2.4 Beceriksiz Kahraman

1K 225 339
                                    


✨Yepyeni ve bol heyecanlı bir bölümle karşınızdayım.

✨Arkadaşlar nerede yaşıyorsunuz? Yazın buraya merak ediyorum👉

✨ Geçen bölümde Zeynep'in başı baya bir dertteydi. Sizce kurtulmayı başarabilecek mi?

✨Şuraya da saati bırakabilirsiniz⏰

✨Lütfen bol oy ve yorumu unutmayın kuzularım🐑🐑

Multi:Aral

🍒İyi okumaallaaaar

.....

Bahçedeki polislerin dikkatlerini üzerilerine çekmemek için bana doğru yavaşça gelen adamlarla korkum artık hat safaya ulaşmıştı. İçimden bir his polislerden yardım istememi söylese de maalesef fena bir şekilde tehdit edilmiştim. Sevdiğim insanların hayatları tehlikeydeyken bu adamlardan kendi imkanlarımla kurtulmam gerekiyordu. Sonuçta atacağım her yanlış adımda bir sevdiğimi kaybedebilirdim. Siz olsaydınız bencillik yapıp başkalarının hayatını tehlikeye mi atardınız yoksa benim yaptığımı mı yapardınız ha?

Allah aşkına bir kez de bela gelip beni bulmasa ne olacaktı sanki? Endişem zihnimi ele geçirmiş ve mantıklı düşünmemi engellerken bir an önce kendime gelip harekete geçmem gerektiğinin son derece farkındaydım. Bu yüzden daha fazla beklemenin benim zararıma olacağını bildiğimden hemen arkama dönüp onların tam aksi yönüne doğru koşmaya başlamıştım. İnanın,ne ara koşmaya başladığımı ve hangi kafayla bu bilmediğim sokaklara girdiğimi ben de bilmiyordum.

Koşarken titreyen ellerimden kayan ve yere düşen telefonumu alma gereği bile duymadan elimden geldiğince daha da hızlı koşmaya çalışıyordum. Adamlarla aramda biraz mesafe olsa da uzun bacakları ve o hiç bitmeyecekmiş gibi duran enerjileri ile beni bir iki dakikaya yakalayacakları gayet aşikardı. Eğer beni yakalamayı başarırlarsa başıma neler gelebileceğini düşünmek bile istemiyordum.

En basitinden beni öldürüp bir köşeye atabilirlerdi ya da bana zorla istemediğim şeyler yaptırabilirlerdi. Bu yüzden nefesim çoktan kesilmiş olsa bile koşmaya devam ediyordum ama artık dizlerimde derman kalmamış ve kalbim küt küt atmaya başlamıştı. Kahretsin! Yakalanacaktım. Daha önce böyle bir durumla karşılaşmadığım için ne yapacağım hakkında da en ufak bir fikrim bile yoktu. Maalesef bu denli tehlikeli insanların elinden kurtulmamın şu anlık hiçbir yolu yoktu.

Artık durma raddesine gelmiş ayaklarım yenilgiyi çoktan kabullenmişti ama ben sonuna kadar savaşmayı tercih edecektim. Belki etrafta saklanabileceğim herhangi bir yer olsa izimi kaybettirebilirdim ama adamlarla aramdaki mesafe neredeyse hiç denecek kadar azalmıştı. Yani onlara gözükmeden bir yerlere saklanabilmem imkansızdı. Tabi bir yandan da durmam için bana ettikleri küfürler ve tehditler de son derece ağırlaşmıştı.

Korkunun ecele faydası yoktu belki ama eğer kaçarsam en azından kurtulmak için küçük de olsa bir ihtimalim vardı. Etrafta tek tük insana rastlasam da maalesef ara caddelerde olduğum için kişi sayısı oldukça azdı. Üstelik beni kovalayan adamların giyiniş ve tavırlarından dolayı insanlar onlardan çekinip evlerine sığınıyorlardı. Kararmaya başlamış hava ve çiselemeye başlamış yağmur da işimi oldukça zorlaştırıyordu. Bu hızla gitmeye devam edersem kısa bir süre içerisinde yakalanmam da çok büyük bir olasıydı.

Ve bu kadar çok koşmam bile büyük bir mucizeyken ayağım yerdeki bozuk parke taşına takılmış ve olduğum gibi yere yapışmıştım. Yerler çok fazla bozuk olduğu için maalesef buralarda düşmemek mümkün değil gibiydi zaten. Kanayan dizim ve sızlayan ayak bileğimle ben olduğum yere yığılmışken bir iki saniye geçmeden de her iki kolumdan sıkıca tutulmuştum. Kolumu tutan iki adam küfürler eşliğinde beni zorla ayağa kaldırmıştı. O kadar yorulmuştum ki onlar beni bıraktığı an tekrardan yere yapışacağıma adım kadar emindim.

OYUN DIŞI✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin