Diana Blackwood
"Kanka, her zamanki Zayn işte."
Saçlarımı dalgalandırmaya devam ederken kucağında kızımla oynayan Ariel'e sert bir bakış attım aynadan.
"Her zamanki Zayn mi? Zayn'in ne zaman yalan söylediğini gördün?"
Omuz silktiğinde kaşlarımı çatarak ona dönmüştüm.
"Sonuçta açıklama yapmış, değil mi?"
"Leia'ya dondurma almak için otele gitmekten vazgeçtiğini açıklama sayıyorsan, evet."
Zaten ben daha bir şey söyleyemeden üzerime çıkmış, bana uzun bir gece yaşatmıştı. O kadar yorulmuştum ki değil onun açıklamasını sorgulamak, nefes alacak enerjiyi zor bulmuştum kendimde.
"Kanka takma bu kadar. Zayn'i hepimiz tanıyoruz."
"Sorun da o diyorum sana. Zayn yalan söylemez. Bir boklar dönüyor."
Tekrar omuz silkip Leia'nın ördeğini garip sesler çıkararak havada oynattığında makineyi kapatıp fişten çektim ve karşısında dikildim.
"Sen de garip davranıyorsun."
"Ne?"
"Şimdiye kadar çoktan Zayn'e en az yirmi kez küfretmiş olmalıydın," Gözlerimi kıstım. "Ama Zayn'i savunuyorsun."
Birkaç saniye bakışmamızın ardından yüzünü buruşturdu. "O piç kurusunu savunacağıma ölürüm daha iyi, bunu sen de biliyorsun."
Tabii. Birbirlerinden ölesiye nefret ediyorlardı. Tamamen götlerinden uydurdukları bir hikayeydi. Ölesiye nefret etmek? Birbirleri için ölebilirlerdi.
Özellikle Zayn gün geçtikçe daha da hassaslaşıyordu. Geçen hafta Ariel merdivenden düştüğünde - önemli bir şey değildi - ona bunu anlatmıştım. Eskiden olsa "Umarım kaburgalarını kırmıştır." diyeceğinden emindim, bunun yerine endişeyle doğrulup "Bir şey olmuş mu?" diye sormuştu.
"Ariel, Zayn bir boklar çeviriyor ve bunu biliyorsan-"
"Zayn'le kişisel hayatlarımız hakkında bilgi alışverişi yapmıyoruz Diana."
Bal gibi de yapıyorlardı, sikeyim.
İç çekip Leia'yı hazırlamak için onun kucağından aldım. Beraber çarşıya çıkacaktık. Zayn'in haberi yoktu ve yoldayken söylemeyi düşünüyordum. Evden çıkmadan söylersem izin vermezdi.
"Zayn'in seni aldatmayacağını hepimiz biliyoruz. Yanına yaklaşan dişilerin hepsine düşman gözüyle bakıyor."
"Aldattığını düşünmüyorum zaten," Pembe ananaslı elbisesini üzerine geçirdim. "Babasıyla ilgili falan bir şeyler varsa? Of, bilmiyorum Ariel."
Gerizekalı Harry'e de sormuştum, evden çıktıktan sonra otele bile varmadan işinin çıktığını ve Zayn'in yanından erken ayrıldığını anlatmıştı. Hiç yardımcı olmuyordu.
Üzerinde tavşanlar olan bandanasını da kafasına geçirdiğimde hazırdı. Kalbimi sızlatacak kadar güzel görünen bebeğimi kucağıma aldıktan sonra yanağını öptüm. Suratını yakından her gördüğümde daha çok sinirlerim bozuluyordu. Resmen Zayn'i doğurmuştum.
Elbise giydirip tatlı, minik tokalar taktığımda neyse ki biraz daha az Zayn gibi görünüyordu ama bu konuda da Zayn'le farklıydık. Ben dolabı tulumlar ve onu prenses gibi gösteren elbiselerle doldurmuşken Zayn'in giydirdiği şeyler apayrıydı. Hazırlaması için kendine bırakıp odadan çıktığımda geri dönünce gördüğüm şey kızımın Bradford'ın kötü çocuklarından birine dönüşmüş olmasıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
make that money $ malik
FanficZayn'in kusursuz planladığı soygunda hesaba katmadığı bir şey vardı; Diana Blackwood. #1 in zaynmalik #3 in malik #6 in zayn #6 in onedirection 221119 [dedicated to @irwinslotus thank you for always being there for me]