make that money $ malik

$ still so suicidal $

Diana Blackwood

Leia'nın çığlık sesine yerimden sıçrayarak uyandığımda beşiğin başındaki Zayn'le karşılaşmıştım. Hızla ayağa kalkıp beşiğe doğru adımladım. Gözlerimi bile tam açamıyordum.

"Zayn? Ne oluyor?"

Leia'yı kucakladım.

"Sadece sevmek istemiştim."

Zayn... Çok tatlısın ama üç haftalık bebeği uyurken kendi halinde bırakman gerekiyor.

"Saat kaç?" diye sordum susturmak için hafifçe sırtına vururken.

"Yedi buçuk."

İç çektim. Üç saat önce uyumuştum. Sikeyim.

Leia susmadığında ben de ağlamak üzereydim. Aç olsaydı elini ağzına götürmeye çalışırdı, bezi de temizdi. Terlediğini düşünüp üzerindeki tulumu çıkardım ve sadece beziyle kalmasını sağladım. Rahatlamamıştı.

"Neden ağlıyorsun?" diye isyan ettim kucağımda sallamaya devam ederken.

"Bana versene."

Susturabileceğini düşünmesine küçümseyici bir bakış atıp bebeği kollarına bıraktım. Aldığı an Leia yüzünü boynuna gömmüş ve ağlamayı kesmişti. Bir kolunu da omzuna attığında Zayn onu iki koluyla sardı. Leia o kadar küçüktü ki kaybolmuştu adeta, görünmüyordu.

Mükemmel bir sahneyle karşı karşıyaydım.

Yatağa oturup bir süre oluşan sessizlikte onları izledim. Zayn de burnunu kızının ona yaptığı gibi boynuna yerleştirmiş ve gözlerini kapatmıştı. Öyle huzurlu görünüyordu ki iliklerime kadar hissetmiştim.

Doğduğundan beri yüzlerce fotoğraf çekip hiçbir paylaşım yapmadığımız aklıma gelince telefona uzandım. Çektiğim fotoğraflar mükemmeldi.

Zayn'in sadece baksırla ve Leia'nın sadece bezle oluşu yüzünden birbirlerine değen tenleri benim için bu fotoğrafı özel yapan kısımdı. On dört fotoğraf arasından en güzelini seçip alt kısmı Zayn'in karın kaslarına kadar kırptım ve güzel bir efektle kendi hesabımda gönderi olarak paylaştım.

"Uyudu galiba," diye fısıldadım. "Bırak beşiğine, biz de uyuyalım."

Gözlerini açıp bana döndü ama burnunu boynundan çekmemişti. Kafasını salladı. "Hayır."

"Neden?"

"Bırakamıyorum."

Gözlerim doldu. Bundan sonraki hayatımı ağlayarak geçirmek istiyorum. Zayn. Çok. Güzelsin. Sikerler.

"Ayakta mı bekleyeceksin Z? Yatağa gel."

Ben telefonu komodine bırakıp her zaman benim tarafımda olan örtünün altına girdim, o da dikkatlice kendi tarafına uzanmıştı. Zayn yüzünü göremiyordu ama ben yan dönüp görebildiğim bebeğimin yüzünü izledim. Baş parmağını ağzına koyup emerek uyumaya devam ettiğinde Zayn kollarını etrafından çözdü. Zaten elinin büyüklüğünde olan sırtında parmak uçlarını gezdirdiğinde Leia gıdıklanıp elini ağzından çekmiş ve tekrar yüzünü boynuna gömmüştü.

Bir elini yanlışlıkla Zayn'in dudaklarının üzerine bıraktığında ikimiz de güldük. Zayn boştaki eliyle Leia'nın avcunu dudaklarına bastırdı. Onları izlemeye devam etmek istemiştim ama çok uykum vardı.

Beni uyandıran şey Zayn'in keyif dolu kahkahası olmuştu. Gözlerimi ovalayıp neye güldüğüne bakmaya çalıştım.

Leia yüz üstü göğsündeydi ve uyanıktı. Kafasını tam dik tutamadığı için garip bir pozisyonda babasını izliyordu, dik tutmasını sağlayan eliyle destek veren Zayn'di.