make that money $ malik

$ twenty eight years old big man $

+120 vote& bol yorum

Diana Blackwood

Gözlerim şaşkınlıkla açılırken "Baban mı?" diye tekrar sormuştum.

Zayn'e bok gibi bir çocukluk yaşatıp sonra çekip giden kişi karşımdaydı. Masum ve saf bir hayranlıkla Zayn'e bakıyor, bakışlarıyla yaptığı her şey için özür diliyordu.

Bir an ilk gördüğümde neden bu kadar çok Zayn'e benzettiğim beynime dank etti. Gözleri tamamen aynıydı. Fotoğraflardan annesine ne kadar çok benzediğini görmüştüm ama şu an babası karşımdayken ikisinden de aldığı genlerin fiziksel olarak kolayca göründüğünü fark ediyordum. Ve gözlerinin bu kadar benzemesi beni yorumsuz bırakmıştı.

İkisi birbiriyle bakışırken orada salak gibi durunca kendimi kötü hissettim. "Ben sizi yalnız bırakayım."

Tam geriye dönecekken elimi tutan Zayn buna izin vermemişti. "Gerek yok."

Ortam o kadar gergindi ki, boynuma bir bıçak dayalıyken bile böyle hissetmemiştim. Babasıyla yüzleşecekti. Babasıyla yüzleşecekti amına koyayım.

Yaser bir adım daha buraya yaklaştı. "Zayn-"

"Kes."

Yaser birden durup şaşkınlığını gizlemeden baktı. Her zaman yaptığım taktiğin işe yaramasını umarak diğer elimle koluna sarıldım ve sakinleşmesi için yavaşça okşadım. Normalde bunu yaptığımda kasları gevşerdi ama şu an sert kalmıştı.

"Sadece iki dakika dinle en azından."

"Seni mi? Doğru. Anlat. Niye geldin? Paran mı bitti?"

"Ne parası Javadd? Oğlumu görmek için geldim."

Zayn bir kahkaha atmış, ardından elimi bırakıp Yaser'e yaklaşmıştı.

"Oğlunu görmeye gelmiş... Bir oğlun olduğunu mu düşünüyorsun? Sikik bir soyadından başka hiçbir bok değilsin. Oğlun yok. Bu hep böyleydi, böyle kalmaya devam edecek. Şimdi saçmalamayı kes."

İlk önce biraz ağır konuştuğunu düşünmüştüm ama daha sonra babasının yaptıkları aklıma gelince hak vermiştim. İçindeki her şeyi dökmeliydi.

Ve ben de burada olmamalıydım amına koyayım.

"Saçmalayan sensin. Abartma da geç şöyle, konuşalım."

"Hala konuşalım diyor amına koyayım."

Karışmamak için zor tutmuştum kendimi ama "Zayn, konuşun isterseniz." diye mırıldandım.

"Aşırı tepki veriyorsun-"

Babasının lafını kesip biraz daha üzerine gitti ve işaret parmağını tehdit edercesine ona doğrulttu.

"Ben mi aşırı tepki veriyorum? Neredeydin bunca yıldır? Kendine baba diyorsun amına koyayım. Sana en çok ihtiyacım olduğunda neredeydin? Annem öldüğünde neredeydin baba?"

"Telafi etmek için döndüm."

"Döndün, öyle mi?"

"Evet. Kaçırdığım her şeyi telafi edeceğim."

Zayn tekrar bir kahkaha attı ve bana döndü. "Telafi edecekmiş, duyuyor musun?"

Birden tekrar babasına döndüğünde öyle bakıyordu ki vuracak sanmıştım. Keşke bugün ilacını içseydi diye geçirdim içimden. Belki daha sakin olurdu.

"Sen bu saatten sonra hayatımda olsan ne olur, olmasan ne olur? Yirmi sekiz yaşındayım ben. Ne zaman yanımdaydın?"

"Şimdi."