Zijan Hanım (Güçlü Kadınlar S. 1) ..TAMAMLANDI..

Bölüm 9 Part 1

Merhaba arkadaşlar yeni bölüm geç geldi evet ama emin olun seveceksiniz. İyi okumalar..

..................................

...................................................

Ne kadar acı var. Kara gözlere hapsolmuş ela gözlerde.

Günler geçiyordu. Acı , tatlı geçiyordu bir şekilde,ama Roninin benden kaçışını gördükçe zaman duruyordu. 2 hafta olmuştu yanıma yaklaşmıyordu. Beni gördüğünde yönünü değiştiriyordu. Salonda herkesle otururken içeri girer beni görünce , bir şey unuttuğunu söyleyip geri giderdi. Bulunduğum yere gelmez, ben gidersem de hemen çıkardı oradan. 

2 haftadır köşe bucak kaçıyordu benden. Her saat daha da uzaklaşıyordu , eski günleri geri dönerken bir yanım direniyordu. O düğünden sonra eski günlerime dönmek aptallık olurdu. Beni mutlu eden birini çok fazla kırmıştım. Ama elimde değildi , yine olsa yine yapardım belki de . Elimde ki elbiseyi dolaba koyup kapağını kapattım. Çöpe atmamıştım ama belli ki dolabın bir köşesinde çürüyüp gidecekler. Yazmamı düzeltip mutfağa indim , yemekleri yapmaya başlarken , et dolu tabağı yere düşürmüştüm. Tabak paramparça olurken başım dönmüştü. Kızlar kolumdan tutup oturturken , mutfağa Roni gelmişti. Su isteyince yanımda ki kızlardan biri dolabın yanına gitmişti. Roni başını benim olduğum yöne çevirince gözlerinde gördüğüm telaş, nedensiz bir mutluluk vermişti bana, kızlardan biri bileklerimi kolonyayla ovalarken yanımıza gelmişti.

"Ne oldu burada?" Kızlar geri çekilip işlerine dönerken, beni kolumdan tutup odama çıkardı. Yatağa uzanmama yardım edip , komodin deki sürahiden bir bardak su doldurup zorla içirdi. Arkama bir tane daha yastık koyup yanıma oturdu.

"Ne oldu mutfakta?" Gülmek istiyordum ama bunu yapmamak daha doğruydu. Yanaklarımın içini dişlerken gözlerimde ki endişeyi hala görüyordum.

"Bir şey olmadı ağam. Başım döndü biran." Parmaklarını bileğime yerleştirip bir süre bekledi. Elinin tersiyle alnıma dokunup ateşime baktı, tatmin olmamış gibi ayağa kalktı. 

"Tansiyon aleti var mı evde?" Başımı sallayıp karşıda ki dolabın en alt çekmecesini gösterdim. Tansiyon aletini alıp eski yerine oturdu. Kolumu sıyırırken yazmam koluna dolanmıştı. Hırsla kolunu çekince yazmam başımdan kaymıştı. Yazmamı yatağın ucuna atıp işine devam etti. Koluma sardığı şey canımı yakmaya başlayınca , sinirle söylenmişti. Ona ters bir şekilde bakınca önüne dönmüştü. 

"Tansiyonun düşmüş. Biraz dinlen." Başımı sallamakla yetinmiştim. Kolumdan çıkarıp eski yerine koydu makineyi , yanıma gelip zorla uzandırdı. 

"Pike nerede var?" Gözlerimi kapatmış uzanırken sorusu gülümsetmişti beni. Dolapta demiştim, bir kaç dakika geçmişti ama gelmemişti. Gözümü açıp ona bakınca yanlış dolabı açtığını fak ettim. Yerimden hızla kalkıp dolabın kapağını kapattım. Gözlerinde ki telaş gitmiş , şimdi nefretle bana bakıyordu. 

"Hamile misin?" Dolaptaki bebek elbiseleri, dolabın iç kapağına yapıştırdığım ultrason resimlerini görmüştü. Ama böyle bir soruyu , böyle bir nefretle sorması çok saçmaydı. 

"Sizi ilgilendirmez ağam." Kollarımdan tutup beni kendine çekerken , ayaklarım yerden kesilmişti. Ela gözlerini çok yakından görüyordum, nefesi dudaklarıma çarpıp etrafa dağılıyordu, nefesi nane kokuyordu. Dudaklarım uyuşmuştu, dudaklarımı yalarken gözlerinin biran oraya kaydığını fark ettim.Tekrar gözlerime bakarken , öfkeyle aldığı bir nefesi daha yüzüme bırakmıştı. 

"Sana hamile misin dedim?" Kollarımı ondan kurtarmak için çırpınırken. Kollarımı daha çok sıkmıştı. Canımın acısı olduğum yerde durmamı sağlarken , havada asılı kalmaktan yorulmuştum. Ayaklarım yere ulaşmaya çalışırken , beni öfkeyle sarsmıştı, ağzımdan kaçan acı dolu inlemeyi umursamamıştı.