make that money $ malik

$ rules are made to be broken $

İyi okumalar bb💋

Diana Blackwood

Birkaç kişi gerginlikle Zayn'e döndüğünde Zayn rahatça sırtındaki çantayı çıkarıp masanın üzerine bıraktı ve geriye yaslandı.

"Neyi bekliyorsunuz?" diye sordu Zayn.

Sorusu sonunda herkesin dikkatini dağıtmış ve kendilerine gelmesini sağlamıştı. Tanımadığım bir adam burada olmamdan rahatsızlık duyduğunu belli eden bir surat ifadesiyle gülümsemeye çalıştı.

"Bu şekilde mi başlayacağız Bay Malik?"

"Ne şekilde?"

Adamın bakışları beni buldu. "İçeride bir kadın olmasının doğru olduğunu düşünmüyorum-"

"Söyleyecek başka bir şeyin yoksa çıkabilirsin Pedro. Odadan değil, otelden."

Pedro dediği adam sesini kesip sandalyesine iyice yerleştiğinde Elijah'ın alayla gülümsediğini fark ettim. İlk izlenimimi yapmıştım, Elijah bu adamı sevmiyordu ve Elijah sevmiyorsa bir bokluk vardır. Elijah Zayn'e zarar vermeyen herkesi sever.

"Çıkmak isteyenler çıkabilir." diye mırıldandığında herkes işine dönmüştü.

Elijah lafa atılıp sonunda toplantının başlamasını sağladı.

"Niall'ın nerede olduğunu hala bulamadık."

"Bulunmamasından sen sorumlusun El. Daha iyi çalış."

"Elimizden geleni yapıyoruz Bay Malik."

"Umarım."

Elijah'ın hemen karşısında, Zayn'in diğer yanında, oturan ve yabancı olduğunu ilk görüşte anladığım bir adam bir dosyayı Zayn'in önüne bıraktı.

"Bay Watts'ın istediği silahları iptal ettirmiştim. Devam için onay veriyor musunuz?"

Evet, aksanı kesinlikle buranın değil.

Zayn elindeki kağıtları öylesine inceledikten sonra dosyayı kapattı. "Evet. Bir an önce getirsinler."

"Tamam efendim."

"Bu arada," diyerek konuşmaya dahil oldu ortalarda oturan bir adam. "Paris'e gönderdiğimiz adamlarda sıkıntı çıkmış."

"Ben hala neden sizin devam etmediğinizi anlamıyorum Bay Malik," diye söylendi Pedro. "Zaten Paris'e bu görev için gitmiştiniz. Sonra başka birine devrettiniz."

Demek Zayn ilk gün yaşadıklarımız yüzünden işine devam etmemişti.

Zayn alayla kaşlarını kaldırıp ona baktı. "Hesap mı soruyorsun?"

"Hayır efendim-"

Onun cevabını beklemeden az önce konuşan adama döndü. "Ne sıkıntısı?"

"Görevi devrettiğiniz kişi açıklasa daha iyi olur efendim."

Zayn kendisine silahları soran adama döndü. "Anlat bakalım Ismael."

"Biliyorsunuz silahlar yüzünden Paris'e gidememiştim ama Aidan'ı gönderdim. Sayılarının çok az olduğunu söyledi. Kaç adam daha gönderebiliriz?"

"Aidan zor durumda mı?"

"Adamlarının yarısını kaybetmiş. Ama neyse ki Raul'ün şirketine sızdırdığı adam burada da yeni bir yer açtıkları hakkında bilgi verdi. Çabuk davranırsak saldırmalarına izin vermeyiz. Aidan ne kadar çok adam olursa o kadar kolay olacağını söyledi."