Bölüm 5 Part 1

6.3K 255 121
                                    

Evet ben geldim keyifli okumalar yeni arkadaşlara da oyları için teşekkürler yorumlara devam arkadaşlar 

freedomalev   evet ❤
,,,,,,..................................

Güvenme bana! Yüzüne güler arkandan ağlarım.

Helin günlerdir aklımda bu ismin sahibi kimdi , bu kız kimdi ki yokluğu Roniyi bu kadar üzüyordu, neden ölmüştü peki ? Mutfakta oturmuş önümdeki pirinçleri ayıklarken aklım Roniyle gezintiye çıkmıştı, o gece o gittikten sonra Seydan ağa gelmiş artık odada kalmama gerek olmadığını söylemişti,garip bir tavrı vardı, öfkeli gibiydi , ama değildi de sanki onu ilk kez böyle görmüştüm, sonrada sırtını dönüp gitmişti. Zozan hanım 2 gündür yüzüme bakmıyordu, Roni her fırsatta yanıma gelir muhabbet ederdi, yanımda kim olduğu fark etmezdi onun için , sanırım Zozan hanım da buna alınmıştı, Roninin bana bu kadar yakın olması benim de aklımı karıştırıyordu elbette, amacı nedir bilmiyorum ama bu tavrı herkese garip geliyordu. Öyle ki dün gece Zozan hanım onu çardağa götürmüş uzun uzun konuşmuşlardı. Mutfağa giderken adımın geçtiğini duymuştum, mutfakta doldurduğum çayları yukarı çıkarırken gözüm onlara kaymıştı, onunsa bana baktığını farkettim, göz kırpıp dil çıkarmıştı, gözlerim kocaman açılırken Zozan hanım görmeden yukarı çıkmıştım, çayların yarısı tabaklarına dökülürken kendimi içimden tebrik ediyordum.

Mutfağa giren Diyar kızları anasının yanına yollayıp karşıma oturdu. Ona bakmamı bekliyordu ve ben ısrarla başımı tepsiden kaldırmıyordum, onu yok sayarken çay bardağına uzandım, ama dibi kalmıştı. Onu umursamayarak ayağa kalktım, çayımı doldurup geri yerime oturdum.

"Zijan dellendim, bana bak hele" o isyan etmeye başlarken ben elimdeki işi bırakıp ona döndüm,

"Ne istersin Diyar?" cevap vermem onu rahatlatmıştı, önümdeki tepsiyi masanın kenarına iteleyip aramızdaki mesafeyi açtı.

"Neredeyse iki hafta oldu , Jiyan ne zaman gelecek." elime aldığım bardağı sert bir şekilde tabağına bırakırken yanına bıraktığım kaşığı fırlamıştı. Bu adam beni çok zorluyordu, konuşursam her şey karışırdı oda biliyordu, peki neden beni bu kadar zorluyordu, ne istiyordu her şeyi ortaya dökmemi mi ? bunu istiyorsa hiç durmam hemen şimdi bile yapardım, ama onun da bildiği gibi bu ikimizi de zarar verirdi.

"Diyar ben sana kardeşimden uzak dur dedim değil mi?" sert bir şekilde arkasına yaslanıp derin bir nefes aldı.

"Kurbanın olayım Zijan , yapma böyle seviyorum kardeşini" ellerimi masaya sertçe vurup ayağa kalktım, vallahi ölümüm yakındır bu gidişle , uğruna yandığım adam karşıma geçmiş kardeşini seviyorum diyor. Delireceğim.

"Bese Diyar'a bese*." bardağı ve tepsiyi tezgaha koyup mutfaktan çıktım, onu artık sevmiyordum, evet ama bu dediği şeyler canımı yakıyordu, merdivenlere vardığım da arkamdan seslenen Ronile olduğum yerde kalmıştım.Yarabbim sen bana sabır veresin. Ynıma gelip göz kırptı.

"Ne diyeceğim sana." 

"Beje bela seremın" (söyle başımın belası) dediğime gülerken yanımıza Diyarda gelmişti, eksik olmaz zaten. 

"Bir kahve yap ta içelim."  gözlerimi kısarken ona bakmaktan kendimi alamıyordum. Ona bakarken dudaklarım büzülmüş, gözlerim giderek kısılmıştı. "De hayde çardaktayız biz." Diyarı da omzundan ittirip yanın da götürmüştü. Merdivenlerden koşarak inen Welat yanıma gelip yanağımdan öptü.

"Bana da yapar mısın kurban?" gülmüştüm ona akıllı oğlum , abilerinden iyi biliyordu nasıl konuşacağını. Yanağını okşayıp başımı salladım, çardaktakilere sinirle bakıp mutfağa gittim, bir tane şekerli iki tane acı kahve yapıp götürdüm çardağa,

"Buyur ağam" Roninin kahvesini tepsiden alıp ellerine bıraktım, Diyarınkini de eline verip Welatın kini alıp onun yanına oturdum. Welata gülümseyip kahveyi eline verdim.

"Hepsi şekerli değil mi Zijan hanım?" Diyara başımı salladım, zıkkım olsun sana , Diyar içtiği kahveyi zorla yutarken Roni rahat rahat içiyordu, konağın kapısı açılmış içeri anamla Fıraz girmişti, yerimden kalkıp onlara ilerledim anama sarılıp hasretimi giderirken , Fıraz bize gülüyordu.

"Ne gülüyorsun oradan pisikamın.*" dediğime bozulurken yazmamı çekip bozmuştu, annemden ayrılıp yazmamı düzeltirken ona kötü kötü bakmıştım, bana sarılmış havaya kaldırmıştı çığlık atmış aniden omzuna sertçe vurup yere bırakmasını söyledim. Zorla yere bırakmıştı.

"Kuçike harem." (Haram köpek seni) yanımdan geçip çardağa gitmişti, annemi alıp yukarı çıkarken Roniyle karşılaştı gözlerim, bakışlarını çekmiyordu, ben önüme dönüp Zozan hanımın yanına geçtik, bu adamın bakışları beni terletiyordu, bir şey vardı onda.

Kim olduğunu bilmediği birini arıyordu,

Kendinin kim olduğunu bilmeden 

Karşılaştılar

Anlamadılar buluştuklarını

Gök yırtılmış kanıyordu kıpkızıl

Akşamlarına yürüdüler ayrı ayrı 

Karanlık düşmeden

Kendi içlerine koyuldular.

.................................

Bir bölümün bir partı daha burada bitmiş bulunmakta

Bese* - yeter
Pisikamın* - kediciğim .... Demek kütçe arada böyle küçük anlamları orada yazmak istemiyorum doğrusu karışır aklınız .. Ve gerçekten oy ve yorumlara devam canlar ..
Kitaplarla kalın her daim mutlu olun ...

Zijan Hanım (Güçlü Kadınlar S. 1) ..TAMAMLANDI..Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin