Ben, odasını dağıtıp bir daha toplamayan o çocuktum. Elini prize sokan, süt kutusunu başına dikerek içen, annesinin terliğinden korkup kaçan kişiydim. Karşıdan karşıya geçerken sağa sola bakmaz, adımımı atardım. Ölümün beni bulamayacağına inancı tam...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sanırım ben sadece bir insanım, Canımı yakan bir dünyadayım.(*)
•
Lügatında ne kadar çok kelime olursa olsun; kendini anlatmak için bazen sessizliği seçersin. Ve insan oluşun yatar çaresizliğinin altında... bazen acı vardır tüm hayatının merkezinde... gün gelir acıyla yaşamayı da öğrenirsin... insanlığın içinde sevmeye ve sevilmeye dair mutlak bir gizem saklıdır... keşfederek öğrenirsin... düşe kalka bazen ne uğruna olduğunu bile bilmediğin savaşların olur ve ardından hayatta kaldığın büyük savaşlar verirsin... sadece ve sadece insan olduğunla kalır, kalbin yine atsın istersin... yaşam öyle bir büyüdür ki kopamazsın da... bir tanedir ömür ve senden başka da yoktur. Çok geç olmadan farkına varman gereklidir.
Sev. Sevil. Sevdir. Bir kere değil; hak ettiğin kadar... yaşamış birinin ölü hayatına dair derin bir kesiktir bu hayatta aşk... buluna da bulamayana da musallat olan kara bir lanettir... kaybettiğini bile en güzel şekilde anımsatacak türden sıcak bir ateştir... aşkın da yaşamın da kıymetini bil. Bu hayat sana yalnızca bir emanettir.
•
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
•
"Otopsi yapıldıktan sonra beyin tekrar kafatasının içine konulmaz; zira kesilen beyin kafatasından kan sızdıracaktır dolayısıyla kefeni kana bulayacaktır... Ölü yakınlarının da hoşuna gitmeyecek bu hadiseyi engellemek için beyin ya çöpe atılır ya da açılmış olan karın boşluğuna konulur... Yani otopsi yapılan insanların kafataslarında beyin yoktur..."
Bu bilginin ardından iki staj öğrencisinin yüzüne bakıp başımı sallayarak devam ettim.
"Soğukkanlı olmak bu müdahale için yetmez. Duygularınızdan iç ve dış korkularınızdan arınmış olmalısınız. Önünüzde yatan ölünün ruhunu da göz ardı etmeden duruma bir bilim insani olarak yaklaşmak en makulüdür."
