41: ROMEO ÖLMEK İSTİYOR

2.4K 382 298
                                    

•ROMEO ÖLMEK İSTİYOR•

•ROMEO ÖLMEK İSTİYOR•

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ölüm mü aşık oldu sana?
İnanayım mı onun bu karanlıkta sevgilisi olasın diye seni sakladığına?


|YAĞIZ ÜSTÜN|

Arabada yerimizi alırken yanımda tedirgin bir o kadar da gergin bir şekilde oturan Devran kadar panik içindeydim. Takip cihazı açıldığı anda yer tespit edilirken bizden görüntüleri saklamışlardı. Midemin gerisinde kıpırdayan ağrıyla birlikte bir bilinmeyene doğru gittiğimizi biliyordum. İçimde oluşan karamsar hissiyat beni yiyip bitirirken bir an önce Deva'yı iyi bir şekilde kurtarmak, bu felaketler silsilesinin içinden çekip almak istiyordum. Yağan yağmur işleri daha da zorlaştırıyordu. Bu araba daha hızlı gidemez miydi? Deva neden cihazı bu kadar geç çalıştırmıştı? Yoksa... o çalıştırmamış mıydı? Katil ya ondan önce bulduysa ve çalıştırıp alakasız bir yere attıysa...

Gözlerimi yumup başımı arkaya yasladığım da dişlerimi sıkıyordum. Sinirden çok fazla gerilmiştim. Huzur neden bizden bu kadar uzaktı? Neden sevdiklerimle sınanıp duruyordum? Dağına göre kardan fazlası yağmıştı benim omuzlarıma... daha fazlası olmasın... ona bir şey olmasın istiyordum...

"Deva iyi." Dedi Devran. "Bir yere saklanıp bizi beklediğine eminim."

Gözlerimi usulca açtım. Sesinde ki çaresizlik beni boğdu. Sadece başımı salladım. Onu telkin edecek sözleri bulamadım. Ellerimi yumruk yapıp sıkarken ben de öyle olması için dua ediyordum.

Sonunda duran arabadan inmemize izin verilmezken polisler kullanılmayan fabrikanın etrafını düzinelerce araba olarak sarmıştı. Telsizlerden sürekli olarak görev adına anonslar geçiliyordu.

Devran "Biz de gidelim." Dediğinde omzundan tutup onu durdurdum.

"İçeri girmelerini bekle." Dedim. "Deva'yı tehlikeye atamayız."

Dakikalar içinde polis ekipleri içeri girmek için emir beklerken Devran ile birlikte arabadan dışarı çıktık. Yağmurun altında herkes büyük bir kaosun içindeydi. Göz gözü görmezken ıslanmayı umursamıyordum. Üzerimdeki kurşun geçirmez yeleği düzeltip tam karşıya baktım. Koyu gri göğün içinde şimşekler çakarken bardaktan boşalırcasına yağıyordu yağmur. Birini boğmak ister gibiydi. Öfkeliydi. Cehennemden gelmiş korkutucu bu fabrikayı hatırlıyordum. Mezar Taklitçisinin ilk cesedini burada bulmuştuk. Deva ile buraya biz daha önce gelmiştik. Şimdi bu lanet yere onun için geldiğime inanamıyordum.

Devran ile arabanın önünde bekliyorduk ki birden ekipler içeri koşturmaya başladı. Biz de arkalarından fabrikanın içine girebildik. İçerisi karanlıktı ama neyin ne olduğu pekala seçilebiliyordu. Polislerin birini etkisiz hale getirdiğini gördüm. Adam hiç karşılık vermemişti. O zaman başımı diğer tarafa çevirmemle yerde kanlar içinde yatan Deva'yı gördüm. Birinin beni orada beynimden vurduğunu düşündüm. Hissettiğim acı bununla ancak ölçülürdü. Biri beni beynimden vurmuştu. Kurşun o kadar güçlüydü ki kafatasımdan içeri girip tüm beynimi etrafa dağıtarak uzaklaşıp gitmişti. Benden geriye hasarlı, içi boş bir beden kalmıştı. Yine ve yeniden. Bir kez daha.

Romeo Ölmek İstiyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin