✳️Merhaba,nasılsınız ?
✳️Şimdiye kadar yazdığım en komik bölümlerden biri olabilir bence😂
✳️Lütfen şimdiden oy verip satır içi yorum yapmayı unutmayın😘
✳️Başlama saati buraya lütfen
🎉 1k olmuşuuuz bile,hepinize çoook teşekkürler:) 🎉
Multi:Çok güzel bir şarkı mutlaka dinleyin bence
eylul_de_tanirlar' a ithafen
....Dün akşam Zeynep'ten
Aral'ın beni arabadan resmen atıp gidişinin ardından yaklaşık yirmi dakika geçmişti. Evet,üşenmemiş tek tek saymıştım saniyeleri. Şaka şaka ikinci dakikada sıkılıp bırakmıştım saymayı. Biliyorsunuz,biraz üşengeç biriyim ama çok az yani, hatta hiç bile denebilir o derece .Siz bana inanın lütfen 'he,he kesin öyledir' diyen iç sesime değil. Bir kere sen nasıl iç sessin yahu?
Milletin iç sesleri kendisine akıl veriyor,bir yol gösteriyor ama yok sen bu durumda bile benimle uğraş sadece. Bu süre boyunca birkaç şoförün bana pislikçe bakıp göz kırpmasıyla da kendimi onlara saldırmamak için baya zor tutmuştum.Hayır,sanki hayatlarında hiç kız görmediler ya. Cidden sinirlerimi yeterince zıplatmışlardı daha şimdiden.
'He,zaten her gece otobanda senin gibi mal bir kız görüyorlar haklısın'. Ayh,ben bu iç sesimi boğarım ama ya. Bir de mal mı dedi o bana? Bana, bana,Zeynep'ine? Zaten burada dura dura soğuktan iyice kafayı sıyırdım yahu. Konuşacak bir insan bile yok. İç sesim ile konuşmaya başladıysam siz düşünün durumun vahimliğini. Belki o Aral denen kalas geri dönüp beni alır diye olduğum yerden de bir adım bile atmamıştım.O giderken kızgınlığımdan attığım bir iki adımlık mesafeyi bile geri yürümüştüm yahu.
Her tarafım buz tutup donmuşken ellerimi ovuşturup bir nebze de olsa ısınmayı amaçlıyordum. Lakin tek tük geçen arabaların sapık şoförlerinin bana attıkları bakışlar artık midemi bulandırıyordu. Şeytan diyor git yapıştır suratına tokadı. O zaman görsün el mi yaman bel mi yaman?
Zaten o orangutan da hiç geleceğe benzemiyordu. Gerçi geri alacak olsa niye atsın ki en baştan arabadan değil mi?Ama filmlerde gördüğüm kadarıyla bunun gibi durumlarda erkek pişman olup geri dönmez miydi hemencecik?Gerçi ne biz filmdeydik ne de oradaki çift ben ile Aral olabilirdik.O bana sarılmak ya da özür dilemek için gelmezdi ki asla bir tek beni öldürmek için koşarak gelirdi herhalde.
En azından telefonum yanımda olsaydı birini arayıp buradan beni almasını söyleyebilirdim. Yakınlarda misafir olacağım köy, kasaba tarzı bir yer göremediğim için de yapabileceğim şeyler çok kısıtlıydı. Belki biraz ilerlesem kalacak bir yer bulabilirdim ama açıkçası birazcık korkuyordum. Tamam ya,size gerçeği söyleyebilirim. Hayvan gibi korkuyorum başıma bir şey gelecek diye. Ben bunları düşünürken önümde aniden duran araçla korkudan geriye bir iki adım atmıştım.
Kendime gelmek için yavaşça kolumu cimciklediğimde ise sızlayan kolumla pek de yavaş sıkmadığımı anlamıştım.Her neyse,konuya dönelim değil mi? Tam önümde eski olduğu her halinden belli olan ama hala kullanılabilecek durumda olduğu anlaşılabilen bir traktör duruyordu. Tabi üstünde de karanlıkta ayırt edebildiğim kadarıyla yaşlı ve tontiş bir dede bana bakıyordu.
Ayh,bu adamın bıyıkları ne şirindi yahu. Evet,bir de bıyık takıntım var onu da belirteyim buradan. Traktörden gelen takur tukur sesler de kesildikten sonra yaşlı dede yavaşça traktörden indi ve tam önümde durdu. Ben bir şey demediğim için de o konuşmaya başlamıştı o komik ama hoş şivesiyle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OYUN DIŞI✓
Teen FictionHer şey,koca bir tesadüf gibi görünen ama aslında karmakarışık bir oyundan ibaret olan o geceyle başlamıştı...Bakışlarıyla bile karanlığa fısıldayan adam,güçlü ama bir o kadar da narin bir kelebek sayesinde ölümün pençelerinden son anda kurtulmayı b...