make that money $ malik

$ darkness in his eyes $

Diana Blackwood

Neler olduğu hakkında hiçbir fikrim yok.

Tek bildiğim, Zayn'in kim olduğunu bilmediğimdi.

Yarım yıldan daha fazla süredir beraberdik ve ben 'çalışanları' olduğunu bilmiyordum. Bana kendini açmak istememiş miydi? Ya da benden bir şeyler mi saklamak istiyordu?

Siktiğimin Elijah ve Cole'u kimdi Tanrı aşkına?

Üç saat önce en iyi adamlarından birini öldürmüştü. Biz dışarı çıktıktan sonra Elijah'a beni eve götürmesi hakkında bir mesaj atıp ortalıktan kaybolmuştu.

Merak ediyordum.

Hem iyi olup olmadığını, hem de kim olduğunu.

Ev neden bu kadar sessiz? Elijah neden konuşmuyor? Ve çocuklar nerede?

Louis'e ihtiyacım var.

Kollarımın arasındaki ayıcığa daha sıkı sarılıp burnumu çektim. "Elijah?"

Yerdeki gergin bakışlarını bana çevirdi.

"Efendim?"

"Louis'in nerede olduğunu biliyor musun?"

"Evet."

"Çağırır mısın?"

Telefona uzanacak halim yoktu. Berbat hissetmem normal miydi? Gözlerimin önünde işlediği ilk cinayeti değildi ama bu seferki farklı hissettirmişti.

"Bay Malik döndüğünde tek olmanızı istedi."

"Onun nerede olduğunu biliyor musun?"

Onun cevabını bölen şey kapının açılması oldu. İçeri giren Zayn'i görünce ikimiz de ayaklandık. Her ne kadar onun yüzünden bu halde olsam da koşup boynuna sarıldım ve ağlamaya başladım.

Beni düşüren oydu ama ona tutunmuştum.

Anında kollarını bedenime dolayıp sırtımı okşadı. Kendi sesimi bastırabildiğimde Elijah'a gitmesini söylediğini duydum. Sonra beni odamıza kadar taşıdı.

İç çamaşırlarımızla kalıp yatağa uzandığımızda örtünün altına girip kafamı omzuna yasladım. Çekmeceden bir ot alıp ateşledi.

"Anlat." dedim kısaca.

Ciğerlerindeki dumanı üfleyip omzumdaki eliyle yanağımı okşadı. "Neyi?"

"Elijah, Cole ve çalışanların olduğundan neden haberim yok?"

"Bu boklar tek başına yapılmıyor."

"Yeterli bir cevap değil."

Bu sefer otundan derin bir nefes aldı. Cevap vermesini bekledim ama otu bitene kadar tek kelime etmemişti. Yandaki küllüğe otu bastırıp beni kalçamdan tutarak üzerine çekti. Kasıklarına oturup ellerimi karın kaslarına yerleştirdim.

"Seni de bunun içine çekip kaybetmek istemedim."

Annesinden bahsediyordu.

Kalbim anında yumuşayıp aldığım cevapla tatmin olurken aklımda çok daha fazlası vardı.

"Herkes tanıyor. Cole nasıl anlamadı ben olduğumu?"

"Bu yüzden öldü zaten," Omuz silkti umursamaz bir tavırla. "Bilmesi gerekiyordu."

Parmaklarını nazikçe çenemin hemen altındaki yarada gezdirdi.

"Özür dilerim."

Alnımı onunkine yasladığımda gözleri dolmuştu.