🍃Merhabaaaaa!! Nasılsınız canlarım benim?🍃18 yaş altına yasak kalktı. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? Ben çok mutlu oldum😁
🍃Başlama saati buraya lütfen⏲️
🍃Geçen bölümden sonra hikayenin akışı nasıl devam edecek sizce? Lütfen es geçmeden cevaplayın canlarım
🍃Derin ve Mete ile alakalı da bir bölüm gelsin mi yakında? Ya da istediğiniz başka bir karakter ile ilgili de olabilir
🍃 İthaf isteyenleri buraya alayım👉
Multi:Aral
🦄Keyifli okumaallaaaar
wElifu ve nezamangececek' e ithafen💜
.....
"Zeynep biliyorum ikimiz de normal değiliz ve nerdeyse hiç ortak yönümüz yok. Hatta neredeyse değil hiç yok. Her neyse,her şeye rağmen içimde anlamlandıramadığım bir duygu kümesi var ve ben bununla nasıl baş edilir inan,hiç bilmiyorum. Madem sen de daha ilk günden sırılsıklam bana aşıksın,o zaman ben de seninle bir çay içerim"
"Ne?"
Ben bu adama öküz derken bile gerçek öküzlere hakaret ediyormuşum meğerse. Romantik sözlerle başlayan konuşması maalesef klasik bir izdivaç programı repliğiyle son bulmuştu. Sanırım aşk yalnız bende değil onda da kafa yapmışa benziyordu. Üstelik ben ona aşık oldum gibisinden herhangi bir şey söylememe rağmen daha ilk günden beri ona aşık olduğumu söylemişti.
"Of,bundan sonra benim sevgilimsin işte neyi anlamadın? Zaten ayrılalı çok olmasa bile artık bir nişanlım da yok. Yani seni aptal kız,bundan sonra her anında ben varım"
.....
Nasıl yani şimdi Aral basbaya bana çıkma teklifi mi etmişti? Şimdi...şimdi benim bir hayalim mi gerçekleşmişti? Hiçbir zaman hayallerine kavuşamamış ve yalnız bırakılmış bir kız olarak bu duygu bana çok yabancıydı. Bu aşktan doğan mutluluk duygusunu daha önce hissetmediğim konusunda da oldukça emindim. Dilim tutulmuş ve ben hiçbir şey söyleyemezken gözlerim de dolmaya başlamıştı.
Böyle güzel bir anda bile ağladığım için kendime lanetler okurken Aral da ağladığımı fark etmiş olmalıydı. Belki şu an ağlamak yerine ona bir cevap vermem gerekirdi ama biz farklıydık işte.Mutluğumuzla,aşkımızla, hislerimizle,hatta kavgalarımızla bile farklıydık. Lakin bu farklılık aynı zamanda bu hayattaki en büyük mutluluğu fark etmemi de sağlamıştı. Gözyaşlarım,göz pınarlarımdan tek tek dökülürken Aral'ın kısık ve şaşkınlık akan sesini duymuştum.
"Zeynep? Neden ağlıyorsun?"
"A...Aral-"
Cümlemi tamamlayamadan ağlamam bir anda şiddetlenmiş ve üstüne üstlük ağlamama bir de hıçkırıklarım eklenmişti. Halimi anlayan Aral da kollarını bir baba edasıyla iki yana açmış ve kollarına gelmem için bana doğru uzatmıştı. Ben bu koca yürekli adamın gözlerine bakarken o benim ona gelmemi beklememiş ve kollarını sımsıkı belime dolamıştı. Benim de kollarım onun heybetli sırtını bulurken ağlamam da biraz olsun dinmişti.
Benim kendi babamdan göremediğim şefkat,bir adamın kollarında saklıymış meğerse bunca zaman. Gözyaşlarım tamamen dinerken beni böyle bir halde görmesini istemediğim için biraz daha böyle kalmak istiyordum. Bedenlerimiz bitişik olduğu için hissettiğim kalbi de oldukça hızlı atıyordu. Belki de...belki de bu kalp bu defa benim için böyle delicesine atıyordu. Birini sevmekten güzel bir şey varsa o da kesinlikle sevdiğin kişi tarafından sevilmekti. Ona ne ara bu kadar bağlandım bilmiyorum ama hani derler ya herkesin bir ruh eşi vardır diye,ben ruh eşimi bulmayı başarmıştım. Bazen en büyük zıtlıklar aynı zamanda en büyük benzerlikler değil miydi zaten?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OYUN DIŞI✓
Teen FictionHer şey,koca bir tesadüf gibi görünen ama aslında karmakarışık bir oyundan ibaret olan o geceyle başlamıştı...Bakışlarıyla bile karanlığa fısıldayan adam,güçlü ama bir o kadar da narin bir kelebek sayesinde ölümün pençelerinden son anda kurtulmayı b...