Selamlar , selamlar , selamlar ilk bölüm olmasına rağmen ne kadar az olsanız da beni mutlu ettiniz yorumlar benim için daha değerlidir hepinize çok teşekkür ederim ve lütfen yorum yapmaya devam edin .. Keyifli bol burun sızlamalı okumalar ...
.............................
Bana geri ver, ıslanmamış gülen gözlerimi
Bana geri ver, kararmamış güzel günlerimi
Bana geri ver , tükenmemiş büyük sevgileri
Bana geri ver, hepsini geri ver.
Yıkılan umutlarım , yıkılan hayallerim hepsi bir yana yıkılan hayatım . Acı insanı öldürmez de güçlendirir derler , peki ben neden daha fazla ölüyordum, avlu da çökmüş birbirine bağıran insanları dinliyordum, bir sevda bir insanın hayatını daha fazla ne kadar dağıtabilir, istenmeyen bir sevda , yok sayılan bir sevda . Acıyla bakan gözler , derime batıp benliğime saplanırken , çok istedim kalkmak " Çekin o gözlerinizi" diye bağırmak istedim, umudu , hayalleri , hayatı yıkılan bir insan neden korkardı. Ben korkuyordum , karar verilecek ölüm tarihim belli olacaktı, akşam olmuştu, avluda çökmüş dinmeyen yaşlarımı akıtıyordum.. Ben güzel ağlardım aslın da , ama mutluyken oysa ki ölmüştüm şimdi , gözlerim kan ağlıyordu, içim paramparça olmuş parçalar derimi geçmek için an kolluyordu, bir söz daha yeterdi burada ölmeme ..
"Dediğim olacaktır Bahoz , bu kan davası bu düğünle bitecektir." Babam istiyordu peki ya Xandıran aşireti istiyor muydu?. Hayır o adam beni düğün günü öldüreceğine yemin etmişken , nasıl bitecekti bu dava .. O adam kan istiyordu, abimin kardeşimin kanını istiyordu.
"Ağam , dediğini senin kulağın işitiyor mudur?" Ağabeyim hala nasıl bağırıyordu öfkeyle, ben iki cümle kurmuş tükenmiştim , kendimi babamın ellerine teslim etmişken bu adam hala nasıl benim için savaşıyordu.
"Ben kararımı verdim Bahoz, yaşamak istiyorsan susacaksın." tabi ya , susmalısın ağabey , yoksa sen ölürsün , sen ölürsen ben yine ölürüm.
"Ağa , Zijan'a bir şey olursa işte o vakit gör sen , kan davası neymiş." ölmek için yaşıyorum , ölmek için yaşadım, ölmek için ölüyorum , öldüğüm zaman anam dışın da kim dövünecek , öldüğüm zaman kim özleyecek , özleyen pişman olacak mı? Pişman olan unutacak mı sonra ? Peki ben unutulmak için ölürsem ne anlamı vardır bu kadar acının..
Konağın kapısı açılmıştı gürültüyle,başımı kaldırınca ileride Diyarımı görmüştüm, gelmişti işte kurtaracaktı beni , avlu biraz sonra dolmuştu Xezeme aşiretinin Ağası , oğullarını da almış gelmişti.
Biri omuzlarım dan tutup kaldırmıştı beni, alnım yine ağabeyimin sırtına yaslanınca , yaşamak için yalvardım , boynum bükük,
Xezeme Aşiretinin ağası Seydan ağa babamın karşısına geçince iki oğlu Diyarımla , küçük oğlu Welatta hemen arkasına geçmişti, babam ağabeyime bakınca gözleri beni bulmuştu, öfkesi aldığı nefeslerden belli oluyordu, tabi ya ağabeylerimin de kendi arkasın da durmasını istemişti. Seydan ağa başını çevirince ağabeyimin arkasına daha çok sindim, ama gözlerin deki merhameti görmüştüm..
"Awır Ağa ne oluyor burada , tüm Şırnak verdiğin hükmü konuşuyor." Seydan ağa ağır kürtçesiyle babamın üstünde hükmünü sürmeye başlarken , gözlerimi diyara çevirdim, ama o bakmıyordu , bakışları ileride anamın arkasın da duran Jiyan'ın üstündeydi, bakışları beni korkuturken mideme saplanan bıçak beni iki büklüm etmişti, Fıraz beni tutarken başımı onun göğsüne yasladım.
"Fıraz ez poşmenim." (Fıraz ben pişmanım.)
Sevdiğim için pişmandım , nasıl olmazdım ki benim ona baktığım gibi bakıyordu kardeşime , babamın öfkeyle bağırdığını duyduğum da sindiğim yerden kaldırdım başımı, elinde ki kehribar tesbihi yere fırlattığını gördüm, Şirzadi ağalarının miras kalan tesbihi yerdeydi.
"Sen ne diyordun Seydan ağa , söylenecek şeyler midir? bunlar." başını bana çevirip gözlerimin içine baktı. Gözlerin de anlamadığım bir pişmanlık vardı. Gözlerini Seydan ağaya çevirdiğin de anladım ki öfkesi onaydı.
"Ben ne dediğimi biliyorum, Zijan'ı hazır edin 3 gün sonra gelecek, imam nikanı kıyıp alacağız onu." Gözlerim Seydan ağayı bulduğun da ne dediğini anlamaya çalıştım ama mümkün değildi, bana bakmadan geldikleri gibi gürültüyle gittiler. Anam dizlerinin üstüne çökmüş dövünürken dediği acı sözleri duymuyordum, ağabeyime baktığım da yüzün de garip bir rahatlama vardı, babam pişman , kardeşlerim ve yengem şaşkındı, ne duymamıştım, ne kaçırmıştım da herkes başka başka dağılmıştı, farkın da olmadan ağabeyimin karşısına geçmiştim bile , beni kendine çekip alnımı öpmüştü, "Kurtuldun Zijan'ım kurtuldun." Ona anlamadığımı belli edercesine baktığım da gülümsemişti. "Xezeme konağına gelin olacaksın." Şaşkınlığım her saniye biraz daha çoğalırken , söylenenler buz gibi yağmur suları gibi dağılıyordu, kor olmuş yüreğimi söndürüyordu. Diyarımın olacaktım, kavuşmuştum ona sonun da..
"Ez be bextim." (Bahtasızım.) Anamın sözü kulaklarıma gelince öfkeyle başımı ona çevirdim..Sevdiğime varıyordum bu nasıl bahtsızlık olurdu ki. O zaman bana zavallıca bakan yengemin, jiyanın bakışlarını görmüştüm, nasıl mutlu olmamı istemezlerdi. Fıraz ağabeyimi kolundan tutup kendine çevirmişti.
"Bu evlilik olmaz kekemın (ağabey)" öfkeli gözlerim kardeşimi bulurken anlam veremiyordum, mutluluğu bana çok mu görmüşlerdi de böyle karşı çıkıyorlar dı.?
"Olacak Fıraz olmak zorun da , ölmesin den daha iyi." Gözlerim bu kez ağabeyimi bulurken , o bana arkasını dönmüştü. "Seydan ağanın karısı olması en iyisi." Ağabeyimin cümlesi tamamlanmadan sert bir şekil de dizlerimin üstüne düşmüştüm, yengemin çığlığı kulaklarıma dolarken ,biri kollarımdan çekiştiriyordu. Vücudum da ki tüm güç , yaşamama neden olan ne varsa çekiliyordu benden o ana sanki. Gözlerim kapanırken son gördüğüm babamın avluyu geçtiğiydi....
Evet evet burada bitirdim part 2 hazır yarın onuda paylaşacağım lütfen yorum yapıp kitabı beğendiyseniz önerin .... Sevgilerle .....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zijan Hanım (Güçlü Kadınlar S. 1) ..TAMAMLANDI..
Fiksi Remaja********** LÜTFEN KİTABINIZIN REKLAMINI YORUMLARDA YAPIN.********** Ben Zijan, kalbi kara , taş olmuş kadın, umudunu bir resme bağlamış kadın, günaha bulanmış kadın, sevdası uğruna ölen kadın, evladını kaybeden kadın, ben o kadınım, eti lime lim...