✨Merhabaaa. Nasılsınız merak ediyorum?✨Aslında bu bölüm tek kelimeyle sizin istediğiniz gibi bir bölüm oldu. Siz anladınız zaten.
✨Lütfen oy ve yorumu unutma sevgili Oyundışı okuru❤️
✨ İyi okumalar 🥰
Multi:Mutlaka dinleyin canlarım
🎉Canım adlı etikette 3. olmuşuz. Ne mutlu bizeee🎉
sevdavrn67' e ithafen
....
Bir süre boyunca hiç kıpırdamadan bana bakan Aral ile açıkçası dünden beri bastırdığım korkum yavaştan ortaya çıkmaya başlamıştı bile.Ben elimde leğen öylece ona bakarken onun eli saçlarına doğru gitmişti.
Islak olan saçlarını geriye doğru attıktan sonra da bana son bir bakış atıp apartmana girmişti. Bir dakika ya,eğer bu adam apartmana girdiyse demek ki benim evime geliyor. Allah'ım ne olur çok kızmasın. Kızacağına eminim de bari az bağırsın lütfen yalvarıyorum.
Evime geleceğini nihayet anlayınca elimdeki leğeni adeta banyoya doğru fırlattım ve hemen kapıya doğru koştum. Zaten tam kapının önündeyken de kapı zili çalmıştı. Aynadan bu içler acısı paspal halime son kez bakıp kapıyı açmıştım. Artık suyu ne kadar döktüysem çocuğun tişörtü bildiğimiz bedenine yapışmıştı. Ben dikkatle onu süzer-
Neee? Süzme falan yok unutun onu. Ben sadece kıyafetine bakıyordum ne kadar ıslak diye. Bu defa ağzından bir kerecik olsun güzel söz çıkmayan iç sesimi hiç konuşamadan susturmayı başarmıştım. Tabi iç sesin ağzı var mı diye sorabilirsiniz ama bence hiç sormayın ben de bilmiyorum çünkü.
"Daha ne kadar beni burada bekleteceksin merak ediyorum ufaklık"
Aral'ın sesiyle düşüncelerimden ışık hızıyla sıyrılırken bir anlık boşlukla dediğini yapmış ve kapının önünden çekilmiştim.
Tabi o da bu fırsatı kaçırır mı hemen girmişti içeri. Allah kahretsin,bir anlık gafletle Aral'ı eve almıştım baya baya. Bu saatten sonra kovamayacağım için de bende peşinden gitmeye başlamıştım el mecbur. Bir iki odaya göz gezdirdikten sonra oturma odasını aramış olmalı ki bulunca hemen içeri girmişti. O ikili koltuğa rahatça yayılsa da ben tam karşısında ayakta dikiliyordum. Açıkçası ilk defa bu kadar uzun süre sessiz kaldığı için fazlasıyla endişeliydim.
Ben ne yapacağını kestiremediğim için onun gözlerine bakarken elleri bir anda tişörtünün eteklerine gitmişti ve ben daha ne yapıyorsun diyemeden de ıslak tişörtünü üzerinden sıyırıp suratıma fırlatmıştı. Cidden mi ya? Aral sağolsun döktüğüm sudan kendim de nasibimi almıştım sulu sulu tişörtü sayesinde. Yüzüme yapışmış tişortünü elime aldıktan sonra işaret parmağımı ona doğru sallayıp olabildiğince tehditvari konuşmaya başlamıştım.
"Sen! Ne yaptığını zannediyorsun ha?"
Bu lafımdan sonra birden sahte bir kahkaha atmaya başlamıştı. Hayır,ben anlamıyorum ki bu her lafıma ya gülüyor ya da kükrüyor. Normal insan gibi tepkiler veremez mi acaba ha? Ben de insanım sonuçta,bir dengem var benim de. Sonunda o şen(!) kahkahası son bulunca nihayet konuşmayı başarmıştı.
"Ah,ufaklık sana sinirli olmama rağmen hala beni güldürebiliyorsun cidden. Şimdi git ve tişörtümü makineye mi atarsın üfler misin bilemem ama kurutup getir hemen"
Haaa pardon,yanlış mı duydum ben? Bir de emir mi vermişti üstüne bu odun? Ona cevap verme tenezzülüne dahi girmeden söylediği şeyi içimden taklit etmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OYUN DIŞI✓
Teen FictionHer şey,koca bir tesadüf gibi görünen ama aslında karmakarışık bir oyundan ibaret olan o geceyle başlamıştı...Bakışlarıyla bile karanlığa fısıldayan adam,güçlü ama bir o kadar da narin bir kelebek sayesinde ölümün pençelerinden son anda kurtulmayı b...