Kararsızım. Hem de çok kararsızım. Şu an yatakta uzanmış tavanı izliyorum. Esma evde yok. Gitmiş bir yerlere. Galiba spor salonuna gitdi. Onun hayatı en azından karmaşık değil.
Üniversiteden geldiğimden beri yatağımda uzanıyorum. Dersler orada durmuş beni çağırıyor ama ben aklımdakilerle çelişki içerisindeydim. Üniversitede de sadece kızlarla görüşmüş ve birkaç bilgi vermiştim onlara. Emir'le olan her detayı konuşmak istiyordular resmen. Mert'le Merve'nin sevgili olduklarını daha doğrusu tam sevgili olmasalar da olma yolunda olduklarını duyduğumda büyük bir şok yaşadım. Hiç haberimiz yoktu. Simay'ın bazı şüphelerini de yok etmiş oldum böylece. Mert'e de kızmıştım yalnız. Bu aralar sadece yazışıyorduk çünki ikimiz de çok yoğunduk. Ama bu bana hayatındaki gelişmelerden haber vermemesinin bahanesi olamazdı. Eh, benim de ondan geri kalır yanım yoktu ama bu gün bazı şeyleri öğrendiğimde yarın akşam görüşmek istediğini söyledi. Benim de onunla konuşmaya ihtiyacım vardı. Onunla olan sohbetlerimi özlemiştim. Üniversiteye girdikten sonra böyle olacağımızı düşünmüyordum bile... Ama onun mutlu olması her şeye değerdi. Merve'ye olan bakışlarını görüyordum. Yakışıyorlardı...
Bu gün çok garip şeyler yaşamıştım. Emir'le hiç olmadığımız kadar yakınlaşmıştık. Bana, neden söylediğini anlamdıramadığım güzel şeyler söylemişti. Sözleri gururumu okşamıştı. Emir'in herkese böyle şeyler söylediğini düşünmüyordum. Bu da beni heyecanlandırıyordu. Neden bu kadar çok heyecanlanıyordum?
Beni düşüncelerimden telefonumun mesaj bildirimi sesi ayırdı. Yatağımın üzerinden aldım ve oturak pozisyon aldım. Bana mesaj atanın kim olduğunu gördüğümde telefona gözümü hızlı bir şekilde kırparak baktım. Yazan Savaş'tı...
Hemen mesaja girdim ve okudum;
“Selam, Kayla. Yarın konuşa bilir miyiz?”
“Selam. Nerede, ne zaman?”
“Yarın ilk dersden sonra ikinci dersi kırıyoruz ve kütüphaneye gidiyoruz. Tamam mı? :)”
“Savaş ve ders kırmak mı? :p”
“Evet :) Konuşmamız lazım.”
“Kötü bir şey olmadı umarım?”
“Olmadı, merak etme.”
“Tamam, pekala. Yarın görüşürüz, komşu :p”
“Görüşürüz. :)”Telefonu kenara bıraktım. Bir de Savaş'ın ne konuşmak istediğini düşünerek kafamdaki kaosa bir başka yük ekledim. Bu günlerde arkadaşlık ve aşk hayatım neden bu kadar karışmış durumda?
Esma eve geldiğinde onunla da pek konuşmadım. Ödevler tamamlandıktan sonra gün boyunca yatakta uyudum.
*
Sabah olduğunda içimde garip bir heyecan vardı. Savaş'la günlerdir pek konuşmamıştık ve aniden konuşmak istediğini söylemişti ve hatta yalnız ola bilmemiz için ders bile kıracaktık. Kütüphanede buluşurduk büyük ihtimalle. Bizim yerimiz orasıydı.
Evden hazırlanıp çıktığımda Emir'i ortalıkta görmedim. Neden gözüm onu arıyor ki? Umrumda değil bir yerlerde olup olmaması!
Üniversiteye gitdiğimde etrafdakilerin gözü yine üzerimdeydi. Birkaç dakika sonra ders başlamış ve Esma'ya ön sıralarda yerimizi almıştık.
Dersin bitmesine az kaldığında telefonumu çıkardım ve WhatsApp uygulamasından Savaş'a mesaj atdım.
“Kütüpahede buluşacağız, değil mi?”
Ondan hızlı bir cevap gelmişti.
“Doğru tahmin.”Mesaj kısmından çıktım ve heyecanla dersin bitmesini bekledim. Esma'ya kütüphaneye gitdiğimi söyledim ve oradan ayrıldım. Oraya gitdiğimde Savaş'ın en arka sıralarda yere oturduğunu ve bir bacağını uzatmış, diğerini hafif karnına çekmiş pozisyonda gördüm. Derin bir nefes aldım. İçimden bir ses Savaş'ın sadece önemli konularda yalnız kalıp konuşduğunu söylüyordu. Onu tanıdığım kadarıyla böyleydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PAPATYA
Teen FictionBaşlangıç tarihi: [30.10.2019] Bitiş tarihi: [16.03.2020] ★ Eğer aşk karşılıklı olsaydı, tek taraflı aşkın en iyi aşk olduğunu inkar ederdi... Tek taraflı aşk yaşayan dünyada binlerce insan var belki. Onlardan biri de Kayla Aksel. Yıllarca sevdiği...