$ dinner by his pov $

2.8K 157 228
                                    

+100 oy & yorum

Zain Javadd Malik

Yemek saati gitgide yaklaşıyor ve ben koltukta yayılmış PlayStation oynuyorum.

Geç kalmak, yemek veya yemekte kutlanacak olan olay sikimde değil. Sadece oyunumu oynamak istiyorum. Hazırlanmadım bile.

Tam gol atmak üzereyken Harry kafama yastıkla vurdu. "Şu sikik oyunu bırak ve hazırlanmaya başla piç!"

"Bitince hazırlanırım." diye mırıldandım.

Sonra birden ekran simsiyah oldu.

Yan tarafa döndüğümde Harry elinde az önce çektiği fişle bana bakıyordu.

Onu dövmek için ayaklandığımda mutfağa kaçtı. "Gel lan buraya!"

"Siktir git Zayn!"

Tam yakalamak üzereyken üst kattan çalan telefonumun sesini duydum. Harry'e doğru işaret parmağımı tehditkar bir şekilde salladım. "Seni döveceğim."

Direkt odama koştuğum için ne yaptığını görmemiştim ama büyük ihtimalle el hareketi çekmişti. Arayan kişinin Diana olmasını umarak odaya girdim.

Otelde halletmem gereken şeyler ve onun da çalışması gereken bir işi olduğu için üç gündür görüşemiyorduk. Onu özlemiştim. Gece uyurken bir köpek gibi kokusunu arıyordum.

Tabii bir de şu iş mevzusu vardı. Ben para sıçıyorum. Ama kendi parasını kazanmak istiyorsa, kazanabilir. Yine de daha fazlasına ihtiyacı olduğunda her zaman buradayım.

İki hafta önce saçımı pembeye boyamak istediğini söyledi. Saçımı pek sikime takmadığım ve onun istediği şeylere hayır diyemediğim için ne bok istiyorsa yapmasına izin vermiştim. İlk gün çok koyuydu, şimdi ise pastel bir pembe kalmıştı.

Diana pastel pembeyi daha çok sevdiğini söyledi. Ben de istediği zaman tekrar boyayabileceğini söyledim. Ne yapabilirim ki?

Liam ve Louis beni bu halde gördüklerinde dalga geçmişlerdi. Diana onlara kızıp susturdu ve Diana gidince de bana Diana'nın elinde oyuncak olduğumu falan söylediler. Harry ise sonsuza kadar bu saç stiliyle kalmam gerektiğini düşündüğünden bahsetmişti, Diana'yla sevdiği şeyler genelde aynı oluyordu.

Ekranda Diana'nın ismini görünce gülümseyip aramayı kabul ettim ve telefonu kulağıma götürdüm. Yorgun ama heyecanlı sesi kulağıma dolduğunda kalbim daha hızlı atmaya başladı. Neden sesini her duyduğumda böyle oluyor?

"Zayn, ne olduğuna inanamayacaksın!"

Sadece dışarıda kahvaltı yapmak için Ariel'le evden ayrılmıştı. Ona öğle yemeği yememesini, gideceğimiz yerde çok fazla yemek olduğunu haber vermiştim.

"Ne oldu?"

"Ariel'le karaoke yaptık. Dans ettim, çok eğlenceliydi. Ama sonra eve dönerken köpek kovaladı. Sevmek istemiştim! Eve kadar koştum. Az önce içeri girdim. Çok yoruldum ve saçım bozuldu Zayn. İğrenç görünüyorum. Tamamen baştan hazırlanmam gerek. Kaç saatimiz var?"

Hiç nefes almadan kurduğu bu cümleler sonrası solukları hızlandı. Saçma bir şeyi böylesine heyecanlı anlatmasına gülmeden edemedim.

"Ne zaman hazır olursan o zaman gideriz."

"Hayır. Zamanında yetişmek istiyorum."

Saate baktım. "Bir buçuk saate evinin önünde olurum. Yeter mi?"

"Sanırım. Sen hazır mısın?"

"Hayır."

"Hayır mı? Ne yaptın bu saate kadar?"

make that money $ malikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin