Bu kitabı düştükçe hep ayağa
kalkan,umudunu hiç kaybetmeyen
okurlarıma ithaf ediyorum.
İyiki varsınız,iyiki kalemimde
can bulmuşsunuz!🖤Buraya okumaya başladığınız tarihi bırakın bakalım;
Herkese iyi okumalar💘Annemin tiz sesiyle gözlerimi zar zor hafifçe araladım.
"Deniz! Kime diyorum ben?! Çabuk aşağı in."
Sıkıntılı bir nefes alıp yatakta doğruldum. Komodinin üzerindeki telefonuma uzanıp tuş kilidini girdim.
"Sevgilim kişisinden 2 adet okunmamış mesaj!"
Mesaj sayfasına girip mesajlara göz gezdirdim. Dün bütün gece pazartesi gireceğim sınava hazırlandım. Ancak Eren mesajlarımı tüm gece görmemişti. Sabaha karşı 6.25 de ben uyurken mesaj atmış.
"Canım şarjım bitmişti görmedim mesajını."
"İyi Uykular🌼"
Telefonu tekrar komidine koyup ayağı kalktım. Dolabımdan siyah tulumumu çıkarıp hızla üzerimi değiştirdim. Beyaz ceketimi de askıdan çıkarıp yatağıma fırlattıktan sonra hafif bir makyaj yaptım. Saçımı at kuyruğu şeklinde toplayıp çantamı da alıp aşağı indim.
Ben salona girdiğim sırada annem de bavulunu aşağı indiriyordu.
"E kahvaltı hani?" Diye mırıldandım hafifçe.
"Senin keyfini mi bekleyeceğim ben?! Seslendim gelmedin kaldırdım sofrayı. Arabaya benzin alırken atıştırırsın birşeyler. Baban gelecek birazdan."
"Anne!" Dedim sertçe. "Bilmiyormuş gibi konuşma. Dün bütün gece sınava çalıştım. Uykusuzum yorgunum. En önemlisi oldukça gergin bir dönemdeyim. Geç kalkmam çok doğal değil mi? Zaten geç kaldığımız falanda yok babam daha gelmemiş."
Ben kendimi bildim bileli hep didişir dururduk. Çoğu zaman benden nefret ettiğini bile düşünürdüm. Benden çok aile dostumuzun kızına daha çok değer verirdi. Varsa yoksa Zehra...
Hatta tüm bu telâşı Zehra için. Akşama Kınası yarın ise düğünü olduğu için İzmire gitmemiz gerekiyordu.En sinirli bakışlarını üstümde gezdirirken
"Bavulumu alıp geliyorum." Deyip odama çıktım. Kapı girişindeki bavulumu ve komodinin üzerindeki telefonumu alıp aşağı tekrar indim. Zilin çalmasıyla annem kapıyı açmaya gitti. Babam içeri geçerken oturduğum sandalyeden kalkıp babama sarıldım."Hoşgeldin babacımm."
"Hoşbuldum güzel kızım. Ne güzel olmuşsun sen öyle."
Minik bir tebessümle teşekkür ettim.
"E hadi bakalım,hazırsanız çıkalım. Geç kalmayalım havaalanına."
"Hazırız Selim Hazırız. Alın bavullarınızı da çıkalım."
Ben babamla kendi bavulumu alırken annem de kendi bavulunu aldı. Bavulları bagaja koyduktan sonra evi kitleyip yola çıktık.
-
Havanın sıcaklığı beni oldukça daraltırken Camımı çok az araladım.
Babam tek eliyle ceketinin cebinde birşey ararken tek eliyle arabayı kullanmaya devam ediyordu.
"Ne arıyorsun baba?" Diye sordum fakat babam bana cevap vermek yerine annemin önündeki torpidoya eğildi. "Allah Allah nerde bu?"
Bakışlarımı torpidodan çekip Cama kaydırdığımda üzerimize doğru bir tırın geldiğini gördüm.
"Baba dikkat et.Tır geliyor!" Ani bir şekilde bağırıp babama baktım. Herşey saliseler içinde gelişti. Tırın bize çarpmasıyla son hatırladığım şey etrafta başımı ağrıtan uğultu sesleriydi.
-
Yeni kurgumla hepinize selamlar arkadaşlaar :)
Beni fazla daraltmazsanız güzel güzel ilerleriz diye düşünüyorum.
Bir gün belirleyeceğim. Sadece haftada 1 gün part atacağım. Giriş bölümü olduğu için oldukça kısa bir part oldu farkındayım. Diğer part olması gereken uzunlukta olacak. Düşüncelerinizi yazmayı unutmayın. Bol oy ve yorum bekliyorum :)

ŞİMDİ OKUDUĞUN
VAVEYLA
Romanceİki zıt kutup, iki imkansız yol. Bir yol Deniz, bir yol Ateş... Ortası imkansızlık. Zıt kutuplar birleşir miydi? İki kişilik savaştı bu. Ama bu savaşta tek kişilik cesur yoktu. Ateş yaklaşırsa sönerdi, ya da yok ederdi. Deniz yaklaşırsa yok olurdu...