31. Bölüm

9 2 0
                                    

Akşam tüm ev tamamlanmıştı. Temizliğini yapmış, eşyaları düzenlemiş ve gerçekten yaşanılacak bir yere dönüşmüştü. Kendimi koltuğa atdığımda yorgun bir şekilde dışarıyı izledim.

Esma içeri elinde kahvelerle döndü ve birini bana uzatıp öndeki koltuğa oturdu. Kahveyi aldım ve bir yudum aldım. O sırada Esma dedi:
- Resmen yalnız başıma bir evde yaşayacağım. Mükemmel!
Onun bu heyecanına güldüm ve dedim:
- Evet, inanılır gibi değil.
- Ama ben yalnız yaşamak istemiyorum.
- O zaman neden buraya geldin, Esma'cığım?
- Çünki burada seninle yaşamak istiyorum.
- Ne?- Şaşırarak Esma'ya baktım.
- Bak Kayla, sen benim en yakın arkadaşımsın. Küçükken hep hayatımızın sonuna kadar beraber yaşamak isterdik, hatırladın mı? Ben şimdi seninle kalmak istiyorum. Yurt hayatını gördüm. Orası rahat dalan değil. Lütfen beni kırma da gel burada beraber kalalım.

Ona şaşırarak baktım ama bu düşüncesi beni heyecanlandırmadı da diyemem. Ama emin değildim. Aklıma ilk Merve ve Simay geldi. Onlarla çok yakın arkadaşlar olmuştuk. Onları bırakıp gelemezdim. Oralara alışmıştım ne de olsa.

- Esma, ben bilmiyorum ya. Orada da arkadaşlarım var, biliyorsun. Merve ve Simay'la kalıyorum ve orası benim için rahat.
- Ama burası daha rahat! Hem rahatlıktan da değil, en yakın arkadaşınla kalıcaksın. Bak, biliyorum neredeyse 20-25 dakikalık yol var ama gideriz ya. Benimkisi daha uzakta hem. Hadi ama, beni yalnız bırakma!
- Düşünmem lazım, Esma. Aniden buraya gelemem. Kızlarla falan konuşacağım. Anneme de söylerim hem.
- Tamam, hemen karar verme. Sen ne konuşacaksan konuş da sonunda arkadaşımla hayalimizi gerçekleştireyim.

Ona içten bir gülümsemeyle karşılık verdim ve karşılıklı kahvemizi içtik. Koray eve bazı yemek için malzemeler almaya gitmişti ve yemek için onu bekliyorduk. Çok yorulduğumuz için bize yemek hazırlayacağını söylemişti. O gelene kadar Esma'yla Emir ve Savaş olaylarını anlatdım. Koray'ın onlarla kavga etdiğini söylediğimde çok şaşırmıştı. Koray'ın neden böyle agresiv davrandığını o da anlamdıramıyordu. Ama ikimiz de şüphelerimizi bir-birimize söylemedik. Sadece beni korumuştu işte. Bu kadar.

Koray içeri girdiğinde elinde iki büyük poşet vardı. Bana gülümsedi ve ben de ona karşılık verdim. Birşey demeden mutfağa geçerken Esma arkasından yüksek sesle dedi:
- Sakın oraları dağıtıyım deme!
Koray'ın mutfaktan sesi duyuldu.
- Ev sahibi moduna girme!

İkimiz de kıkırdadık ve Koray'ı bekledik. Esma televizyon izlerken ben de telefonumu elime aldım. Haftasonuna 1 gün kalmıştı. Aklımdan Savaş'a yazmak geçiyordu ama bana öyle davrandı ki, sanki benden özür dilediğine pişman olmuştu.

Aniden instagramdan mesaj geldi. Mert yazmıştı. Girip baktım ve “Yurtda değil misin?” diye yazdığını gördüm. Mert hiçbir zaman şu sorgulama huyundan vaz geçmeyecek galiba... “Esma'nın yeni evine gelmesine yardım etmeye geldim.” diye cevap yazdım.
“Bana neden haber vermediniz? Hayatınızdan çıkarma işlemleri falan mı yapıyorsunuz yoksa?”
“Bunu şakayla yazdığını umuyorum... Çok iş yoktu. Birkaç güne yemeğe çağırıcak bizi. O zaman yeniden görüşeceğiz. Sen de sakın alındım deme!”
“Alınmadım ama keşke bana da söyleseydiniz. Neyse. Seninle görüşmek istiyordum o yüzden yurda gitdim. Merve peşime takıldı, yürüyoruz şimdi. Sence nasıl gönderirim?”

Böyle yazmasına sinirlenmiştim. Merve'nin benim en yakın arkadaşlarımdan olduğunu bilmiyor mu bu?! Böyle davranması da hoş değil yani.

“Sen ciddi misin? Merve çok iyi bir kızdır! Senden hoşlandığını görmüyor musun?”
“Görüyorum, Kayla. Ama unutduğun bir kısım var. Ben hoşlanmıyorum...”
“Neden?”
“Bunu gerçekten soruyor musun? Neden diye sorulur mu hiç?”
“Galiba arkadaşım için üzüldüm.”
“Üzgünüm. Neyse, telefonla yazışmama rahatsız oldu galiba. Hatta kimle konuştuğumu bile soracak. Sanki hakkı varmış gibi! Ben gitdim.”
“Tamam. Ona kötü davranma sakın!”

PAPATYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin