Diana Blackwood
Zayn görmemem için yüzümü göğsüne bastırırken çoktan ağlamaya başlamıştım.
Sonra Elijah beni kolumdan çektiğinde ağlayarak ona baktım. "Beni yalnız bırakma."
Dudağıma hızlıca bir öpücük bırakıp yanağımı okşadı. "Geleceğim. Lütfen onunla git."
Bedenini isteksiz olsa da bıraktığımda Elijah'a kaşıyla bir şeyler işaret etmişti. Koluma girip beni Gael'in odasından çıkardığında titriyordum. Elijah ilk defa bu kadar solgun ve sakin görünüyordu. Bir yere oturduğumuzda ellerimi saçlarıma geçirdim ve mantıklı düşünmeye çalışarak şu an ne olduğunu anlamak adına kendimi toparladım.
"Ne oluyor?" dedim sessizce. Gerçekten ne oluyordu?
"Ben... odaya siz gelmeden iki saniye önce girmiştim. Korumalar yoktu. Nasıl öldüğünü bilmiyorum."
Gözleri dolduğunda dişlerini birbirine bastırarak çenesini sıktı. Bir hafta önce aynı masada yemek yediğim insanın cansız bedenini görmüştüm az önce. Nasıl atlatacağımı bilmiyorum.
"Zayn'i aradığında ne olmuştu?"
"Her şey birden oldu-" Sözünü kesen arkadan birinin koşarak kendine seslenmesi olmuştu.
Birden telaşla ayağa kalkıp silahını çıkardı. "Ne oldu?" diye sorduğunda ben de kalkmıştım.
"Niall'ın elemanlarından biri içerideymiş amına koyayım!"
Elijah beni arkasına alıp yavaşça yürümeye başladığımızda içimden her şeye binlerce kez küfür ettim. Neler yaşadığımı kavramak çok zor geliyordu.
Elijah beni çıkışa doğru ilerletirken az önce gelen çocuk da etrafı kontrol ederek güvende olmamızı sağlıyordu. Tam dışarı çıkacakken silah sesi duydum.
Olduğum yerde birden durduğumda "Zayn!" diye çığlık atıp öne doğru atılmıştım.
Ona bir şey olduysa yaşayamazdım. Asla. Bir daha aynılarını yaşayamazdım.
Elijah zor da olsa beni dışarıya çıkardığında merdivenlerin başında olan Louis koşarak yanıma geldi. Elijah içeri girip kapıyı kapatınca ağlayışım şiddetlendi, Louis'e tutunup güzel şeyler düşünmeye çalıştım. Arabaya doğru yürürken Louis bir şeyler söylüyordu ama tek duyabildiğim hıçkırıklarımdı.
Eve nasıl vardığımızı hatırlamıyorum ama içeri girdiğimde çok ruhsuz hissediyordum. Ağlamam durmuştu, tek bir yere odaklanmıştım ve mimiklerimi kontrol edemiyordum. Louis aç olup olmadığımı sorduğunda hiçbir cevap vermeyip Zayn'in odasına koştum. Kapıyı kilitleyip kendimi yatağa attım.
Herkesin normal davranması beni bir gün delirtecekti.
Sarıldığım yastığından aldığım koku birden ağlamaya başlamama neden olmuştu. Bütün evde duyulabilecek şiddette saatlerce ağladım, yastığı ıslanmıştı. Sonra güçsüz düştüğümde uzun süre sadece kokusunu ciğerlerimle buluşturdum.
Gael'e bir şey olursa onun yerine geçeceğini ve bunun ne kadar tehlikeli olduğunu anlattığı güne geri döndüm. Her şeyi bırakmasını istesem ne derdi? Sürekli böyle mi olacaktı? Yakında yirmi yedi yaşında olacaktı ve artık bazı şeyleri durdurması gerekiyordu.
Kapı tıklatıldığında irkilip doğruldum.
"Efendim?"
"Girebilir miyim?"
Harry'nin sesini duyunca kalkıp kapıyı açtım ve onu içeri davet ettim, ardından az önceki pozisyonuma geri döndüm. Tam karşıma yere oturup ellerini birleştirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
make that money $ malik
FanfictionZayn'in kusursuz planladığı soygunda hesaba katmadığı bir şey vardı; Diana Blackwood. #1 in zaynmalik #3 in malik #6 in zayn #6 in onedirection 221119 [dedicated to @irwinslotus thank you for always being there for me]