Bölüm 10 Part 1

3.4K 138 30
                                    


Bir hafta gibi bir süre yazmadım çünkü sınavım vardı . Umarım başarılı olurum. Neyse size iyi okumalar . Hepinize teşekkür ederim.

...............................................................

Konuşulmaması gereken şeylerde var. Susulması , hatta en fiyakalı şekilde unutulması gereken şeyler.

Cenazenin üstünden üç gün geçmişti. Seydan ağa hala konağa gelmemişti. Roni bugün işlerin başına dönmüştü. Kendini ilk toparlayan o olmuştu. Welat odasından çıkmıyordu. Diyar ise , o çok , çok başka bir haldeydi. Roni kendini hemen toparlamıştı, yada öyle düşünmemizi istiyordu. Ama Diyar , hiç uyumuyordu. Sürekli evde , bahçede dolanıp duruyordu. Kimseyle konuşmuyordu. Hepsine zorla biraz yemek yediriyordum. Yoksa tamamen bırakacaklardı kendilerini .  

Çardakta oturmuş ceviz kırıyordum. Beritan'ı cevizlerin ortasına koymuştum , o kendince oynarken bende işimi yapıyordum. Mutfağa giren Diyar'ı görünce çıkmasını bekledim. Gözleri beni bulunca elindeki suyu fark ettim. En azından kendi ihtiyaçlarını tekrar karşılamaya başlamıştı. Hala bana bakıyordu. Gülümsedim. 

"Gelsene Diyar" Bunu dememi bekliyormuş gibi , hemen büyük adımlarla yanımda belirmişti. Yanımı gösterip oturmasını bekledim. Beritanın yanağından bir makas alıp hemen yanımda ki mindere oturdu. O suyunu içerken , elimdeki cevizi kabuğundan ayırdım. 

"Nasılsın Diyar?" Başımı ona çevirince onunda bana baktığını fark ettim. Elimdekileri bırakıp sağ elimi omzuna koydum. "Anan yanında olsun , olmasın ne fark eder kurban . Aklında , kalbinde ona zaten kocaman bir yer vermişsin. " Başını sallayıp vücudunu bana çevirdi. 

"Kokusu yok . Saçlarımı okşayan elleri yok . Duaları yok. " Haklıydı . Şu bir kaç günde bile o kadar fark edilmişti ki yokluğu.

"Çok özledim anamı." Elimi saçına götürüp sevdim. 

"Hayatına dönmelisin Diyar. Kardeşlerini de silkele, Zozan Hanım da dimdik durmanızı isterdi." 

"Acımızı yaşayalım." Elimi çekip cevizleri kırmaya devam ettim. 

"Bu acıyı bir kaç günde , yaşayamazsın Diyar. Bu acı seninle bir ömür boyu olacak. İstesen de , istemesen de." Başını salladığını fark ettim. Mindere uzanıp gözlerini kapattı. 

Akşam olmak üzereydi, hala çardakta duruyorduk. Cevizler bitmek üzereydi , Beritan da uyumuş dayısının yanında uzanıyordu. Konağın kapısı açılmış yürüyüşünden bile yorgunluğu belli olan Roni gelmişti. Yanına gelen adama ceketini ve elinde ki kağıtları vermiş , bahçedeki çeşmede ellerini yıkamıştı. Elimde ki ceviz kabuğunu ona atarken sırtına çarpmış yere düşmüştü. Başını yere eğip kabuğu almış , sonra da bana dönmüştü. Ona göz kırpınca , yorgun bir şekilde tembelce gülümsemişti. Yanımıza gelip oturdu , önce Beritanın saçlarıyla oynadı . Sonra sıkı sıkı öpüp uyandırmaya çalıştı. Beritan huysuzluğunu gösterirken Diyarda uyanmış , Roniye yardım ediyordu. İkisi bir yanda Beritanın yanaklarını sıkarken o bağırmaya başlamıştı. Daha fazla dayanamamıştım , kızı aralarından çekip aldım. İkisi de oyunlarını bozduğum için bana kötü kötü bakarken , Beritanı yere bırakmıştım. Emekleyerek etrafta dolanmaya başlamıştı. 

"Siz iki kocaman , gidip kendinize gelinde , yemek yiyin. " Diyar kalkıp giderken Roni olduğu yere biraz daha yayılmıştı. Ben ona bakarken o umursamadan uzanmış başını da dizlerime koymuştu. 

"Yoruldum bugün , bırak da az dinleneyim. " Gözlerini kapatıp , kollarını kenetledi. 

"Tamam ağam ben gideyim , siz dinlenin." Tek gözünü açıp bana baktı. Sonra tekrar kapatıp yan döndü. Beritan bizi görünce gülmüş , bize doğru emeklemeye başlamıştı. Onun bu haline gülerken , Roninin kahkahasını duymuştum. 

Zijan Hanım (Güçlü Kadınlar S. 1) ..TAMAMLANDI..Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin