohh beee özgürlük. Annemin sıkı tembihleri beni artık daha çok yoruyor. Önceden de yorulurdum ama yaşadım ilerledikçe bu daha ileri seviyeye ulaştı. Neyse şimdi gidip odadan telefonumu alacağım ve sonra Emre'nin sayılı resimlerini açıp özlem gidereceğim. Odaya girdiğimde yatağın üzerinden telefonu aldım. Bir kez olsun şu telefonu elime aldığımda aradığını görsem ne olur sanki ? Yok ama adam ruhsuz. Hiç mi insan özlemez ya demek ki yokluğum onun için baş edilebilir bir şey ki hiç ihtiyaç duymuyor. Birde bana bak... Yatarken Emre, kalkarken Emre, yemek yerken Emre.... Zil çaldığı an da bir anda bir irkilme yaşadım. Sanki ilk defa kapı zili sesi duyar gibi. Büyük ihtimalle annem yine bir şeyi unuttu. Zaten ne zaman evden tam çıkabiliyor ki... Odadan çıktığımda zil bir daha çalınca adımlarımı hızlandırarak kapıya gittim ve açtım. Gözlerime inanamıyorum....





- " Emre ?" dedim ağzımı ve gözlerimi şaşkınlıkla açarak.





Allahım kalbim duracak şimdi.... Resmen kalp atış sesimi kulaklarımda hissediyorum ve yankısı sanki tüm dünyaya yayılıyor gibi. Gözlerini benden çekmeyerek içeriye girdi ve donup kalarak tuttuğum kapıyı kendisi kapattı ve bana döndü. Ellerim buz gibi oldu ve resmen bacaklarım titriyor. Aşkımdan öleceğim galiba.





TUTKULU AŞK 2 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin