Bölüm 19 Part 2

1.8K 84 30
                                    

Merhaba sevgili dostlar. Çok konuşmuyor size bölümü sunuyorum. Iyi okumalar. Sevgi ve saygıyla kalın.

.......................

Geleceğin yüzüne bakamıyor, geçmişini kaybeden...

Hastane koridoru, her saat daha fazla insan görüyordu. Gelen giden, geldiği gibi bulduğu boş köşeyi, kendine mesken edinen insanlar, bir kez ağayı görmek istiyordu. Hemşireler bunun ne kadar şuan mümkün olmadığını söylesede, kimse anlamıyordu.

Zijan oturduğu yerde, başında dikilen oğullarıyla geçmiş olsun dileklerini kabul ediyor. Bir yandan da düşünmeden duramıyordu... O yaşlı adam, felçli kalırsa ne yapacaktı? Yumrukları birleşirken, öfkeyle soludu tekrar... Aldığı sert nefesler boğazını acıtıyordu... Sinirden dolan gözlerini yazmasına sildi... Dışarıdan gören, onun kocası için korktuğunu sanırdı... Evet onun için korkuyordu... Ne olursa olsun kocasıydı... Onunla onca yıl yaşamış, aynı yastığı paylaşmıştı. Ne kadar hain olsada kocasıydı. Ondan bir parça vardı kendisinde bir zamanlar. Kendisine ilk dokunandı. Bu adam, ne kadar iğrenç olsada, Allah katında kocası kabul etmişti onu. Yıllarca intikamı uğruna girmişti, onun yatağına bilmeden... Ama hiçbiri kocası olduğu gerçeğini değiştirmiyordu... Teyzesinin dediğini hatırladı... "Kocan ne kadar şerefsiz olursa olsun, başındaysa kıymetini bil..." başını öfkeyle sakladı Zijan... Mırıltısını, etrafındaki birkaç kişi duymuştu.

"Eğer o kadar şerefsizse ve ben hâlâ yanındaysam, asıl o bilmeli benim kıymetimi."

Gözler şaşkınlıkla açılırken, bunları kim için söylediğini tahmin bile edemediler... Çoğu kişinin gözlerini üstünde hissedince durdu aniden... Kendisine bakanlara göz gezdirince midesi bulanmıştı... Hepsinin en az 3 kuması vardı... Onlara tiksintiyle baktı... Çoğunun başı yere düşerken, bir kaç utanmaz gözleriyle onu izlemeye devam etti... Daha fazla bu iğrenç bakışları hissetmek, görmek istemiyordu... Koridordaki ilk odaya hiç beklemeden dalmıştı, yaslandığı kapıyı yumruklarıyla parçalamak istiyordu... Kendisine o pis gözleriyle bakan tüm gözleri, oymak istiyordu... Öfkesini, hepsinin olmayan beyinlerini ateşe verip de söndürmek istiyordu. Öfkeden, nefretten akan yaşlarını bu kez silmedi... İçinde yanan öfkeyle, öldürülen tüm kadınlar için ağladı... Başı dikti. Bu yolda savaşan kadınlar için hep te dik duracaktı. Yok edilmek istenen bir kadın olarak. Kadınlar için savaşacaktı.

Zijanın uzun süredir girdiği odadan çıkmadığını fark eden Roni, kapının önünde durmuş, girip girmemek arasında savaş veriyordu... Zorda olsa koridoru boşaltmışlardı... Çevre illerden gelenler konakta kalmak için gönderilmiş... Diğer aşiretler ise ağa uyandıktan sonra gelmek üzere gitmişlerdi... Zerva haberi alınca kocasıyla yola çıkmış, ama Roninin uyarısıyla hastaneye değilde konağa gitmişti...

Kapının kolunu indirip içeri girdi genç adamı ,daha fazla dayanamamıştı. Odanın içinde gözlerini gezdirirken, pencerenin önünde duran kadını fark etmişti. Kapıyı kapatmış, bir kaç adımda kadının arkasında durmuştu... Dışarda duran çifti izleyen Zijan, odaya giren adamın farkında değildi.

"Her gece tabuta girer gibi girdim yatağıma... Her gece, yıllarca kaç kez öldüm, öldürüldüm bilmiyorum... Hayatımı kimler aldı ellerine yok etmek için bilmiyorum. Her gün birileri öldürmek istedi beni. Farkında olmadan hayatım için yaşamışım, savaşmışım... Saflığım... Beni ölümden kurtarmış. Zavallı olmuşum katillerimin gözünde... Aşkımı, hayatımı alırlarken ne bir pişmanlık varmış ne de bir utanç... Hayatı kıskançlık, intikam ve para uğruna yok olan benimkiymiş." Kadın başını gökyüzüne çevirdi. Camın arkasında ki bulutlu sonsuzluk onu gülümsetmişti. Burnuna dolan kokunun kime ait olduğunu biliyordu. Onunla konuşmak istiyordu... Lakin bunu burda değilde daha sakin bir yerde yapmak istiyordu. Acıyan ellerini soğuk cama yaslayıp gözlerini kapattı... Alnını cama yaslarken bu kez arkasında ki adam için konuştu.

Zijan Hanım (Güçlü Kadınlar S. 1) ..TAMAMLANDI..Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin