4.0

392 34 11
                                    

Roséanne Park Chaeyoung

Raporu müdür yardımcısına verip kaçırdığım sınavı olmak için öğretmenler odasına gittim.

"Bayan Min, Fizik sınavı için gelmiştim." gülümseyip eliyle masasının yanına işaret etti. Bu kadın ne zamandır bana gülümsüyordu? Acaba kafasını mı çarptı?

Kağıdı önüme koydu ve öğretmenler odasında ki çocukları çıkardı. Dün Jungkook ile biraz çalışmıştık. Sorulara üzerinden bir göz gezdirdiğimde beni pekte zorlamayacağını anladım. Gerçekten kolay duruyordu.

"Başlayabilirsin tatlım." tatlım? Tamam şimdilik takılmayacağım. Soruları yapmaya başladığımda Bayan Min her on dakikada bana haber veriyordu. Sınav bittiğinde son beş dakika kalmıştı. Zor değildi ama bütün o formüller ve işlemler çok vakit alıyordu. Bayan Min kağıdı aldı. "Akşam okuyacağım. Herkesle birlikte sınıfta öğrenirsin." kafamı sallayıp önünde eğilerek öğretmenler odasından çıktım ve hava almak için arka bahçeye gittim. Burayı eskiden seviyordum şimdi ise daha öok seviyordum. Jungkook ile tanışmıştık. O gün kü gibi banka oturup gözlerimi kapattım. Derin nefesler alıp verdim. Yine o pis sigara kokusu burnuma geldiğinde kaşlarımı çattım. Tek gözümü açarak etrafa bakındım. En son arkadan bile net tanıdığım kişiyi gördüğümde duraksadım. İki gözümü birden açıp ayağa kalktım ve ona doğru ilerledim.

"Jungkook?" sıçradığında güldüm. Madem bu kadar korkuyordu neden içiyordu ki? "Sakin ol." elinde ki sigaraya bakarak söylediğim şeyle o da sigaraya bakıp yeni farkına varmış gibi hızlıca elinden atıp ayağıyla bastı. "Chaeyoung  bennn..."

"İçme Jungkook."  sakince söylemiştim. Yutkunma sesi geldiğinde gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. Yutkunduktan sonra hızlıca kafasını aşağı yukarı salladı. Şuan o kadar sevimliydi ki. Dudakların yapışmak istiyordum ama madem o da beni seviyordu. İlk adım asla benden olmazdı...

"Sen sınavını oldun mu?" kafamı sallayıp ilerleyerek banka geri oturdum ve yanımı pat patlayıp Jungkook'a gelmesini işaret ettim. "Nasıldı?"

Omuz silktim. "Kolaydı." Jungkook kocaman gülümsedi. Bende sesli şekilde güldüm. "Ne o kendinle gurur mu duyuyorsun?" Tch diye bir ses çıkarıp bana döndü. Elini saçıma koyup hafifçe okşadı. "Ben seninle gurur duyuyorum."

Tanrım nasıl erimeyeyim ben şimdi? Şuan bayılmadığım için Tanrıya dua ediyordum. Hapşıracağımı anladığımda elimi ağzıma kapattım ve hapşırdım. Gülme sesi geldiğinde gözlerimi açıp Jungkook' a baktım. "Neye gülüyorsunuz Bay Jeon?"

"Hiç." dedi kafasını sallayarak. Bende umursamadan yerimden kalkıp hafifçe saçını çektim ve onun söylenmelerini aldırmadan arka bahçeden çıktım. Amacım saçını çekmek değil sadece dokunmak olsada saçını çekmeyide seviyordum. İyice psikopat olmuştum sanırım.

...

⚡Hep kısa bölümler yazdığımı farkettim.. Ama başka türlü bitirecek bir yer bulamıyorum sonrasında. Bende aklıma estiği yerde bitiriyorum.

⚡Neyse umarım bölümü beğenmişsinizdir. Yorumlarınızı ve votelerinizi eksik etmeyin lütfen...

⚡Sizi çok seviyorum. I, purple you 💜💜💜

By:Tokyo

By:Tokyo

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
✔️°Make İt Right° » Rosékook✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin