Bölüm Şarkısı; Cem Adrian-Kayıp
Bölüme başlamadan önce şarkıyı dinleyenler tam bu satırın altına en parlak yıldızlarından bırakırsa çok sevinirim.
İyi okumalar dilerim... ^_^
Ateş hızla evi toparladıktan sonra taksiyi çağırdı. Rehabilatasyon Merkezi'ne doğru yol aldık.
Kısa bir süre sonra varmamız ile Ateş beni kucaklayıp taksiden indirdi.
Taksici bagajdan tekerlekli sandalyeyi çıkarıp açık konuma getirdikten sonra Ateş beni sandalyeye oturttu.
Ücreti ödeyip Rehabilatasyon Merkezi'nin içine girdik.
Bekleme alanına geçtik. Ateş beni kendine doğru çevirip karşımdaki koltuğa oturdu.
Ellerimi karnıma dolayıp etrafı incelemeye başladım.
Karnıma giren kramplar daha çok kasılmama neden oluyordu.Ateş sanki bunu hissetmiş gibi ellerimi karnımdan çekti. Ellerimi ellerinin arasına aldı.
"Kasma kendini." Diye fısıldadı gülümseyerek.
"Hıhım." Diye onaylarken içeri fizyoterapist olduğunu sandığım orta boylarda siyah küt ve kâkülü olan bir kadın girdi.
"Deniz Sever?" Diyerek gülümsedi.
"Evet." Dedik Ateş ile aynı anda.
"Buyrun geçelim içeriye." Dedi kadın gülümseyerek. Ateş ayaklanıp arkama geçti. Tekerlekli sandalyeyi kadının girdiği odaya götürdü.
Önüme geçip yere çöktü. Gülümsedim. Benimle ilgilenişi o kadar güzeldi ki...
Botlarımı ayaklarımdan çıkarıp köşeye bıraktı. Paltomu da çıkarıp askılığa astıktan sonra beni kucaklayıp yerdeki mindere uzattı.Etraf beyaz ağırlıklıydı. Karşıdaki ufak beyaz dolabın yanında orta boyutta bir boy aynası vardı. Boy aynasının yanında kırık beyaz renkte bir raflı dolap bulunuyordu. Sağ tarafımda kalan minik bir 4 basamaklı merdiven bulunuyordu. Hemen merdivenin bitiminde duvara dayalı 1 minder daha duruyordu.
Ateş başımın önüne geçip bir eliyle saçlarımı okşamaya başladı. Diğer eliyle ise bir elimi elinin arasına aldı.
İşte başlıyorduk...
-
40 dakikalık dersten sonra Ateş aynı özenle botlarımı giydirdi. Paltomu da askılıktan çıkarıp üzerime yerleştirdikten sonra Adının Semra olduğunu öğrendiğim fizyoterapiste döndük."Yarın sizi tekrar bekliyorum. Bu sefer 2 saat üst üste ders göreceğiz." Dedi kadın tebessümle.
"Tanıştığıma çok memnun oldum." Diyerek Ateş'e ve bana elini uzattı.
Elini sıktıktan sonra taksiyi çağırıp evin yolunu tuttuk.
Eve girdiğimde kendimi çok yorgun hissediyordum. Uyanık kalmak ve uyumak arasındaki ince çizgide bir o yana bir bu yana sallanıyordum.
Ateş beni koltuğa bıraktıktan sonra paltolarımızı odaya bırakıp yanıma geldi.
Karşımdaki sehpaya oturdu. Ellerimi ellerinin arasına aldı. Gülümsedim.
Belki de hiç içten gülümsemediğim kadar içten gülümsüyordum ona.
"Nasıl hissediyorsun kendini?" Diye sordu tebessümle.
"Yorgun,biraz mutlu biraz da mutsuz." Dedim dudak bükerek.
"Neden mutsuzsun?" Dedi hüzünlü çıkan bir tonla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VAVEYLA
Romanceİki zıt kutup, iki imkansız yol. Bir yol Deniz, bir yol Ateş... Ortası imkansızlık. Zıt kutuplar birleşir miydi? İki kişilik savaştı bu. Ama bu savaşta tek kişilik cesur yoktu. Ateş yaklaşırsa sönerdi, ya da yok ederdi. Deniz yaklaşırsa yok olurdu...