$ where's the dad $

2.1K 183 309
                                    

Baby shark dodo do doo do do do
baby shark dododo do doo

Diana Blackwood

Nerede olduğu hakkında hiçbir fikrim yok.

Bir umut tekrar Liam'ı aradım. Bugün hiç aramamıştım.

"Efendim?" diyerek açtı telefonu.

"Geldi mi?"

Bir süre sessiz kaldığında cevabımı almıştım.

"Tamam," dedim gözyaşlarım yanağıma düşerken. "Sıkıntı yok."

"Beraber gideriz. Olur mu?"

"İşin varsa tek giderim, önemli değil."

"Saçmalama kızım. Kaçta randevu?"

Saate baktım. "Bir buçuk saat sonra."

"Bir saate gelirim."

"Tamam."

"Dikkat et."

"Ederim."

Telefonu kapattığım an yine sarsılarak ağlamaya başladım. Mutluluk zehirdi benim için.

Hamile olduğumu söylediğimde evden çıkıp gitmişti. Beş gündür ne haber alabiliyordum, ne de onu gören birini bulabiliyordum. Yok olmuştu sanki. Telefonu kapalı, evinde zaten değil, otelde değil, piyanosunun olduğu evde değil... Nerede olduğunu bilmiyorum. Kimse bilmiyor.

Kullanılmış ve yalnız hissediyorum. Beraber yaptığımız bir şeyin sonuçlarına katlanmak yerine kaçmayı tercih etmişti. Ben kısacası sikip atmak diyordum buna.

Babasından öğrendiği şeyi yapıyordu işte. Kendi babasından ne farkı vardı ki bu durumda? Karşılaştıklarında yüzüne nefretle bakıp ona bunca yıldır nerede olduğunu sorduğunu hatırlıyorum. Kendi çocuğu bir gün karşısına çıkıp aynı soruyu sorarsa ne söyleyecekti? Hiçbir şey. Çünkü hiçbir şey söylemeye hakkı yoktu.

Hazırlanırken sakinleşmiştim. Kendimi koltuğa atıp Liam'ın gelmesini beklemeye koyuldum. O sırada ellerim istemsizce karnıma gitti. Aklıma gelen düşünceden kurtulmam mümkün değildi.

"Umarım ikiz değilsindir."

Öyle bir şey olduysa zaten kesin bitmiştim ben. Tek başıma iki çocukla nereye kadar dayanabilirdim ki amına koyayım? Daha kendime bakamıyordum.

İkiz olsa karnım daha büyük olurdu diye teselli ettim kendimi. Benim karnım biraz bile belli değildi. Dümdüzdü. Her zamanki gibi görünüyordu.

Korna sesini duyduğumda pencereden bakıp Liam'ın geldiğine emin olduktan sonra telefonumu alarak aşağı indim. Arabaya bindiğim anda hiç vakit kaybetmeden gaza basmıştı.

"N'aber?"

"İyi." derken iyi olmadığımı bildiğinden emindim.

"Velet ne yapıyor?"

"Çocuğuma velet demeyin!"

Harry'le birlik olup bebeğime velet diye sesleniyorlardı iki gündür.

"Zayn'den haber var mı?"

Birkaç saniyeliğine bana baktı, sonra öfkeli bir şekilde yola döndü.

"Ne var biliyor musun Diana?"

"Ne?"

"Onun amına koyayım."

Gülüp kafamı salladım ve önüme döndüm. Sadece ben değil, çocuklar da öfkeliydi. Ve Ariel de. Onu gördüğü ilk an öldürecekti. Tabii ben öldürmeden yetişirse.

make that money $ malikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin