Emre'nin sırt çantasına birkaç parça kıyafet koyduktan sonra sandalyenin üzerine koydum. Elinde telefona bakarak odaya girdi.
- " Bileti ayarladık." dedi yatağa uzanarak.
- " Saat kaça ?"
- " 13.30"
- " Keşke biraz daha akşama olsaydı."
- " Keşke ama en azından birlikte kahvaltı etme fırsatımız var."
- " Evet bu da bir şey." diyerek bende yanına uzandım.
- " Acaba sen Kıvançlar'da mı kalsan ben gelene kadar."
- " Böyle bir şeye ne gerek var ? Hayatımda ilk defa tek kalmıyorum biliyorsun. "
- " Evet ama içim hiç rahat etmiyor Defne. "
- " Biz evlenmeden önce de bu böyleydi biliyorsun. Tek kalmaya çok alışık bir bünyem var. İki sene annemin olmadığı boş bir evde kaldım hiç de bir şey olmadı."
- " O zaman bir şey yapamıyordum. Yanında kalmama izin vermiyordun ama şimdi durum bambaşka."
- " Bir şey olmaz merak etme. Alt tarafı birkaç gün. " dedim elimi döşüne koyup sarılarak.
- " O birkaç gün benim için birkaç sene gibi gelecek."
- " Benim için de öyle. "
- " Sen mümkün olduğunca evden de çok çıkmamaya çalış. "
- " İşe gidicem biliyorsun." dedim gülerek.
- " İşe mi ? Birde yarın o Ateş ile eğitimin vardı dimi ?"
- " Evet. "
-" Olmaz. Ben babamla konuşurum ben gelene kadar gitmezsin. "
- " Ya hayır Emre, o zaman çok sıkılırım evde. Zaten sen evden çıkar çıkmaz ben sıkılmaya başlıyorum ve saatler geçmek bilmiyor. En azından ile gideyim ki aklım dağılsın, lütfen."
- " O şerefsiz benim yokluğumu kullanmasını bilir ama." dedi gergin bir şekilde.
- " Neden sürekli böyle şeyler düşünüyorsun anlamıyorum. Bana bir zararı yok ki. Eğitim dışında konuştuğumuz da yok. Gayet normal bir şekilde konuşup, ayrılıyoruz. "
- " Ben baştan düşüncelerimi söylüyorum, olursa kaçacak delik bulsun kendine."
- " Sen önce git o Melek denen şeytana haddini bildir. Yoksa bu gidişle o da kaçacak delik arayacak kendine."
- " Melek mi, o ne alaka ? "
- " Ne mi alaka ? Geçen gün benim gözümün önünde, resmen odadan çıkmamak için ne kadar ısrar etti hatırlarsan."
- " Tamam biraz yakın gibi davranıyor ama tehlikeli değil ama Ateş'in niyeti başka. "
- " Asıl Ateş normal. Ciddi bir şekilde konuşuyor, işini yapıyor. Melek ise tam bir yılışık. Kadının korkusu yok ya. Benim gözümün önünde sana yürüyecek kadar şeytan."
- " Abartma. Aynısı o Ateş için geçerli asıl. "
- " Asıl Melek için. "
- " Şimdi bunlar yüzünden tartışacak mıyız ? Son sözüm şu, kendini o itten koru. En ufak bir yanlışında gel direkt bana söyle. Eğer ben kendim öğrenirsem çok kötü olur."
- " Benim de son sözüm şu, kendini o sinsi şeytandan koru. Sana yaklaşmasına izin verme eğer olur da amacını anladıktan sonra dikkate almayıp yine iletişimde olmaya devam edersen o zaman Melek'den önce seni döverim." diyerek elimi döşünden çekip arkamı ona dönerek yattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTKULU AŞK 2
Teen FictionDefne ve Emre'nin aşkı, hiç beklemedikleri bir şekilde evlilik ile sonuçlanmıştı. Bir sürü zorluklar yaşamalarına rağmen, aşkları bütün zorlukları aşarak onlara çok güzel şeyler sundu ama bakalım evlilik hayatı onlara iyi gelecek mi ?