make that money $ malik

$ a father's serenade $

Diana Blackwood

Ariel tuvalete doğru yürürken arkasından seslendim.

"Ariel, Zayn'i uyandırabilir misin bebeğim?"

Son günümüzdü ve Zayn bugüne kadar sürekli uyumuştu. Resmen bir haftayı uyuyarak geçirdi. Uykuyu böylesine seviyor olmayı dilerdim.

Bizim odanın kapısının önünde durup bana baktı. "Üstü falan müsait mi?"

"Evet."

Cevabını aldıktan sonra birden kapıyı açıp girişte durdu ve "UYAN SÜRTÜK! DEPREM OLUYOR!" diye bağırdı Zayn'e doğru.

Salondan onu izlerken suratına çarpan yastığı gördüm.

"Ananı kandırmaya çalış Ariel."

Kahkaha atmamak için dudaklarımı birbirine bastırdığımda Ariel ağzını açıp kaşlarını çatmış bir şekilde suratına yastık fırlatan sevgilime bakıyordu.

"Sende şeref namına hiçbir şey yok piç."

Elindeki yastığı Zayn'e geri fırlattı.

"Kapat lan kapıyı." diye seslendi Zayn.

"Biraz kibar olmayı denesen keşke."

"Kapıyı kapatır mısın güzel kardeşim benim? Hadi. Yoksa oraya gelip kafanı kapıyla duvar arasında sıkıştırım."

"Göt."

Ariel kapıyı sertçe kapatıp bana doğru döndü.

"Umarım bu salağa benzemez." diye söylenip tuvalete girdi.

Zayn'i uyandırmaya gitmek için telefonumu kapatıp Harry'e birazdan oynamaya devam edebileceğimizi söyledim. Telefonumu değiştirince kedilerim de gitmişti, iki gün önce bunu fark ettiğimde saatlerce ağlamıştım. Zayn de bana aptalca başka bir oyun bulmuştu. Bu sefer online oynanıyordu ve Harry de sevmişti, beraber oynuyorduk.

Ayağa kalktığımda az önce oturduğum yere telefonu bırakıp odaya yürüdüm. İçeri girdiğimde deliksiz uyumaya devam ediyordu. Bana başka çare bırakmamıştı. En nefret ettiği şekilde uyandıracaktım.

Yatağın karşısındaki büyük pencerelere yaklaşıp perdeleri tuttum ve aynı zamanda Zayn'e bakmaya çalışırken birden açtım. Direkt yüzüne vuran güneş ışığından tahmin ettiğim gibi anında rahatsız olmuş ve yanındaki yastığı alıp yüzüne bastırmıştı.

"Sikeyim Diana, kapat şunları."

"Hayır. Uyan artık. Geldiğimizden beri uyuyorsun Zayn. Yeter."

"Sen de uyusan hiçbir sorun olmayacak. Ben sana niye uyumuyorsun diyor muyum?"

Birkaç saniye düşündüm. "Evet?"

"Beni rahat bırakın."

"Zayn, uyanmazsan bu sefer ısıracağım yer minik kıçın olmaz."

Birden yastığı suratından çekip ışık yüzünden kıstığı uyku dolu gözleri ve sırıtışıyla bana baktı. "Nerem olur?"

Yatakta emekleyerek üzerine çıktığımda iyice yayılmıştı ve sırıtmaya devam ediyordu. Ne yapacağımı sandığını biliyordum ama burnuna bir öpücük bıraktım. "Burnun."

Gülümseyerek yataktan kalktığımda sırıtışı solmuştu. Ofladığında kapıdan çıkmadan önce ona baktım. "İki dakikan var."

"İyi."

Öpücük atıp odadan çıktım ve salona geri döndüm. Az önce oturduğum yere oturduğumda Ariel mutfaktaki tezgahın sandalyelerinden birinde telefonuyla ilgileniyor, Louis markette, Liam televizyon izliyor ve Harry sıkıntıdan geberiyordu.