fourteen

11.7K 542 69
                                    

Okulun geniş ve insanlarla kaplı koridorunda durmuş, öylece etrafa bakarken kızlar kendi aralarında kesinliğini savundukları bir mesele hakkında tartışıyorlar ve gülüşüyorlardı. Ben ise yaslandığım kalorifer peteğinden gözümü hiç çekemediğim tarafta takılı kalmıştım. Kardelen ve onun grubuna bakıyordum uzun dakikalar boyunca.

Okula üç gün önce nakil aldırıp yeniden sahalara dönen Kardelen'e. Bu sürede ise herkesle kaynaşmaya çalışmış ve kısa sürede dikkatleri üstüne çekmişti.

Aferin, çatal bıçak seti kazandın gerizekalı.

Onun bana olan bakışları, her göz göze geldiğimizde bana nispet yapıyormuş gibi hissettiriyorken Cedi ise çoğunlukla sınıftan çıkmıyordu ya da biz hiç karşılaşmıyorduk. Benden bir yaş büyük olduğunu ve üniversiteye hazırlandığını da düşünürsek sınava hazırlanıyor olabilirdi. Tabii eğer bir üniversiteye gitmek istiyor olsaydı.

O, basketbol kariyerinin peşinden koşmak istiyordu.

Derince bir nefes üfleyip saks mavisi kazağımın boğazını çekiştirdim. Gerçekten canım sıkılıyordu bu konuyu düşündükçe.

"Kızım ne bu halin ya? Azıcık neşelen, bırak artık şu sallamayı."

"Sen tartışmana dön bakayım."

"Olmaz," Küsmüş gibi kollarını göğsünde birleştirdi. "Hâlâ Abdülhamit'i savunuyor bu gerizekalı bana."

"Tartıştığınız konu gerçekten bu mu?"

"Haklı," Hazal yanıma gelip kolunu omzuma attıktan sonra Papatya'ya ithafen konuştu. "Sizin şu an oturup Kardelen'in kıçını mı yoksa memesini mi keseniz gerektiğini düşünüyor olmanız lazım."

Hazal'ı sinirle iterken dediği şeye gülmeden edememiştim ancak hiç hoş değildi, gerçekten. "Acaba ciddi olmayı tahminen kaç yaşında öğreneceksiniz?"

"Ben olgun sevmiyorum canım."

Gerçekten olmamış bunlar, hiç olmamış.

Konuşmamızı yarıda kesen şey, Hazal'ın beni dürtmesiydi ve gösterdiği yere baktığımda kısa bir anlığına kalbim tekledi. Cedi ve arkadaşları buradaydı, bizim gibi bir kenara çekilmiş konuşuyorlardı. Gözlerim Kardelen'i bulduğunda direkt olarak bana baktığını gördüm, neden bilmiyorum ancak bana karşı saçma bir tutumu vardı ve gerçekten çok iticiydi bu durum.

"Kardelen Cedi'nin yanına gidiyor."

"Görebiliyorum Şeyda." Cedi'nin yanına ulaştığında, onun ne kadar kasıldığını ve bu durumdan ne kadar rahatsız olduğunu görebiliyordum. Kızlar bile susmuş, öylece olacakları izliyorlardı.

"Ben daha fazla bu tabloyu izleyemeyeceğim, ressamı gerçekten çok zevksizmiş."

Yaslandığım yerden ayrıldım ve koridorda onların yanından geçerek merdivenlere yöneldim. Tam yanlarından geçtiğim sırada Cedi'nin koyu bakışlarıyla karşılaşmak ise gerçekten her şeyi daha da zorlaştırıyordu.

——

Süt

Gerçekten anlayamıyorum.

Burada ne işi var?

Yelloz

İlk defa seninle aynı fikirdeyim.

Tamamiyle Cedi'yi tekrardan kendine bağlayabileceğini falan sanıyor.

Süt

Çok aptalca.

Peki muhteşem fikirlerinizin bu olağanüstü hal karşısında ortaya koyabileceği harika bir plan var mıdır Oğuz Bey?

Yelloz

Prensip olarak yılanlarla iletişime geçmiyorum ama,

Tam da şu an yılanların anasıyla mesajlaştığıma göre belki bir şeyler düşünebilirim.

Süt

Kardelen'le konuştuğunu bilseydim seni rahatsız etmezdim paçoz şey.

Yelloz

Sus kız, cadı.

Süt

Bir şeyler yapmam lazım Oğuz.

Bir şeyler yapmalıyız. Bu kız çok yelloz ama ya!

Yelloz

Haklı tespit.

Eh o zaman biz bi' onu halletmeye çalışalım.

Şeytanın biri için düştüğümüz hallere bak.

Süt

Sen bir tanesin!

Hadi o zaman benden de sana beleşe süt. İç de biraz boyun uzasın.

Yelloz

Dedi Yer Elması.

Yerden bitmesin kızım, kabullen artık bunu.

Süt

Aman be.

Antipatiksin Berkan, antipatiksin.

Yelloz

Hadi anacım hadi.

Sağdan gazlıyoruz.

🥛

Cedi bir gelsene seninle bir şey konuşucam

SÜT MISIR ➵ textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin