21. Bölüm

13 2 0
                                    

Sabah yorgun şekilde uyandım. Dün gece Gamze'den intikam alma planları yapıyordum. Bana bulaştığı için pişman edecektim onu. Kararlıydım. Benden bir kırılmış telefonla kurtulamazdı. Savaş'dan alınacak intikamı erteleye bilirdim. Eh, nasıl intikam alıcağımı bilmemek de vardı tabi. Gamze'nin sırlarını bulmam zor olmuştu ama imkansız değildi. Dün onu yerle bir edicek, kimsenin bilmesini istemediği bir sırrını bulmuştum. Evde araştırma yapmış ve nereye gideceğimi bilmiştim. Bir ara birşey bulamadığımda pes etmek istemiştim. Hiçbir sırrı olmadığını düşünmüştüm. Benim gibi masum ve önemsiz sırları olduğunu düşünmüştüm. Karanlık ve gizli sırlar bulmak istemiştim ama bulamıyordum. Sonra ne mi oldu? Herkesin bir sırrı vardır. Bazıları açık verir, bazıları benim gibi içine gömer. Gamze aptaldı ve açık vererek aptallığını kanıtlamıştı. Bu gün de intikam alacağım bir gündü. Öğretmenlerin bilmeyeceği bir zamanda, öğrencilerin olacağı bir yerde onun işini bitireceğim. Bir tarafım intikam ateşiyle yanarken bir tarafım o kız Gamze bile olsa ona öyle davranmamam gerektiğini haykırıyor. Neden onu gibi gaddar olamıyordum, neden? Öfkemin geçmesine izin veremezdim. Ona dersini vermeliydim. Önümüzdeki yıllarda da onu hiç çekemezdim.

Kızlar gece birşeyler yaptığımı gördüklerinde sorgulamışlardı ama ben bunun bir sürpriz olmasını istediğimi ve eğleneceğimizi söyledim. Ne kadar gaddarca olsa bile.

Üniversiteye gitdiğimde öfkem azalmıştı ama aklım halen uyguladığım plandaydı. Acaba Gamze'nin tepkisi ne olucaktı? İti an çomağı hazırla böyle zamanlarda deniyormuş gerçekten de. Gamze yanındaki kızlarla üzerimize doğru geliyordu. Yüzündü zafer kazanmış bir ifade vardı. Günün sonunda o ifadenin bende olucağından haberi bile yoktu. Merve sinirle dedi:
- Ve işte geliyor. Lanet olsun, onu görmeli miyiz her gün?
Yine bir sürtük gibi giyinmişti. Dudağına kan kırmızısı bir ruj sürmüş ve saçlarını açmıştı. Ayağındaki kafam kadar topukluların üzerinde nasıl yürüye biliyordu acaba?
Yanımıza geldi ve bana bakarak dedi:
- Günaydın ezikler.
- Seni gördüğümüzdü gün aymıyor ama.- Merve sert bir şekilde dedi.
Gamze gözünü devirdi.
- Seninle daha sonra hesaplaşıcam. Önceliğim Emir'in peşini bırakmayan şu aptal.- Yüzünde iğrenir gibi bir ifade vardı.
Ona kaşlarımı çatarak baktım ve dedim:
- Emir'in peşini bırakmayan mı? Sen Emir'in benim yanıma geldiğini göremeyecek kadar kör müsün?
- Ne o, kendini özel falan mı hiss etdin? Seni kullanıp atıcak!- Bana nefretle bakan gözlere alayla baktım ve lafı yapıştırdım.
- Seni kullanıp atdığı gibi mi?
Söylediğim karşısında bir an afalladı. Karşısında zorbalık ede bileceği birinin olduğunu falan mı sanıyordu bu mal?! Eğer öyle düşünüyorsa çok büyük yanılıyordu. Kendimi asla ezdirmezdim. Bana zorbalık etmesine de izin vermezdim. Bunu da yakında çok net bir şekilde öğrenicekti zaten. Bana böyle davranması beni daha çok öfkelendirmişti. Bir az bile pişman değildi yaptığında. Oysa ki, ben daha yapmamıştan kendimi üzgün hiss ediyordum. Ne kadar da aptalım. Gamze, bunu hak ediyordu ve asıl rezil olan o olucaktı!
Bana öfkeli bakışlarla bakarak dedi:
- Ben onunla halen takılıyorum ve sen şu küçük beğnine onunla hep benim takılacağım gerçeğini sokmak zorundasın.
Merve ile Simay araya girecekken onları durdurdum ve Gamze'ye alaycı şekilde güldüm. Yüzümü yüzüne yaklaştırdım ve dedim:
- Biliyor musun, Gamze, Emir seni hiç istemiyor. O, benim yanımda diye deliriyorsun. Benim peşimde olduğu için de kızgınsın. Sana bir sır vereyim mi?- Kulağına yakınlaştım. Boyu kısa olduğu için topuklu giyiyordu ama sadece benden biraz uzun oluyordu.- Eğer isteseydim Emir benim olurdu! Şanslısın ki, istemiyorum.
Geri çekildim ve yüzüme sahte bir gülücük yerleştirerek ona baktım. Simay ve Merve bu tavırlarım karşısında şoka uğramış şekilde bana bakıyorlardı. Beni böyle kendinden emin, birine böyle korkunç bakan ve gaddar görmemişlerdi. Daha gaddar beni görmemişlerdi bile...
Gamze olduğu yerde kaldı. Söylediklerimin gerçekliği altında eziloyor gibiydi. Beni hiç böyle hayal etmediğine emindim. Ama bana kötü davranırsa benim de ona kötü davranacağımı bilmesi gerekirdi. 'Bundan böyle ayağını denk al' diyen bakışlarımla yanından geçip giderken bana hiçbir şey diyemedi. Sadece nefret dolu gözlerle bana baktı. Onlardan uzaklaştığımızda Merve küçük bir çığlık atarak beni durdurdu.
- Kızım, o neydi öyle? İçinden canavar çıktı sanki.- Zevkle kahkaha atdı.
Simay da onun gülüşüne katılarak dedi:
- Gamze'nin yüz ifadesi nasıl da aniden değişti.
- Şok oldu Kayla'nın böyle haline.- Merve de ekledi.
Ben de dayanamayıp güldüm ve dedim:
- Abartmayın, sadece gerçekleri söyledim.
- Hadi ama, ona dersini verdin.
Merve'ye cevap olarak gülümseyerek baktım ve dedim:
- Daha değil, tatlım.
- Evet ya, sen dünden beri birşey karıştırıyorsun. Çok merak etdim, söyler misin artık?- Simay bana merakla baktı.
- Bu gün toplantı yapılacakmış. O sırada herkes gibi siz de öğreniceksiniz.
Merve ve Simay merakla bana baktılar ama birşey demediler. Acaba yaptığım şeyden sonra bana karşı tepkileri ne olucaktı?

PAPATYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin