26.BÖLÜM

1.8K 90 40
                                    

Profiteroller soğuduktan sonra tatlı tabağına birkaç tane koyup elime alarak salona geldim ve televizyonu açtım. Şuan kendimi sevgilisinden ayrılmış ve depresyon geçiren bir kız gibi hissediyorum.






- " Güzel olmuş." dedi annem mutfaktan çıkarak.

- " Afiyet olsun."

- " Sen hala yemek yemedin dimi ?"

- " Hayır."

- " Saat iki buçuk olmuş hala açsın ve bu aç mide ile tatlı yiyorsun. Ben sana hiç bir şey demiyorum. Aferin devam et böyle."

- " Anne lütfen üzerime gelme. Açlıktan öleceğim kıvama gelince yerim."

- " Tatlı yedikten sonra hiç gelmez o iştah. "

- " Aman gelmesin. "

- " Bu yaştan sonra seni döveceğim. " dedi çatık kaşlarıyla karşıma oturarak.

- " Anne biz önceden evde ne yapıyorduk ?" dediğimde annem aldırmaz bir şekilde çatık kaşlarıyla alttan alttan güldü.

- " Sıkıldın dimi ? "

- " Evet."

- " Daha çok sıkılacaksın. Sen artık evlisin. Emre ile sevgili olduğunuz da ki gibi olmazsınız yani ondan ayrı kalman artık zor. İşte evlilik böyle bir bağ getiriyor anladın mı ?" dediğinde biraz düşündüm ve sanırım haklı.

- " Hadi gel dışarıya çıkalım biraz anne kız. "

- " Bilmiyorum ya hiç canım istemiyor. Canım sıkılıyor ama yerimden de kalkmak istemiyorum."

- " Alışveriş yapacaktın işte onu halledelim. "

- " Evet ya birde öyle bir iş vardı. Aslında çok önemli bir ihtiyaç ama hiç halim yok. "

- " Hadi hadi kalk gidiyoruz. Sana kalsa üşendikçe ertelersin. Şöyle çıkalım güzel güzel yeni şeyler alalım. Artık farklı bir tarz yap kendine. Hala kaç senelik şeylerin var. Birde bir kuaföre gidelim istersen. Değişiklik iyidir. "

- " İyi hoş söylüyorsun da benim bunlara enerjim yok. "

- " Defne kaç gündür yordun beni cidden. Kalk çabuk ! " dediğinde ayağa kalktım ve bir şey demeden odaya çıkıp, üzerimi değiştirdim.






Neyse belki de alışveriş yapınca biraz kendime gelirim. En azından aklım dağılır çünkü evde kalıp kara kara düşününce duvarlar üzerime geliyor sanki. Kendi kendimi bunaltıyorum.







*****

Kuaförden saçlarımda ki kırıkları alıp ucundan biraz kestirdikten sonra çıktık ve bir taksiye bindik.






- " Bak güzel oldu saçların. Beline kadar geliyordu ama uçları kırıktı şuan daha iyi oldu hem bakımlı hem de biraz kısaldı." dedi annem.

- " Evet zaten boyu dirseğimin hizasında olunca daha iyi oluyor. Neyse iyi geldi çıkmak, sayende." dedim gülümseyerek.

- " Gelir tabi. Bir kadın ancak böyle stres atar. Bak bir sürü de kıyafetin oldu. Bunlarla yeniden bir dolap oluşturursun."

- " Evet daha uzun bir süre alışveriş ihtiyacım olmaz sanırım. Üstümden yük gitti. "

- " Ve kendine geldin. Seni böyle görmek güzel." dediğinde başımı omuzuna dayadım.






Taksiden indikten sonra ellerimizde dolu poşetlerle zar zor eve girdik. Nedense içimde birden tuhaf bir şey oldu. Değişik bir burukluk yaşıyorum şuan. Nasıl böyle durduk yere duygu değişimleri yaşıyorum bilmiyorum ama çok tuhaf bir his oldu.






TUTKULU AŞK 2 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin