Merhaba canlar. Bölüm birazcık! kısa oldu. Kusura bakmayın çünkü azıcık beynim çalışmadı bu hafta hasta olduğum için. Yine telafi edeceğim emin olabilirsiniz. İyi okumalar.....
..............................
Beni alıp yangın bir yere koydular.
Ne kadar oldu bilmiyorum.
Korkarım yangına alışıyorum..Gelen arabaya binip koltuğa yaslandı.. Sabrı zorlanıyordu bu duygusuz konuşmalarda. Nasıl bu kadar rahat olabilirlerdi.? Her şey o kadar kolay değildi. Acı çekmişti. Hala daha çekiyordu.
Öndeki adam ona seslenirken, başını sallayıp ona döndü. "Ne oldu?" Sert sesi adamın geri çekilmesine neden olmuştu. Bunu fark edince eliyle devam etmesini işaret etti. Şuan konuşacak halde değildi. Her kelimesi karşısındakinin kalbini kıracak haldeydi.
"Konağa gidiyoruz değil mi hanımım?". Başını olumsuz anlamda sallayıp Şirzadi konağına gideceklerini söyledi. Boyun eğip önüne dönen adam, bir şey hatırlamış ve tekrar dönmüştü.
" Bugün Levent ağa gelecek.". Kaşlarını çatan Zijan , bu ismi hatırlamaya çalışıyordu. Şırnak ta bu isimde tanıdık ağa bilmiyordu.
"Kim bu ağa?". Arabayı çalıştıran adam. Bir yandan da dikiz aynasından bakıp Zijana cevap veriyordu...
" Roni ağanın tanıdığı. Vandan geliyormuş. Bir kaç gün misafir olacakmış..". Başını sallayan Zijan konağa gitmelerini söyledi. Ne kadar Roninin misafiri umurunda olmasa da , sonuçta gelen bir misafirdi. Ve o konağın hanımı olarak , ona en iyi şekilde hizmet edilmesini sağlamalıydı. Araba konağa yaklaşırken içini sıkıntı kaplıyordu. Bu akşam istemediği kadar Roniyle aynı ortam da kalacaktı. Seydan ağa gelmez ise bu görev kendisine kalıyordu. Ve onunda yüzünü görmek istemiyordu. Roninin yüzü onunkinden iyidir. Aniden aklına düşen şey onu oturduğu yerde dikleştirdi. Bunu hiç düşünmemişti. Roni neden kendisinden uzaklaşmak için yemin etmişti??
"Geldik hanımım..". Açılan kapıdan inip mutfağa ilerledi. Bunu sonra düşünecekti. Kadınlar masa etrafına toplanmış çay içerken , bir yandan da pirinç ayıklıyor. Ve dolma için malzemeleri temizliyorlardı. Gözlerini devirdi. Onu gören kadınlar ayağa kalktı.
" Akşama misafir var. Siz ise böyle oyalanarak ne yapacaksınız acaba??". Kadınlar başları aşağıda dururken sabır diledi. "Kızlar hemen temizliğe başlayın. Üst kattan bir oda hazırlayın Roni ağaya yakın olsun.. Kadınlarda yemeklere başlasın.". Arkasını dönüp giderken kızlar yanından koşarak kilere varmıştı bile. Merdivenlerden inen Deryayı yanına çağırdı..
" Uyandı mı herkes?". Başını sallayan Derya. Dudaklarını birbirine bastırıp gözlerini kaçırdı. Bunu fark eden Zijan istemeden gülmüş , onu kolundan tutup mutfak kapısından uzaklaştırmıştı.
"Ne bu halin anlat bakalım?". Yakalandığını anlayan Derya toparlanmaya çalışsa da geç kalmıştı. Başını eğip eteğinin cebine koyduğu kutuyu çıkardı. Zijana doğru uzatıp kapağını açtı.
" Şey hanımım.. Valla haberim yoktu.. İstemedim ama zorla verdi...". Kaşları çatılan Zijan , gülümsemeden edemedi. Kardeşi düşündüğünden daha yaman çıkmıştı...
"Fıraz mı almış?.". Başını salladı genç kız... Kutudaki mor inci küpeler çok güzeldi. Göz alıcıydı ve çok güzel bir seçimdi. Kardeşi zevkliymiş. Ve sonradan bunun için başkasından yardım alacağını düşünüp , onun beceriksiz olduğunu hatırladı. Kutuyu eline alıp , içinden küpeleri çıkardı..
" Tak bari..". Ona göz kırpıp takması için uzattı.. Genç kız utana sıkıla kendisine uzatılan küpeleri alıp taktı. "Şimdi koş yaz köşesini hazırla. Misafiri orada ağırlayacağız..". Genç kız başını sallayıp , koşarak merdivenleri çıktı... Keyfi yerine gelmişti , odasına çıkıp üstünü değiştirdi. Yüzünü yıkayıp aşağıya indi. Kadınlar yemeklere başlamıştı..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zijan Hanım (Güçlü Kadınlar S. 1) ..TAMAMLANDI..
Ficção Adolescente********** LÜTFEN KİTABINIZIN REKLAMINI YORUMLARDA YAPIN.********** Ben Zijan, kalbi kara , taş olmuş kadın, umudunu bir resme bağlamış kadın, günaha bulanmış kadın, sevdası uğruna ölen kadın, evladını kaybeden kadın, ben o kadınım, eti lime lim...