"Lila, elindeki sepeti bana verir misin?"
Derin bir nefes üfleyerek Cedi'nin suratına baktım. Sinirli gözükmeye çalışıyordum ama yeni kestirdiği saçları ve üzerindeki tatlı pembe sweatiyle ciddi kalmak hiç kolay değildi. Omuzlarımı düşürdüm.
"Ben taşıyabilirim Cedi! Hem o kadar da ağır değil." Başını iki yana sallayıp yavaşça eğildi ve elimdeki sepeti alacağı sırada yanağıma bir öpücük kondurdu. Al işte, yine aynısını yapıp beni deli etmeye çalışıyordu. Kandırıyordu resmen beni.
"Ben taşımak istiyordum belki?"
Bugün hava, mart ayına girecek olmamıza rağmen çok güzeldi. Etraf aylar sonra ilk defa cıvıl cıvıldı ve Oğuz, bunun şerefine herkesi toplayıp pikniğe gelmeyi teklif etmişti.
Daha doğrusu tehdit etmişti.
Gelmeyen herkesin evinde bir gece kalacağını söyleyince ailelerimiz bizi göndermişti zaten...
Ve fikri kendisi ortaya atmış olmasına rağmen gölgelik alana kurduğu salıncağa yayılmış bir vaziyette gölü izliyordu kendisi. Kötü bakışlar attım ona. Bana dil çıkardı ve gözlerini kapattı keyifle.
Bu çocuk hiç iflah olmayacaktı anlaşılan.
"Yağız ve Deniz, şu topu bırakacak mısınız artık?! İki saattir şuraya çakıyı çakmaya çalışıyoruz, bir yardım etsenize be!"
Şeyda, bulundukları yeri gelen topu elindeki bıçakla beraber tutarken parmağını sallayarak onlara baktı. Yağız ve Deniz'de birbirlerine bakarken gerçekten ürkmüş görünüyorlardı.
Papatya, Şeyda'nın elindeki bıçağı aldı ve her zamanki salak bu, bakışlarından attı ona. Gülümsedim onlara ve yere serdiğimiz örtünün üzerine koydum eşyaları. Cedi'de sepeti bir kenara bırakırken Papatya'nın elindeki bıçakla Oğuz'un yanına doğru ilerlediğini görmüştüm. Gözlerim açıldı sessizce.
"Kalk çabuk şuradan. Kalk, kalk." Oğuz'un da gözleri benim gibi büyürken Yaprak hemen arkasından ilerleyip salıncağı çevirdi ve Oğuz yere yuvarlandı.
Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.
"Benim gibi mükemmel birine bu vicdansızlık yapılabilir mi?" Dudaklarını büzerek yuvarlana yuvarlana geldi yanımıza. Allah'ım, sen bu kulunu yaratırken geriye kalan diğer insanları da düşünüp sadece serpiştirdin mi Yarabbim?
Sepetteki çilekleri yemeye başladı bu sefer yattığı yerden.
"Matematikçi Akın Hoca'yı kaybetmişiz..." Hazal'ın sözleriyle gözlerim açılırken Papatya, Şeyda ve Hazal aynı anda üzüntü dolu bir, "Ne?!" nidası döktüler. Akın Hoca; okulun en yakışıklı, en kibar, en şeker ve en nazik insanıydı!
"Hemde Filiz karısı yüzünden!" Elimi alnıma koyup üzüntüyle örtünün üzerine yattım. Kızların hepsi telefonlarına sarılmış bir vaziyette gözleri dolu dolu ekrana bakıyorlardı. Yaprak, yanıma gelip fotoğrafı gösterdi. Gülmek ile ağlamak arasında fotoğrafa baktım.
Nasıl evlenebilirdi bu kadınla bu adam?!
"Masadan tek tek eksiliyordu dostlar..."
Üzüntüyle birbirimize sarıldık Yaprak'la. Açıkçası yüreğim sızlamıyor değildi. O sırada bizi dikkatle izleyen Cedi'ye baktım. Dudaklarımı birbirine bastırmak zorunda kaldım gülmemek için.
Gün boyunca öylesine eğlenmiştim ki, Cedi'den uzak kaldığım o iki haftanın acısını çıkarmıştım resmen. Arabadan inmeden önce derin bir nefes alıp gülümsedim ve başımı ona çevirdim.
"Her şey için teşekkür ederim..." Saçımın kenarına taktığı lila çiçekle beraber ona bakıyordum. İçimde o kelebeklerin uçtuğunu hissetmek tuhaftı. "Çok güzel bir gündü.
Gülümseyerek kahküllerimi düzeltti ve gözlerime baktı.
"Asıl ben teşekkür ederim... Her şey çok güzeldi."
Ona özlem dolu gözlerle bakmadan edemedim. Kardelen'in yanında olduğu anlar aklıma geldikçe geriliyor ve üzülüyordum açıkçası. Yine de bir şey demedim ona. Yanımda olduğu için minnettardım...
"O halde yarın görüşürüz..."
"Lila." Arabadan inmek için hareketlendiğim esnada ismimi seslendi. Gözlerimi kırpıştırarak ona baktım. Bir süre ne yapacağını bilemeyerek durdu öylece.
Ardından yavaşça yaklaştı. Gözlerim onu takip ederken nefesimi sıkı sıkıya tuttum. Biraz daha yaklaştı ve aramızda hiç mesafe kalmadığı anda dudağımın üzerine bir öpücük kondurdu.
Vakti ya da bulunduğum anı düşünmezken sakince geri çekildi. Dudaklarını hoş bir gülümseme kapladı.
"İyi geceler güzelim..."
Gece boyunca yalnızca gülümseyerek tavanı izlememe sebep olacağı için ona kızamıyordum bile. En güzel gecemin olacağını bilerek yanından ayrıldım...
🥛
yazarımız şöyle bir sahne yazmadı da demezsiniz, değil mi artık 🥺
fark ettiyseniz yavaş yavaş yaklaşıyoruz finale. kalbim bir buruk değil diyemem ama sizin için yepyeni bir fikrim var. her birinizi orada da görmeyi çok istiyorum.
şimdilik kendinize iyi bakın, beklemede kalın! 🤍🍓
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÜT MISIR ➵ texting
Teen FictionSüt: Sanırım aramızdaki boy farkından dolayı beni göremiyorsun Mısır, Süt: Yoksa kör olduğunu düşünmeye başlayacağım. süt mısır, Cedi Osman 230620 | 171120 TAMAMLANDI. 020720 | #texting'te 1. 180820 | #cediosman'da 1. 310820 | #hayran'da 1. 020920...