Diana Blackwood
Elmasından bir ısırık daha aldıktan sonra memnuniyetsiz bir şekilde televizyona baktı. "Çok saçma. Bütün ergenlerin seksle ilgili bir sıkıntısı varmış gibi gösteriyor."
Kucağımdaki meyve tabağını yere bıraktım.
"Gerçekten böyle olan insanlar var."
"O insanların hepsini bir lisede toplamış olmaları imkansız. Kapatır mısın? İzlemek istemiyorum."
Bu diziden neden bu kadar nefret ettiğini anlamamıştım. Seksle ilgili olduğu için seveceğini düşünmüştüm - Zayn içinde seks geçen her şeyi sever - ama pek öyle olmamıştı. Gençlik dizilerini saçma buluyordu. Bundan da hoşlanmamıştı.
"Neden kapatmamı istiyorsun? Yoksa etkilendin mi?"
Yüzünü buruşturdu. "Yürüyen fetüslerden etkilenmiyorum."
Kahkaha atıp televizyonu kapattım. Sonra bana silahlarını göstermek istediği için otele gitmiştik.
"Zayn," diye seslendim kapıdan içeri girerken. "Otelin nereye benzediğini buldum."
"Nereye benziyor?"
"Christian Grey'in şirketine."
Yüzü garip bir şekil aldı, ardından kahkaha attı. Koluna vurduğumda aşağı ineceğimizi düşünüyordum ama asansöre doğru döndük.
"Neden gülüyorsun?!"
"Hiç... Sana özel oda yapmamı da ister misin?"
Sırıttım. "Neden olmasın?"
Tebessüm ederek başını salladı ve asansöre girdik. Yedinci kata bastığında daha önce hiç üst katlara çıkmadığımı fark etmiştim, on beş kat vardı.
Az önce bıraktığı elimle aynaya bakarak saçımı düzelttim. Hemen ardından onun elini arka cebime soktuğunu hissettim. Ona döndüğümde ifadesiz suratı tam karşıya dönüktü.
"Ne yapıyorsun?"
Kalçamı sertçe sıktığında kolunu tuttum. Sırıttı.
"Asansör sahnesi falan. Bilirsin."
Aptal olduğundan bahsedecekken yedinci kata ulaşmıştık. Beni büyük odalardan birine sürükledi. İçeride Elijah'ı görmeyi beklemiyordum. Bana selam verdikten sonra elindeki kartı Zayn'e uzattı. O sırada dudağındaki yarayı fark ettim.
"Dudağına ne oldu?"
"Bay Malik'ten ufak bir hatıra." dedi gülümserken.
Zayn kartı alıp Elijah'ın saçlarını karıştırdı. Elijah tekrar kafasını sallayıp odadan çıktı. Zayn kasa olduğunu sonradan fark ettiğim dolaba doğru yürürken yatağa oturdum.
"Elijah'a ne yaptın?"
"Yapmaması gereken bir şey yaptı."
"Ama o senin en çok güvendiğin-"
"Burada kimseye merhamet yok."
Kaşlarımı çatıp kendimi geriye attım. Silahı çıkarıp gözlerimin önünde gururla tuttu. Silahlara olan aşkını bazen kıskanıyordum. Onlara bakarken gözleri ışıldıyordu, şu anda olduğu gibi.
Silahı bir bebekmiş gibi tutarak bana gösterdiğinde oturup silaha uzandım. Bana verip arkasını döndü ve tişörtünü çıkardı. Sırtını izlerken silaha olan ilgim birkaç dakikalığına yok olmuştu ama bana döndüğünde hemen ben de silaha döndüm.
"Adı ne? Anlatsana özelliklerini." dedim yanıma oturduğunda. Pek bir şey anladığım söylenemezdi ama ilgi duyduğu şeyler hakkında konuşmasını dinlemeyi seviyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
make that money $ malik
FanfictionZayn'in kusursuz planladığı soygunda hesaba katmadığı bir şey vardı; Diana Blackwood. #1 in zaynmalik #3 in malik #6 in zayn #6 in onedirection 221119 [dedicated to @irwinslotus thank you for always being there for me]