Bölüm 6 Part 3

4.7K 191 58
                                    

Merhaba , nasılsınız , ben çok iyiyim çünkü bu bölümü yazarken çok sevdim , neyse hadi okuyun.

İyi okumalar...

.......................................

Gidenlerde ölenler gibi,

Hepsi badem gözlü,

Hepsi iyi adamlardı.

Susmak istiyordum daha fazla yok olmamak için, susmak istiyordum daha fazla ölmemek için.

"Konuşsana Zijan." kollarımdan tutup sarsmaya başlamıştı. Kendimi ondan uzaklaştırıp oturduğum yerden hızla kalktım.

"Uzak dur benden ağa!" diye yüzüne haykırdım, ne hakla bu kadar yakardı canımı, parmağımı burnunun ucuna kaldırırken , öfkemi ondan çıkarıyordum.

"Ne dememi bekliyorsun, ne anlatayım sana, canım yanıyor ağa sen her sorduğunda daha çok yanıyor, sus diyorum sana anlamıyorsun, konuşamıyorum anlamıyorsun, ben tek kör kalbim sanırdım. Sen kalbimden daha körsün. Nasıl acı çektiğimi görmeyen bir kör."

Arkamı dönüp koşarak gitmek istedim. Ama onun güçlü kolları arkadan sarmıştı beni, kolları arasında hareketsiz kalırken, çenesini sağ omzuma koymuştu. Büyük ağaca dönmüş , derin nefesler alıyorduk ikimizde , bu yakınlık can yakıyordu.

"Susup da bana anlatmadıkça , kaybedeceksin Zijan." alnını omzuma yaslayıp daha sıkı sardı kollarıyla, yakınız, çok yakınız, çok fazla hemde.

"Kim kazandı ki ağam? Kimin oyunu bu? Bir oyun mu bu? Kurban ben miyim?" sus be kadın sus, konuştukça konuşuyorsun, anlatma yaranı sende kalsın, ya oda tuz basarsa yarana.

"Seni kurban edeni. Yoluna kurban ederim."

Bir hıçkırık kaçmıştı dudaklarımdan, güzel konuşuyorsun ağam ama geç kalmıştın, kurban edildim ben.

Suskunluk insanın kendine gösterdiği kibarlıktır.

Anlamazlar!!

Bende susarak kendime iyilik yapıyordum, ama bu adam konuşturmak için elinden geleni yapıyordu.

"Konuşmak bana yasak ağam, konuşursam korkarım, oysa ki ben bu konağa geldiğim gün korkularımı kilitledim. Konuşursam onlar serbest kalır." kollarından çıkmak için tekrar çırpındım, bu kez bırakmıştı beni.

"Git Zijan, ama geleceksin. Anlatmak için." sırtımı döndüm ona, "Seni bekliyor olacağım."

O geceden günler geçmişti, Roni yakınlığından vazgeçmiyordu. Ama artık neden deyip durmuyordu. Benim anlatmamı bekliyordu. Çantama bir kaç parça eşyamı koyup, hazırlandım. Bir kaç günlüğüne anamlarda kalacaktım, Seydan ağa Adana'ya gitmişti, benimde anamlara gitmeme izin vermişti, gerçi içimden bir ses bunun nedeninin Roni olduğunu söylüyordu. Ama fazla kurcalamak gibi bir niyetim yoktu.

Odamdan çıkıp aşağıya indim. Zozan hanımın yanına uğrayıp anam için hazırladığı şeyleri aldım. Konağın kapısına gelince beni götürecek arabaya yaklaştım. Civan ağabey elimdekileri arabaya yerleştirip ön kapıyı açtı. Arabanın içinde Roni vardı. Bana göz kırpınca farkında olmadan gülmüştüm. Ön tarafa onun yanına oturdum, arabayı çalıştırıp konağın ters yönüne sürdü.

"Diğer taraftan gideceğiz ağam." Bana dönüp gülümsemiş, sonra yine önüne dönmüştü. Evlerin olduğu yerlerden uzaklaşırken tarlaların içinden geçmiştik. Uzun bir süre sonra şehre , kalabalık olan bir yere gelmiştik. Arabayı bir ara sokağa koyup, durdurdu. Bana dnüp üzerimi süzdü. Bende kendi üzerime bakınca kahkaha atmıştı. Kaşlarımı çatıp ona dönerken, elimi tuttu.

"Bakma öyle kendine. Çok güzelsin."

Başım önüme düşerken , yanaklarımın kızardığını hissettim, elimi yanağıma bastırırken , diğer elimi iki eli içinde sıkı sıkı tutuyordu. Allah'ım sen aklıma, fikrime mukayyet ol.

"Kızardın mı sen?"

Elimi ondan çekip cama döndüm. Kahkahası yine kulaklarıma gelirken, bende gülmüştüm. Aptal.

"Hadi gel." Elimi tekrar tutunca diğer elimle bileğini tuttum. Açtığı kapıyı kapatıp bana döndü. Bileğini tuttuğum elimi de tutup gözlerimin içine baktı.

"Beje çavreşamın." (Söyle karagözlüm)

Ne diyecektim ki ? Unuttum. Gözlerinden alamıyordum gözlerimi , ilk kez korkmadan bakıyordum bu ela gözlere, kurban olduğum Rabbim . Ne güzel yaratmıştı, Dünyanın her yerinden kahverengiler saçlarındaydı sanki. Uzun kirpikleri, ela gözleri, bakışları hapsetmişti beni kendine, uzaklaşmak isterken ona çekiliyordum.

"Beje dil birin." ( Söyle gönül yarası.)

Bu dediğine anlam verememiştim. Ellerimi çekmek istedim, izin vermedi. Israrla kendine çekti.

"Beje xelasiyamın." (Söyle kurtuluşum.)

Ellerini bayılmama çok az kalmıştı. Neler yapıyordu bu adam böyle, cesaretle sol elini sıktım, gözlerinin içine baktım.

"Sipas." (Teşekkürler)

O kadar güzel gülmüştü ki bu dediğime, oturduğuma şükrettim. Kalbim havalanmış , arabadan çıkmak için çıldırıyordu.

"Ah ! Zijan o kadar güzel dedin ki. Rica bile diyemiyorum."

Kalbim arabadan çıkmış, ilerideki ara sokaklara sapmış , duvarlara çarpa çarpa deliriyor du.

.......................................

Evet bölüm tamam. Güzellikler kitabı kütüphanenize eklerseniz bildirimi gelir . İyi hayatlar hepinize ☺☺

Roninin Zijana sarılışını en iyi anlatan bunu buldum ☺

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Roninin Zijana sarılışını en iyi anlatan bunu buldum ☺

Zijan Hanım (Güçlü Kadınlar S. 1) ..TAMAMLANDI..Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin