1.8 Saç Başa Davet

1.1K 281 180
                                    


💫 Nasılsınız bakalım?

💫Yepyeni ve oldukça komik bir bölümle karşınızdayım. O beklediğiniz davete gidecek Zeynep🥳

💫 Geçen bölüm hiç Aral yoktu ama bu bölüm kesinlikle var. Hikayeye yeni bir isim daha dahil oluyor.

💫Oy ve yorumu unutmayın kuzularım♥️

Not: Arkadaşlar normalde ithafı bu bölüm yapacaktım yeni karakterin kim olduğunu tahmin eden kişiye ama bu bölüm için yok maalesef. Ayrıntı vermeyeceğim kurgu gereği. Siz beklemede kalın ama sonradan yapacağım ithafı merak etmeyin sadece biraz gecikecek
😅😅

Multi : Zeynep'in elbisesi(temsili)
....

Kuaförde geçirdiğimiz yaklaşık iki saatin ardından İnci'nin arabasıyla ünlü bir alışveriş merkezine gitmiştik. Evet,saçlarımı uçlarından kestirip kırıklarını aldırmıştım ve bence gayet de yakışmıştı. Bir an için Kutsi'nin beni bonus kafa yapıp bırakacağını düşünsem de çok şükür ki böyle bir şey olmamıştı.

Şimdi de saçtan sonra davet için elbise bakıyorduk. Sabahtan beri belki on mağaza gezmiştik fakat İnci bir türlü kendine uygun bir şey bulamamıştı. Zaten ben İnci'nin seçtiği elbiselere yorum yapmaktan kendime de hiçbir şey bakamamıştım. Gerçi arada benim için de bir şeyler getirip gösterse de henüz içlerinden beğendiğim bir tanesi bile yoktu ve beni girdiğimiz mağazada da yine ortada bırakıp kayıplara karışmıştı.

Bu sırada ben de boş boş durmamak için elbiselere bakmaya başlamıştım. O sırada yanıma gelen İnci ile elimi elbiselerden çekmiştim. Zaten elinde tuttuğu bir sürü elbiseyle uzun bir süre yorum yapacağım belliydi. Yahu bana kalsa fiyatı en uygun olanı alır çıkardım ama işte kız etiketi yerine güzelliğine bakıyordu elbiselerin.

"Zeynep bu elbiseleri senin için seçtim tatlım. Ben kendi elbisemi ayarladım bile. Ah,bir görsen mükemmel. Sen de bunlardan birini seçiyorsun itiraz istemiyorum"

Ayh,bir de sana seçtim demişti değil mi? Kesin bu elbiselerden sadece bir tanesi benim tüm dolabımdaki kıyafetlerden daha pahalıydı. Gerçi nasıl olsa ben ödeyeceğim demişti değil mi?

Lakin seçtiği elbiseler bana göre fazla abartılı ve süslüydü. Şahsen ben kendim için son derece sade ve köyü renk bir elbise almayı düşünüyordum. Tabi İnci bu konuya da elbette itiraz etmişti ama bu konuda kesinlikle kararlıydım. Ben ona doğru bakarken o da elinde tuttuğu ilk elbiseyi göstermişti.

Mavi ve üst kısmında taş detayları olan bir elbiseydi. Alt kısmında ise bol miktarda tül vardı ve elbise bence fazla uçuş uçuştu. Bu elbise benim Nazife Sultan'ın zoruyla lise mezuniyetimde giydiğim elbiseye benziyordu model olarak. Açıkçası bir kere giymiştim ve bir daha da giymeyi düşünmüyordum. O yüzden kafamı hayır anlamında sallamıştım.

O ise oflayıp sıradaki elbiseye geçmişti. Lakin bu elbise de benim için fazla olgun ve cüretkardı. Bir kere kırmızıydı ve gideceğim davet için gereksiz derecede iddialıydı. O yüzden bu elbise için de kafamı onaylamazca salladım.

İnci artık bana öldürücü bakışlar atarak sıradaki elbiseye geçmişti. Beyaz ve yine tüllü bir elbiseydi. Aslında renk ve boyut olarak güzel bir tasarımdı fakat arka tarafındaki ipler ve dekoltesi pek de hoşuma gitmemişti. Bu sefer de hayır dercesine ona bakınca İnci'nin beni boğmasına ramak kalmıştı. Ne yapayım ayol? Sanki istediğim gibi bir tane elbise gösterdi de ben mi hayır dedim yahu? Bu defa öteki elbiselerin hepsini yandaki koltuğa fırlatıp elindeki son elbiseyi bana doğru sallamıştı.

"Bu elbise son. Aslında ötekilerden birini beğeneceğine neredeyse emin olduğum için bunu hangi ara aldığımı bile hatırlamıyorum ama neyse. Sade ama güzel bir elbiseye benziyor. Hadi şekerim git dene şunu"

OYUN DIŞI✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin