Bölüm 24 (final)

1.3K 40 6
                                    

Merhaba evet kitabımız final oluyor. Bir aşk mı desek? Ya da savaşın mı? Bir kadının kendi için verdiği savaşın sonu. Özel bölüm yazarım kesin çünkü içimden geliyor. Son kısım da sizinle birazcık içimi döktüm bölüm sonrası orada görüşmek üzere. İyi okumalar. 

...................

...................................

............................................

Bir sor, bir haber ver. 

Nasılsın de ? 

Uyuyor musun ?

Yemek yedin mi?

Beni hala seviyor musun diye sor?


"Dur ve düşün, sadece düşün. Değdi mi?" sessiz sessiz aynada ki yansımasıyla konuşuyordu genç kadın. Yanaklarından ince ince akan yaşları yollarını bulmuştu. "Değdi mi be kadın?" acı bir gülümseme attı aynada ki kadına. Aynı yansımayı gördü acı dolu bir bakış ona bakıyordu. "Değdi mi?" hıçkıra hıçkıra ağlamadan önce arkadan sevdiği adamın sesini duydu. 

"Değdi. Sana olanlar yüzünden değdi. " "Ağladı kadın. Hıçkıra hıçkıra, bütün her şeye ağladı. Adam anladı. Sustu. Sıkıca sarıldı ona. 

"Sen varsan varım. Sen yoksan ölüm bile bir işe yaramaz." daha sıkı sarıldı kadına. "Sevgini taşımak hiç zor değil Zijan. Sensizlik... Sana senin için çektiğim hasreti anlatsam.. O çok zordu be kadın. Hasretin çok zor. Bırak artık onları bana bak. Ben buradayım. Yanında, önünde, arkanda... Her daim, her yanındayım. Senin için varım sadece." Başını kadının omzuna yasladı. "Senin için yok olur. Senin için var olurum gerekirse. Sen yeter ki bana dön artık. " 

"Derdimiz yokmuş gibi birbirimize dert olduk. Sırtımı yaslamak istiyorum Roni. Çok yoruldum." Gülümsedi adam. 

"Buradayım, dağ gibi arkandayım. Yaslan bana aşkım." Bıraktı kadın kendini, huzuru buldular. sessizlik içinde geçti dakikalar. Saatler belki de, ama ikiside konuşmaya cesaret edemediler. Sustular. Bu an onlara sunulmuş bir nimetti. 

Her hayat bitmeye mecburdur. 

Ama bazı hayatlar bitse bile. Yaşadığı veya yaşattıkları yüzünden dilden dile yaşamaya devam eder. Onların hayatı çok değil ama bir süre daha yaşayacaktı. Ta ki her ana şahit olan herkes ölene kadar. 

Derya vardı. Fıraz ile ölene kadar mutlu oldu. Çocuklarına anlattı hep hayran olduğu kadını.

Fıraz vardı. Ağa olmuştu, ve ablasının yaşadıklarını başka hiçbir kadın yaşamasın diye her şeyi yapan.

Welat vardı. Sevdiği kız olan Dilba ile İstanbul'a gitmiş bir daha Şırnak'a dönmemişti. 

Dilan vardı. Konağında oturmuş. Çürümeye yüz tutmuş yanda ki konakla dertleşen hep. İçinde ki nefret yüzünden hep yalnız kaldı. 

Zerva vardı. Her şeyi öğrenince Zijanın ayaklarına kapanıp özürler dileyen. İkinci kızına Zijan adını vermişti. Onun kadar güçlü olsun diye. 

Karagül vardı. Her gün ağlamaktan çöken bir kadın vardı. Her daim yanında olan kadına. Zjana kendini ne kadar borçlu bilse de elinden bir şey gelmeyen bir kadın. Kocasının hasretiyle ve utancıyla geçirdi ömrünü. 

Zelal vardı. Kuma olan Zijanın dert adaşı. O hiç olmadığı kadar mutluydu artık. Evlenmişti. Onu seven bir adam vardı. Çocukları olmuştu ve kocasına gerçekten aşıktı.

Diyar vardı.. Belki de hayatın da ilk kez doğru bir şey yapmış ve bir kadını kurtarmıştı. Zelal. Onu alıp Şırnaktan kaçmıştı. Kimse yerlerini bilmedi. İki kişi hariç. Karısına aşık olmak en büyük şansıydı. Hayat ona sonunda gülmüştü. 

Zijan Hanım (Güçlü Kadınlar S. 1) ..TAMAMLANDI..Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin