make that money $ malik

$ a serial killer's serenade $

Diana Blackwood

"Vay, günaydın Kraliçe Diana. Uyanmasaydınız Majesteleri? Birazdan güneş batacak zaten."

Gözlerimi ovuşturup kahvaltıyı hazırlarken saçma sapan konuşan Zayn'e baktım. Ne sikim anlatıyordu?

Hazırladığı iki tabak krepten birini benim önüme itti ve oturup kendininkini yemeye başladı. Ben de yerime geçip güzel krepleri mideme göndermeye başladım. Kurt gibi açım.

"Ne diyorsun?" diye sordum ilk lokmamı yuttuktan sonra.

Kıkırdadı. "Dün evi Aegon'un kalesine çevirdin. Hatırlamıyor musunuz leydim?"

Kafamı salladım. İştahım birden kesilmişti. Dün gece ne olup bittiğini gerçekten hatırlamıyorum. En son barda içiyordum.

Ellerimi saçıma geçirdim. "Çok rezil oldum mu Zayn?"

Tebessüm etti. Sikeyim.

Daha sonra bilinçaltımda bir yerlerde olan şeyi sordum. "Game Of Thrones'daki Blackwoodlardan biri gibi davranmadığımı söyler misin lütfen?"

Benim aksanımı taklit ederek konuştu. "Kardeşini zehirlediğim gibi seni de zehirlerim Malik!"

Oflayıp geriye yaslandım. Neler yapmış olabileceğimi düşünmek bile istemiyorum.

"Ben niye bornozla uyandım?"

"Duş almak istedin," dedi çapkın bakışlarıyla. "Benimle birlikte."

"Ne?"

Anın verdiği şokla bu kadar yüksek sesle konuşmam sırıtışını büyütmüştü.

Zayn'le sevişmek sıkıntı değildi de, sarhoş olmak sıkıntıydı.

Ne diyorum ben amına koyayım? Az önce cidden hatırlamayışıma sinir mi olmuştum? Zayn yerine?

Tabakları alıp tezgaha döndüğünde ben de ayağa kalkıp kolunu tuttum ve kendime çevirdim.

"Dün gece olan her şeyi anlat hemen."

"Anlatılmaz yaşanır Diana. İnanılmaz bir geceydi."

Tekrar tezgaha döndüğünde yerimde zıplayıp kolunu tuttum ve yine bana dönmesini sağladım.

"Zayn! Ne yaptık? Yani, şey, ne oldu? Lütfen anlat. Hiçbir şey hatırlamıyorum."

Kendi isteğiyle bana yaklaştığında bir adım geriye gittim. Arkamdaki tezgaha yaslanana kadar üzerime yürütmüştü. Bedenim tezgaha çarptığında bir adım daha yaklaşıp beni iyice sıkıştırdı. Elini yanağımda gezdirdi. Aklımdan geçenleri biliyor ve benimle uğraşmak istiyor gibiydi. Bana ne yaptığının farkındaydı.

"Gece ne olduğunu hatırlamak mı istiyorsun?"

Yutkundum. "Evet."

Birden omuzlarımdan tutarak beni ters çevirdi ve saçlarımdan tutup bedenimi öne doğru eğerek tezgaha yasladı. Kendini kalçama bastırıp üzerime eğildiğinde nefesini kulağımda hissettim.

"Bütün gece saçmalayıp sonra uyuyakaldın."

Yanağımı öpüp beni serbest bıraktığında kalp atışlarım çok hızlıydı. Az önceki pozisyonumuzu asla unutamayacaktım.

Bir bardak su içip onun yanına, salona, geçtim. Bu sırada Louis içeri girmişti. Kendini karşımızdaki koltuğa atıp yastığa sarılarak uyanmaya çalıştı.

"Günaydın leydim." dedi boğuk sesiyle.

Sikeceğim ama!

"Sen de mi gördün?"