3.7 Sil Baştan

899 178 633
                                    


🍃Merhabaaa. Nasılsınız kuzularım?

🍃 Arkadaşlar sizden tek ricam şu bölüm sonu sorulara cevap vermeniz ve voteyi eksik etmemeniz:)

🍃Kimler nerede okuyor yeni bölümü? Valla ben koltukta yayıldım baya😂

🍃Başlama saati buraya lütfen 👉

🍃Buraya sizin için anlamlı olan bir söz istiyorum. Bu sözü hemen değil ama ileride çok çok özel ve güzel bir yerde kullanacağım. Bence bu şansı kaçırmayın ve bir söz yazın buraya

🍃 Bu bölümde neler yaşanacak? Sizce mutlu bir bölüm mü olacak yoksa hüzünlü mü?

🍃Zeynep ile Aral barışır mı sizce bu bölüm?

🍃Hepinize keyifli okumalar dilerim ❣️

.....

3 hafta sonra

Elimdeki tepsiyi çok şükür ki düşürmeden yedi numaralı masaya götürmeyi başarabilmiştim. Az önceki gelen müşterilerin aksine bu defaki çift siparişlerini getirdiğim için bana oldukça kibar bir dille teşekkür etmişlerdi. Üstelik yaşları büyük olmasına rağmen hala böyle canlı ve sevecen kalmayı başarabilmeleri de kesinlikle başkaları tarafından imrenilecek bir durumdu. Bu başkaları içinde en başta da ben vardım sanırım.

Ben de hafif bir tebessüm edip yeni siparişleri götürmek için tekrardan kafenin mutfak bölümüne geçmiştim. Şimdi sıra az önce gelen ve serseri oldukları belli olan arkadaş grubuna gelmişti. Çalışanın bana uzattığı tepsiyi dikkatle elime alırken bir yandan da ağzına kadar dolu olan bira bardaklarını düşürmemeye çalışıyordum.

Bütün gün çalışmış olmanın vermiş olduğu bitkinlikle artık bir an önce dinlenmek istiyordum. Zaten kafenin kapanmasına da sadece yarım saat kalmıştı. Bu yüzden de kendi kendimi çıkış saatine kadar dayanabileceğim konusunda motive ediyordum. Gözlerim yorgunlukla kapanmaya yüz tutmuşken kafede uyuyakalmamak için de kendimle minik bir savaş veriyordum. Masaya varmama sadece bir iki adım kalmıştı ki aniden dönen başımla gözlerim bir anlık kararmıştı. Tepsinin yavaşça elimden kaydığını fark etsem de bir anlık kendimi dünyaya kapatmış ve bayılacak gibi olmuştum.

Tepsideki cam bardaklar tepsiyle birlikte yeri boylarken bira bardakları da çoktan tuzla buz olmuştu. Kafede yankılanan bu yoğun kırılma sesi ile de haliyle tüm bakışlar beni bulmuştu. Bütün gün yok düşürme Zeynep,dikkatli ol Zeynep diye kendimi tenkil etsem de yine yapmıştım yapacağımı. Birkaç garson arkadaşım gürültüyü duymuş olmalı ki anında yanıma doğru koşmuşlardı.

Hala dönen başımla hafifçe geriye doğru sendelemiştim ki son anda beni yakalayan Kaan ile düşmekten kıl payı kurtulmuştum. Yoksa yine her zamanki gibi yer ile bir bütün oluşturacaktım. Bir iki kişi hemen kirlenen zemini temizlerken Kaan da benim koluma girmiş ve beraber arka tarafa doğru yürümeye başlamıştık. Gerçekten de gece gece başıma iş açmayı hiç istemezdim ama işte bir anlık kazayla her şey karman çorman olmuştu.

Kaan beni sandalyeye oturttuktan sonra içeriden hemen bir bardak su getirmiş ve bana uzatmıştı. İlk başta içmek istemesem de onu kırmamak için elindeki suyu almış ve tek dikişte içmiştim. İçtiğim su ile biraz daha kendime gelirken gün içinde ne kadar da çok yorulduğumu fark etmiştim. Bu sırada benim gibi garson olan Kaan da benim için endişelenmiş olmalı ki konuşmaya başlamıştı.

"Zeynep iyi misin? Gerçi benimki de soru mu? Böyle bütün gün bir dakika bile dinlenmeden çalışırsan olacağı bu zaten. Şimdi hiç itiraz istemiyorum doğru eve gidiyorsun!"

Evet,Kaan aynı zamanda da Sami Amca'nın yani kafenin sahibinin oğluydu. Babası kafenin sahibi olmasına rağmen burada hem babasına yardımcı olmak hem de müşterilerin yoğun olduğu zamanlar siparişleri yetiştirebilmek için garsonluk yapıyordu. Lakin her ne kadar yorgun olursam olayım kafe kapanmadan çıkmam diğer garson arkadaşlarıma büyük bir haksızlık olurdu.O yüzden çıkış saatine kadar bir şekilde idare edecektim.

OYUN DIŞI✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin