31.BÖLÜM

1.8K 78 24
                                    

Emre'nin sırt çantasına birkaç parça kıyafet koyduktan sonra sandalyenin üzerine koydum. Elinde telefona bakarak odaya girdi.





- " Bileti ayarladık." dedi yatağa uzanarak.

- " Saat kaça ?"

- " 13.30"

- " Keşke biraz daha akşama olsaydı."

- " Keşke ama en azından birlikte kahvaltı etme fırsatımız var."

- " Evet bu da bir şey." diyerek bende yanına uzandım.

- " Acaba sen Kıvançlar'da mı kalsan ben gelene kadar."

- " Böyle bir şeye ne gerek var ? Hayatımda ilk defa tek kalmıyorum biliyorsun. "

- " Evet ama içim hiç rahat etmiyor Defne. "

- " Biz evlenmeden önce de bu böyleydi biliyorsun. Tek kalmaya çok alışık bir bünyem var. İki sene annemin olmadığı boş bir evde kaldım hiç de bir şey olmadı."

- " O zaman bir şey yapamıyordum. Yanında kalmama izin vermiyordun ama şimdi durum bambaşka."

- " Bir şey olmaz merak etme. Alt tarafı birkaç gün. " dedim elimi döşüne koyup sarılarak.

- " O birkaç gün benim için birkaç sene gibi gelecek."

- " Benim için de öyle. "

- " Sen mümkün olduğunca evden de çok çıkmamaya çalış. "

- " İşe gidicem biliyorsun." dedim gülerek.

- " İşe mi ? Birde yarın o Ateş ile eğitimin vardı dimi ?"

- " Evet. "

-" Olmaz. Ben babamla konuşurum ben gelene kadar gitmezsin. "

- " Ya hayır Emre, o zaman çok sıkılırım evde. Zaten sen evden çıkar çıkmaz ben sıkılmaya başlıyorum ve saatler geçmek bilmiyor. En azından ile gideyim ki aklım dağılsın, lütfen."

- " O şerefsiz benim yokluğumu kullanmasını bilir ama." dedi gergin bir şekilde.

- " Neden sürekli böyle şeyler düşünüyorsun anlamıyorum. Bana bir zararı yok ki. Eğitim dışında konuştuğumuz da yok. Gayet normal bir şekilde konuşup, ayrılıyoruz. "

- " Ben baştan düşüncelerimi söylüyorum, olursa kaçacak delik bulsun kendine."

- " Sen önce git o Melek denen şeytana haddini bildir. Yoksa bu gidişle o da kaçacak delik arayacak kendine."

- " Melek mi, o ne alaka ? "

- " Ne mi alaka ? Geçen gün benim gözümün önünde, resmen odadan çıkmamak için ne kadar ısrar etti hatırlarsan."

- " Tamam biraz yakın gibi davranıyor ama tehlikeli değil ama Ateş'in niyeti başka. "

- " Asıl Ateş normal. Ciddi bir şekilde konuşuyor, işini yapıyor. Melek ise tam bir yılışık. Kadının korkusu yok ya. Benim gözümün önünde sana yürüyecek kadar şeytan."

- " Abartma. Aynısı o Ateş için geçerli asıl. "

- " Asıl Melek için. "

- " Şimdi bunlar yüzünden tartışacak mıyız ? Son sözüm şu, kendini o itten koru. En ufak bir yanlışında gel direkt bana söyle. Eğer ben kendim öğrenirsem çok kötü olur."

- " Benim de son sözüm şu, kendini o sinsi şeytandan koru. Sana yaklaşmasına izin verme eğer olur da amacını anladıktan sonra dikkate almayıp yine iletişimde olmaya devam edersen o zaman Melek'den önce seni döverim." diyerek elimi döşünden çekip arkamı ona dönerek yattım.

TUTKULU AŞK 2 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin