SÜT MISIR ➵ texting

ten

Üzerime yapışıp saatlerdir beni bırakmayan heyecan ve gerginlik her bir hücremi tek tek titretirken sakin olmaya çalışarak derin nefesler aldım ve arka bahçenin en gölge tarafına çömelip öylece beklemeye koyuldum.

Bir kere daha anlamıştım, zaman gerçekten hiç durmuyordu.

Stresten terleyen avuçlarımı kotuma sildikten sonra telefonumu bir kere daha kontrol ettim. Onun gelmesine tahmini ne kadar olduğunu hesaplamaya çalışıyordum. Ancak bu konuda çok kötüydüm, nasıl oldu bilmiyorum ama bir saat kırk beş dakika bulmuştum sonucu.

Bahçede bir hareketlilik olduğunu hissettiğimde başımı kaldırmadım, Oğuz'un gelmiş olduğunu anlamıştım zaten. Kısa ve kaçamak bakışlar atıp gözlerimi başka tarafa çevirdiğim sırada, o ise salak gibi bana bakmaya devam ediyordu. Birkaç adımda yanıma yaklaştı ve tam önümde diz çöktü.

"Depresyona girdiğin için mi bu haldesin yoksa aradığım kişi misin?"

Ona bomboş bakışlar atarken kıvırcık saçlarını daha da dağıttı ve yere oturup bağdaş kurdu. Anlaşılan cevabı ilk defa kendi kendine anlamıştı. Bir süre beni izlediğinde rahatsızlıkla olduğum yerde kıpırdandım ve bacaklarımı mümkünmüş gibi daha da kendime çektim.

"Neden karşısına çıkmıyorsun ki?"

"Nasıl çıkayım?" Ellerimi havaya kaldırıp kıpkırmızı olduğuna yemin bile edebileceğim boynumu gösterdim ona. "Bu, resmen sadece senin beni göreceğin için oldu. Onun karşısına çıksam büyük ihtimalle stresten ölürüm,"

"Bir de cesaretsizlikten." Cümlemi sessiz kelimelerle tamamladığımda, yeniden bir sessizlik oluştu aramızda. Sonunda ne düşündüğünü anlamak için bakışlarımı yeşil gözlerine çevirdiğimde, yüzündeki gülümsemeyi görüp biraz daha rahatladım.

"Bana yardım edecek misin?"

"Evet," Serçe parmağını havaya kaldırıp havalı bir şekilde gözlerini kıstı. "Delikanlı olmak için dürüst olmak şart."

Ona, uzun zamandır hiç yapmadığım kadar büyük bir sevinçle gülümsedim ve ellerimi bir çocuk gibi çırpıp ayağa kalktım.

"Öyleyse anlaştık!"

"Anlaştık, yelloz."

——

Süt

Oğuz, vaz mı geçsek?

İyi de bu çok saçma! Gerçekten tuhaf fikirlerin var.

Yelloz

Ne vazgeçmesi kızım?

Bak sen bir dene de gör, erkek nasıl düşürülürmüş öğren öğren.

Süt

Ben hiçbir yerde bir erkeğin koluna çarpınca düştüğünü görmedim ama.

Benim planlarımı uygulamalıydık.

Yelloz

Sen koskoca MC Ogi'ye güvenmiyor musun?

İyi de niye yardım istedin o zaman paçoz?

Süt

Ne bileyim ben senin Disney hayal gücüne sahip olduğunu?

Yelloz

Bana bak Lila, seni bir tehdit edersem görürsün.

Süt

Tamam canım arkadaşım,

Ben şimdi kantine doğru ilerliyorum.

Yelloz

Ha şöyle.

Önüne bak gerizekalı.

Lila, gerçekten aptalsın kızım sen.

Neyse, en azından rol yapmana gerek kalmadı, bayağı kafa göz daldın çocuğa.

Hadi siz kardeş kardeş oynayın bakalım.

Yelloz seni.

🥛

Oğuzbebeğim yine harikalar yaratıyor.

Cedi'de ellerinizden öper yani.