3.0

416 30 12
                                    

Roséanne Park Chaeyoung

Beni yere indirdiğinde musluğu açarak titreyen ellerimle avucuma su doldurdum ve soğuk suyu yüzümle buluşturdum. Tenime değen soğukluk içimi ürpertsede rahatladığımı hissederek tekrar aynı şeyi yaptım. İşim bittiğinde kafamı kaldırıp aynadan bana bakan sevdiğim adamla göz göze geldim. Endişeli gözüküyordu.

"Biraz daha iyi misin?" kafamı sallayıp hala titreyen ama eskisinden daha iyi olan ellerimle havluyu alıp yüzümü kuruladım. Ellerimi ellerinin arasına alıp okşadı. Nefesim kesilcek gibi olduğunda bozuntuya vermeden hafifçe gülümsedim. "Gidelim mi?"

Emin değildim. Muhtemelen Baekhyun gitmişti ama ben sebepsizce hala gergindim ve üzerimde ki bu rahatsız kıyafetten kurtulmak istiyordum. "Acıktım." dedim sesimi bulabildiğimde. Ellerim hala onun ellerinin arasındayken işim pek kolay olmuyordu ama şuan benden mutlusuda yoktu.

"Yemek yemeğe gidelim o zaman?" kafamı aşağı yukarı salladım. "Olur." memnun olmuş bir şekilde gülümsediğinde ellerimi bırakıp kapıyı açarak önden geçmemi sağladı. Merdivenden inerken müzik sesinin olmadığını farkettim. Ayrıca evde Jungkook ve ben dahil 8 kişi dışında kimse yoktu. Jungkook' a döndüm. "Herkes nerede?"

"Hoseok kendini kötü hissedip partiyi sonlandırmış." kaşlarımı çattım. Neden ki? "Boşver şimdi gidelim hadi." bir şey söylemeden kalan basamaklarıda indiğimde TaeHyung' u hızlıca yanımıza geldi. "Chaeyoung, nasılsın?" gülümsedim ve TaeHyung' un saçlarını karıştırdım. "İyiyim sorun yok."

"Eminsin değil mi?" kafamı salladım. "Hoseok hyung onu tanımıyormuş bile kuzeninin arkadaşı olduğu için gelmiş doğum gününe."

"Önemli değil. Kimse böyle bir şey olacağını bilemezdi Tae. Asıl suçlu olan benim Jungkook' un söylemesine rağmen ısrar edip üzerine birde aptal gibi ona inanıp, onunla konuştum. Doğrusu bu kadar ileri gideceğini beklemiyordum."

"Dikkat etmelisin bundan sonra. Takık manyağın teki." kafamı salladım. "Yemeğe gidiyoruz, sizde gelsenize?"

"Hyunglara sorayım."

"Tamam, bekliyoruz." yaklaşık beş dakika sonra hepsi geldiğinde başımı eğdim. Cidden benim yüzümden Hoseok' un doğum günü mahvolmuştu. Kendimi kötü hissediyordum. Omzuma dokunan elle kafamı kaldırıp karşımda ki Hoseok' a baktım. "Senin suçun değildi. İyiysen sorun yok. Ayrıca bende onu partiye aldığım için özür dilerim." gülümseyip kafamı aşağı yukarı salladım.

Hepsi çok iyi insanlardı gerçekten. "Hadi gidelim ya bence çok açım." YoonGi' ye bakıp kırkırdadım. hepsiyle yeni tanışmama rağmem yıllardır tanışıyor gibiydik resmen. O kadar sıcak ve cana yakınlardı ki hemen ısınmıştım onlara. Normalde kolay kolay arkadaş edinebilen biri değildim zaten. Edinmeye çalıştığımda ise Baekhyun' da olduğu gibi elime yüzüme bulaştırıyordum. Ama onlar farklıydı. İçimden bir his hep beraber bir aile olacağımızı söylüyordu. Gerçi onlar zaten bir aileydi ama benide o sıcak gülümsemeleri ile ailelerine katacak gibiydiler. Hoş şikayet eden de yok.

...

Merhabaaaa! Bölümü atmayı unuttum çok özür dilerim :(

Bu bölümü Tokyo yazdı. Bende sonuna sadece not ekliyorum. Umarım bölüm hoşunuza gider. I Purple You 💜

By:Tokyo


✔️°Make İt Right° » Rosékook✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin