30. Bölüm

13 2 0
                                    

Simay'la oturmuş konuşmaya biryerlerden başlamamız gerekeni biliyordum. Karşımda yere oturmuş yüzümden ne hiss etdiğimi anlamaya çalışıyordu. O beni anlıyordu. Ona düşüncelerimi ona söylemek istiyordum. Onunla birlikte anlam vermek istiyordum. Sonunda sohbeti başlatan o oldu.

- Kendini nasıl hiss ediyorsun?
- Bilmem, neden sordun?
- Yüzünde koca bir soru işareti var da.
- O zaman koca bir soru işareti gibi hiss ediyorum.
İkimiz de hafif güldük. Yüzüme gülümseyerek baktı ve dedi:
- Aslında herşeyin farkındasın, değil mi? Sadece kabullenemiyirsun.
Yüzüne anlamayarak baktım.
- Neyin farkındaymışım?
- Kayla, sen benim çok yakın arkadaşımsın ve seni çok seviyorum. Senin hayatında baş verenlerden haberdar bile değilsin. Artık anlaman gerek!
- Simay, Allah aşkına, sen neden bahs ediyorsun? Neyi anlamam gerek?
- Tamam, anlatayım. Sen geldiğinden beri etrafında bir sürü kişi dönmeye başladı. Gamze'le kavga etdiniz. Emir yüzünden. Mert'le kavga etdiniz. O da Emir yüzünden. Hatta Mert'le Savaş yüzünden de kavga etdiniz. Emir'le Savaş kavga etdi. Emir sonra gitdi Koray'la kavga etdi. Tüm bu kavgaların sebebi ne sence? Tek sebep sensin, Kayla. Sen bunu göremiyorsun ama bu öyle. İki erkeğin biri için kavga etdiğini gördüm. Üç erkeğin de gördüm ama dört erkeğin bir kız içim kavga etdiğini görmedim. Mert'in Koray'ı sevmediğini söylemiştin, muhtemelen diğerlerini de sevmiyor. Diğerleri de bir-birini sevmiyor. Savaş'la Emir ne kadar kardeş olsalar da onların da arasında savaş çıkmaya başlanıldığı görünüyor. Resmen senin için dördü de bir-birine girmiş.

BU KIZ NE SÖYLÜYOR?!

Ona anlamsız gözlerle baktım. Duyduklarımı anlamaya çalışıyordum ama hayır, olmuyordu. Bunlar doğru falan değil. Hayır, hayır, Simay sadece yanlış anladı. O kadar!

- Simay, s-sen ne saçmalıyorsun?
- Hayır Kayla, saçmalamıyorum. Senin gözünü açmağa çalışıyorum. Merve pek düşünmez ve dikkat etmez böyle şeylere. Ama ben dikkat ederim. Mert'i ilk gördüğümde bile sana olan bakışlarını fark etdim. Sana öyle derin, anlamlı bakıyordu ki. Sen ona bakmadığında gözlerini sana dikmiş öylece bakıyordu. Sana fark etdirmeden sana dokunmak istiyordu. Kayla, Mert resmen sana aşık!

Dudaklarımdan kısık sesle “Ne?” sözü çıka bildi sadece. Şoklar içinde Simay'a bakıyordum. Hayır, hayır, bu olamaz! Önce dört erkeğin benim için kavga etme meselesi şimdi de Mert'in bana aşık olması. Allah'ım, resmen düşünmesi bile berbat. Mert yakışıklı değil ve ya çekici değil demiyorum. Bunu asla demem. Yani diyemem çünki Mert gördüğüm en yakışıklı erkeklerden biri. Bunu herzaman söylerim ve onu severim. Ama arkadaşca. Hatta kardeşce. Bunu düşünmek bile berbat çünki yıllarca arkadaş gördüğüm birinin beni sevmesi ve ben ona bakmadım diye acı çekmesini düşünmek beni gerçekten kötü hiss etdirirdi. Ben Mert'e kıyamazdım ki...

- Evet, Kayla. Sen fark etmesen de olaylar bu yönde çalışıyor. Biz üniversiteye gitdiğimizde, yolda, kafede, Emir'le görüştüğün her yerde onun da sana bakışlarını göre biliyorum. O daha çok sana muhtaçmış gibi bakıyor. Seni kırılacak bir şey olarak görüyor. Hadi ama, en azından Emir'i fark etmen gerekirdi. Hayatına girmek için neler yapıyor baksana. Emir'in hiç bir kız için öyle çabaladığı görülmedi. Abi, Emir hiç kızlar için çabalamaz bile, anlata biliyor muyum? O, seni seviyor. Onun da kısa sürede sana bunu itiraf ediceğini biliyorum. İşte senin için savaşıyor dediğim ikinci erkek de bu. Üçüncüsü Koray. Bak, önceden onu sevmiş ve sana bakmamış olsa da Emir'in yanında sana nasıl baktığını gördüm. Arabadan indiğinizde sana nasıl baktığını gördüm. Belki kendisine bile itiraf edemiyor ama seninle buluşmak için sebep arıyor resmen. Senin için kavga ediyor. Savaş'a ne demeli peki? Konuşma boyunca sana olan kaçamak bakışlarına eminim dikkat etmedin. Konuşmasına öyle dikkat ediyordun ki, yüzünü gördüğünü bile düşünmüyorum. Senden özür diledi, senin hayatına girmek için çalıştı. Emir'le kavga etmişler eminim. Baksana resmen seni sev...- Artık dayanamadım ve ayağa kalktım. Bu kadar yeterdi! Aklına geleni söylüyordu. Olmasını istediği şekilde söylüyordu. Öfkemi saklayamadan yüksek sesle, “Yeter, sus!” dedim. Simay aniden sustu ve korkarak yüzüme baktı.
- Simay, sen ne söylüyorsun ya? Ortada öyle bir durum yok. Mert benim arkadaşım. Koray sadece benim için endişelendi. Sonuçta bir-birimizi yıllardır tanıyoruz ve beni az çok önemsiyor. Emir ve Savaş... Ben neden açıklama yapıyorum ki?! Simay, bir daha bu konuyu açma lütfen! Hiçbiriyle aramda birşey yok ve olmayacak da!

PAPATYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin