Emir yanıma geldi ve önümde durdu. Yakından yüzünü incelediğimde gerçekten ne kadar yakışıklı olduğunu göre biliyordum. Saçlarının ortası uzun olduğu için dağınık bir haldeydi ve alnına düşmüştü. Öyle durması ona havalı gösteriyordu. O geceki Emir değildi. Galiba gündüzleri çapkın ve buz kalpli Emir'e dönüyordu. Ve o gülümsemesi... Ne kadar kendisinden uzak durmak istesem de o gülümsemesinin kötü olduğunu söyleyemezdim. Bembeyaz dişleriyle gülünce yanağında çıkan gamzesi de insanın içini işliyordu. Onun yüzünü incelemeyi bırakıp ciddi bir hal takınarak "Ne var?" dedim.
- Biraz konuşmak istedim.
Etrafıma baktım ve bize bakan birileri var mı diye kontrol etdim ama az insan olduğunu gördüm. Gelen giden de bakmayı ihmal etmiyordu tabiki de. Ona dönerek dedim:
- Ne konuşmak istiyorsun?
- Sana o gün için teşekkür edemedim. O gece orada olduğun ve bana iyi geldiğin için teşekkür ederim.Bana iyi geldiğin için mi demişti o?
- Önemli değil.- Dedim. Az önceki ciddi halime bakılırsa sesim yumuşamış çıkmıştı.
- Ama böyle kuru-kuru teşekkür etmek istemiyorum. Birşeyler yapalım.
- Hayır Emir.- Dedim sertce.- Benim kim olduğumu buldun, beni gördün, amacına da ulaştın. Birşeyler yapalım da ne demek?! Daha ne istiyorsun?
Bu sözlerim karşısında biraz afalladı. Benden böyle sözler beklemiyordu ne de olsa. Kısa sürede az önceki haline döndü ve yüzünü yüzüme yakınlaştırdı.
- Evet o gece gördüğüm meleği aradım, buldum ve gördüm. Ama amacım tam olarak bu değildi. Ben aradığım meleğimi tanımak istiyordum.
Afallama sırası bendeydi galiba. Bana böyle demesini beklemiyordum. Peki meleğim demesi neydi? İçimde heyecanlanma oluştuğunu fark etdim. Yanaklarımın kızarmamasını umdum çünki utandığımı görsün istemiyordum. Hem yüzünü yüzüme iyice yakınkaştırmıştı ve tam gözlerimin içine bakıyordu.
- Ha-hayır...- Dedim ve iki adım geri gitdim. O an birşeyler demem gerektiğini düşündüm ve kendime gelmeye çalıştım.- Hayır. Ben seni tanımak istemiyorum. Emir, karşıma çıkmamalısın. İnsanlar o kız olduğumu anlaya bilir, zaten herkese de bahs etmişsin.
Öfkeyle yüzüne baktığımda bana anlamsızca baktı.
- Herkese anlatmak mı?
- Arkadaşlarına anlatmışsın işte. Onlar da herkese yaymış. Şu an herkes o kızı konuşuyor.
- Yani seni.- Gülümsedi.- Konuşurlarsa konuşsunlar, önemsemeyelim.
- Ben önemsiyorum! Senin şu aptal 'tek gecelik kızlar' listene girmek istemiyorum, tamam mı?
Bana önce anlamayarak baktı ve sonra yüksek sesle güldü. Neden güldüğünü anlamayarak kaşlarımı çatarak ona baktım.
- Ne gülüyorsun be?
Yine gülerek bana baktı ve "Öyle bir liste mi varmış ya? Benim neden haberim yok peki?" dedi alay ederek.
- Alay etmeyi kes! Ben ciddiyim! Bir daha konuşmasak daha iyi.
Emir gözünü devirdi ve yüzünü yine yakınlaştırdı. Gözlerime baktı.
- İnan bana beni hiçbirin aptal sözü seni tanımama engel olamaz. Eğer onların konuşmasını istemiyorsan sustura bilirim.
Yüzünde ciddi bir ifade vardı. Ne yani, şimdi de kaba çocuğu mu oynayacaktı?
- Benim için hiçbir şey yapmanı istemiyorum. Ben... Ben sadece seninle beraber görünmemizi istemiyorum.
- Seni rahatsız mı ediyorum?- Diye sordu merakla. Yüzünde "hayır" dememi bekleyen bir ifade olsa da başımı evet anlamında sallayarak, "Evet" dedim. Yüzünü benden çekti ve bana inanamayarak baktı.
- Garip. Çok garip.- Dedi.
Anlamayarak dedim:
- Garip olan şey ne?
- Hayatımda ilk kez bir kız beni geri tepiyor.
Bu Emir nasıl da kendinden emindi, aman Allah'ım! Her kızı elde ede bileceğini düşünüyordu gerçekten de. Çok ukalaca bir düşünce. Ona beni kolaylıkla elde edemiyeceğini, hatta beni hiç elde edemeyeceğini göstermek istiyordum. Sinirle dedim:
- Ne bekliyordun? Boynuna atlayıp beni tanımak istediğin için ne kadar minnetdar olduğumu mu söylememi bekliyordun?! Çok beklersin.
Başını pes edercesine salladı.
- Çok inatcısın, Kayla! Sadece seni tanımak ve ayrıca teşekkür etmek istiyordum.
- Teşekkürünü etdin. Bu kadarı yeter! Seninle daha fazla görünmek istemiyorum. Beni tanıma isteyinden vazgeç artık.
- Ah, beni hiç tanımıyorsun, Kayla. Sonuna kadar düşünceni değiştirmek işin savaşırım.
Şaşırdım ve merakla sordum:
- Neden ya, neden?
Yine yüzünü yakınlaştırdı. Ah, şunu yapmayaydı iyiydi ya. O her bana yakınlaştığındam, gözümün içine baktığında daha çok heyecanlanıyordum. Tanımlayamadığım hisler bedenimi esir alıyordu.
- Çünki sen farklısın. Gördüğüm tüm kızlardan farklısın, tamam mı? O gün diğerlerinin yapacağı gibi acımı başka yöntemlerle azaltmaya çalışmadın. O havamda da değildim zaten.
O ukalaca gülümserken ben iğrenc düşüncelerini aklımdan çıkarmaya çalışarak gözümü kaçırdım. Gözüm karşıdaki banktaki kızlara kaydı. 5 tane kız vardı. Bazıları oturmuş, bazıları da ayaktaydı. Aralarında tek birini tanıyordum, o da Gamze'ydi. Hepsi dikkatle ve nefret dolu gözlerle bize bakıyorlardı. Beni öldürecek gibi bakmalarına ne demeli? Hele Gamze'nin o gözü ateş dolu bakışları yok mu... Bu kızın benimle uğraşıcağını biliyordum çünki onun düşüncesiyle şu an ona ait olanla konuşuyordum. Emre'yle en çok onun takıldığını biliyordum ama Emre pek kızları umursayan tip değildi. Ne kadar berbatca bir şey olsa da bazılarının adını bile bilmediğine şüphem yoktu.
Emre bakışlarımı takip edip kızlara taraf baktı. Alaycı şekilde gülerek dedi:
- Hayranlarım bize, daha doğrusu sana kıskançlıkla bakıyor.
- İşte ben böyle bakılsın istemiyorum.
- Öyleyse söyleyelim.- Deyip onlara karşı tam birşey söyleyecekken koluna vurdum öfkeli bir şekilde.
- Emir, n'apıyorsun ya?
Kolunu tutarak dedi:
- Amma da sert elin var ya.
- Senin de hoşuna gidiyor, değil mi? Kızların ilgisi sana yönelsin diye beni kullanamazsın.- Dedim ve ordan uzaklaşacakken hemen kolumu tutup beni durdurdu.
- Dur, gitme.
Tutduğu koluma baktım. Sıkmadan yavaşca tutmuştu. Ben ona dik-dik baktığımda kolumu bıraktı ve ellerini cebine soktu.
- Sadece söyledim. Hemen sonuca gelmesene, lütfen. Seni kullanmıyorum ben. Sadece... Sen farklısın işte. Diğerlerinden farklı.
- Ne farklılıkmış arkadaş!
Keyifle gülümsedi. Hiçbir şey demeden gözlerime baktı. Bedenimde yine aynı heyecanlanma ortaya çıktı. Karnımda garip birşeyler hiss etdim ve böyle hiss etdiğim için kendime kızdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PAPATYA
Teen FictionBaşlangıç tarihi: [30.10.2019] Bitiş tarihi: [16.03.2020] ★ Eğer aşk karşılıklı olsaydı, tek taraflı aşkın en iyi aşk olduğunu inkar ederdi... Tek taraflı aşk yaşayan dünyada binlerce insan var belki. Onlardan biri de Kayla Aksel. Yıllarca sevdiği...