Ben, odasını dağıtıp bir daha toplamayan o çocuktum. Elini prize sokan, süt kutusunu başına dikerek içen, annesinin terliğinden korkup kaçan kişiydim. Karşıdan karşıya geçerken sağa sola bakmaz, adımımı atardım. Ölümün beni bulamayacağına inancı tam...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Cehennemden biraz daha serin bir dünya.
|•••|
Bu haftaki nöbetim -Eren bir haftalık izinde olduğu için onun davalarına da baktığım hafta- polisiye zihnime iyi gelecek bir vakaya denk gelmişti. Bahtı ve Ege, Deva ve beni ekip arabasıyla duraktan aldıktan sonra direk Esenboğa havaalanına gittik. Giriş katta ki erkekler tuvaletinin orta kabininde bir erkek cesedi bulunmuştu.
"Cinayet olduğunu sanmıyorum." Dedi Nevzat komiser. "Muhtemelen kötü bir anda gelen kalp krizi."
Başımı sallarken "Belki." Diyordum. "Otopsi öncesi kesin kanıya varamıyorum."
Ne çıkacağı konusunda epey meraklıydım. Saha kıyafetlerini giydikten sonra tuvalete girdim. Yanımda gelen Ali komiser bilgi vermeye başladı.
"Görevli tarafından bir tuhaflık olduğu fark edilmiş. İfadesine göre üç saat arayla üç kez temizlik kontrolüne gelmiş. Akşam saat dokuz da, tam on iki de ve son olarak gece üçte. İlk gelişinden itibaren kabini hiç boş görmemiş. Temizlemek için her seferinde beklemiş çıkan olmayınca son seferinde kapıyı çalmış ama karşılık veren olmamış. Aşağından bakınca birinin klozette oturduğunu görüyorsunuz ama hiç ses yok. Güvenlik görevlilerine haber verilince kapı açılmış. Adam böyle bulunmuş."
Klozette oturan adamın başı geriye düşmüşken elleri kucağındaydı. Ayaklarının sağ tarafında büyük bir sırt çantası vardı. Kustuğu için etraf pisti. Her hangi bir kanama ya da yaralanma söz konusu olmadığı için öldürülmüşe benzemiyordu.
Zeynep komiser "Güvenlik kamerasından teyit edildi." Dedi. "Tuvalete girip çıkmayan kişi o. Adam akşam saat sekiz civarı tuvalete girmiş ve şu an saat sabah beş."
"Çok uzun bir zaman..."
Ali komiser "Singapur vatandaşı." Dedi. "Adı Javier Xavier. 27 yaşında, New York'a gidiş bileti üzerinden çıktı."
Başımı salladım. "Burada işimizi halledelim. En iyi sonuç otopsisinde çıkacaktır." Dedim. "Fotoğrafları çekildi mi?"
