💫Merhaba kuzularım nasılsınız görüşmeyeli?💫Açıkçası fazla garip ve beni bile heyecanlandıran bir bölüm oldu😅
💫Arkadaşlar yeni karakterin kim olduğunu ilk bilene ithaf sözüm vardı. Birden fazla kişi bildi ama maalesef ilk bilene ithaf edebilirim. Zaten böyle yarışma tarzı şeyleri daha sık yapacağım. Aşağıda ithafı yaptığım kişi cevabı bulan ilk okurum💜
💫Lütfen bol oy ve yorumu unutmayın❣️
💫İyi okumalar hepinize😍😘
Multi:Zeynep
zeyynepkr0'a ithafen
.....
Telefonum elimden kaysa da yere düşmeden son anda tutmayı başarmıştım. Aslında şu an telefonuma ne olduğu önemli değildi fakat sesini duyabilmemi sağlayan tek şeyi de kaybedemezdim. Bir anda hissettiğim bu boşluk beklediğim son şey bile değildi halbuki. Benim amacım sadece Berke'nin nasıl olduğunu öğrenip sesini duymaktı ama kavradığım gerçek ile adeta beynimden vurulmuşa dönmüştüm.
Berke'yi suçlamamak için saat farkını tekrar tekrar hesaplasam da maalesef sonuçta herhangi bir değişiklik olmamıştı. İyi de neden böyle bir şey yapmıştı ki şimdi? Telefonu alıp tekrar kulağıma götürdüğümde ise derin bir iç çekme sesi duymuştum. Sanır o da verdiği açığı fark etmişti.
Lakin bu sefer gerçekten de ondan sağlam ve inandırıcı bir açıklama bekliyordum. Sonuçta Amerika'da olmadığını anladığım için bir an önce gerçek bir açıklama istiyordum. Beni şimdiye kadar bir kez aramamasına mı kızsaydım yoksa yalan söylemesine mi bir türlü karar veremememiştim zaten. Bu yüzden içimdeki tüm kızgınlık ve hüznü kusarcasına sinirle konuşmaya başlamıştım. Tabi bu bir konuşmadan çok hesap sorma veya sorgulama da olabilirdi.
"Berke iyi misin sen ya? Sen bana Amerika'ya gideceğim demedin mi ha daha iki gün önce? Amerika'da şu an saat gündüz dört. Sen ne gecesi ne uykusundan bahsediyorsun? Bana gerçek bir açıklama yapmanı istiyorum hemen şimdi. Sen Amerika'da değilsin değil mi?"
Bu sözlerimden sonra ondan hemen bir açıklama beklesem de ikimizden de uzun bir süre hiçbir ses seda çıkmamıştı. Hayır,aklımda canlanan senaryo ve Berke'nin bana yalan söyleyebileceğine bir türlü inanmak istemiyordum ama böyle hiçbir şey demeden susması da açıkçası beni yanlış şeyler düşünmeye itiyordu.
İçimden bir ses bu işin içinde de başka bir şey olduğunu söylüyordu ama maalesef elimde kayda değer hiçbir şey olmadığı için kendi kendime çözmem de mümkün değildi.Bu sırada onun yorgun ve telaşlı sesini duymuştum.
"Zey..Zeynep...ben sana yalan söylediğim için çok üzgünüm ama ben Amerika'da değilim. Aslında...be..ben ne diyeceğimi bilemiyorum şu an ama bir dinlesen her şey senin iç..içindi"
Amerika'da değilim mi demişti o yoksa ben mi yanlış duymuştum? Ben kafamda dönüp duran felaket senaryolarına inanmak istemesem de önümüzdeki bu yol sanki bizi oraya sürükleyecekti. Ah,Berke bir kere de bana mutlu bir haber versen ne olur sanki ya? Ben hiçbir şey demeden telefon elimde susarken o tekrar konuşmaya çalışmıştı yarım yamalak sesiyle.
"Ze..Zeynep bana inanıyorsun değil mi hayatım? Bak,biliyorum kaç gündür seni hiç aramadım ama her şey gerçekten sen üzülme diyeydi. Bak şöyle yapalım mı? Şu an istesem de yanına gelemem aşkım baş...başka şehirdeyim,evet evet başka şehirdeyim ve bu yüzden ııh..iki gün sonra buluşmaya ne dersin? Söz,bu defa sana her şeyi anlatacağım tüm gerçekliğiyle"
Bazen hayatımın koca bir şakadan olduğunu düşünmüyor değildim. İlla her gün başıma bir bela musallat olmak zorundaydı sanki. Başka şehirdeyim demişti ama bunu bana söyleme zahmetine bile girmemişti bu zamana kadar. Bir de tüm gerçekliğiyle her şeyi anlatacağım demişti değil mi? Allah aşkına hala bana anlatmadığı şeyler mi vardı yahu? Nasıl olsa şu evlilik meselesini halletttiği için konunun bununla bir alakası olduğunu düşünmüyordum aslında.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OYUN DIŞI✓
Teen FictionHer şey,koca bir tesadüf gibi görünen ama aslında karmakarışık bir oyundan ibaret olan o geceyle başlamıştı...Bakışlarıyla bile karanlığa fısıldayan adam,güçlü ama bir o kadar da narin bir kelebek sayesinde ölümün pençelerinden son anda kurtulmayı b...