ABİS: Bölüm 26

382 60 69
                                    

Hayat başladığından bambaşka bir şekilde devam ederken bir dakika sonrasında dahi ne olabileceğini tahmin etmek her zaman zordur. Zamanın sana neler getireceğini ve hayatını nasıl değiştireceğini ne siz bilebilirsiniz nede bir baskası. Mesela yolda ilerleyen bir arabanın önüne birden bir adam atlasa, bunu dakikalar öncesinden nasıl tahmin edebilirsiniz ki?

Birden arabanın önüne atlayan bir adamla hızla firene bastı Rüzgar. İçinden zilyon kere önüne atlayan adama küfürü basıp indi arabadan.

"Canına mı susadın kardeşim?" diye sorarak önüne atlayan adamın yüzüne çevirdi bakışlarını.

"Evet susadım." dedi arabanın önüne bilerek ve isteyerek atlayan adam.

"Yiğit?"

"Vaaay kardeşim benim." diye kollarını açıp Rüzgar 'a sarıldı Yiğit. İçindeki şaşkınlığı uzun bir süre üzerinden atamayan Rüzgar'dan sonra arabadan yeni inmiş olan Topra'ta Yiğit'e doğru adımlayıp "Sonunda okumayı bitirebildin?" dedi ve tıpkı az önceki gibi kocaman sarıldılar.

"Bitti valla. Burdaki hastanede göreve başlayacağım. Babama söylemedim geldiğimi. Herkese süpriz yapmak istedim."

"Hoş geldin kardeşim benim." dedi Rüzgar az önceki sinirli halinden eser kalmayarak.

Yiğit tıp fakültesini kazanmış ve yıllar önce bu evden Ankara'ya amcasının yanına gitmişti. Babası Hamdi Bey ise burada kalmayı tercih etmişti. Şimdi oğlunun kalıcı olarak dönmüş olması onu dünyanın en mutlu insanı yapmaya yetecek bir haber olabilirdi.

Rügar'la Toprak birbirlerine baktı bir süre. "Şirkete öğleden sonra gitsek batmayız heralde." dedi Rüzgar. Toprak kocaman gülüp "Bende bunu demeni bekliyordum." dedi.

Üç genç adamda Hamdi abiye yapacakları süprizin heyecanı ile Rüzgar'ın arabasına binerken Yiğit, "Araba yıkılıyor." dedi beğeniyle arabayı süzerek.

"Ee doktor bey. Alırsınız sizde artık bir tane." dedi Rüzgar gülerek.

Rüzgar arabayı geldikleri istikamete sürdüğünde dakikalar geçmeden evin önüne ulaşmışlardı. "Çok özlemişim buraları." dedi Yiğit camdan dışarıyı süzerken. Rüzgar tam ona cevap vereceği sırada evlerinin bahçesine giren kapının yanindaki çöp kutusunun dibinde görünen iki tane ayak, bütün dikkatini kendi üzerinde toplamıştı. Hiçbir şey demeden hızla firene basmış, el frenini çekip hızla arabadan dışarı çıkmıştı. Yiğit ve Toprak birbirlerine şaşkın şaşkın bakarken Rüzgar çoktan çöp kutusunun yanına gelmiş ve hareketsiz yatan adamı görmüştü. Bu dakikadan sonra zihni bütün parçaları bir yapboz gibi birleştirmiş ve adımlarını eve koşmak için yola çıkarmıştı bile. Toprak'ta Rüzgar'la aynı şeyi aynı anda idrak edip ona uymuştu. Yiğit ise her şeyden habersiz sadece onlara ayak uydurmak zorunda kaldı. Hızla eve ulaşan Rüzgar mutfakta hareketsiz yatan Nergis'ten yana hiç bakmayıp "Derin!" nidaları atarak direkt odasının yolunu tuttu. Toprak Yiğit'e Nergis'i işaret edip "Nergis'e bak Yiğit." dedikten sonra o da hızla odaya adımladı. Yiğit, mutfakta hareketsiz yatan kızın yanına gidirken "Burası eskiden de böyleydi." diye geçirdi içinden.

Koşarak odanın kapısının önüne gelen Rüzgar hızla kapıyı açmak istedi ama başarılı olamadı çünkü kapı kilitliydi!
"Derin!" diye haykırdı genç adam karısının kapıyı açmasını umarak. O sırada hem Derin'in hemde içerdeki psikopat herifin bakışları aynı anda kapıya döndü.

"İşte asıl eğlence şimdi başlıyor." dedi ve işaret parmağını Derin'e susmasını işaret ederek dudağına bastırdı. Bakışlarını ve silahın namlusunu Derin'den ayılmadan yavaş adımlarla kapıya ilerledi katil kılıklı herif.

ABİSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin