thirty eight

6.8K 310 60
                                    

Her seferinde olduğu gibi büyük alana toplanmış öğrenciler ve ileride bekleyen oyuncularla beraber koyu bir kalabalık oluşmuş, insanlar heyecanla birazdan oynanacak maç için tartışıyorlardı. Papatya kolumu tutarak beni biraz kenara çekti ve insanlardan biraz uzak olsa da onları daha iyi görebileceğimiz bir yere geçtik.

Sessizce, ileride konuşan Cedi ve Kardelen'i izledim. Hemen biraz gerilerinde durup Oğuz'la konuşan fakat son zamanlarda hiç gülümsemeyen Sanem'i de görmüştüm. Havin yoktu herhalde, sıkılmış gözüküyordu.

Bakışlarımı onlardan çekip Papatya'ya verdiğimde elimi tuttu. "Gerçek bile değil, üzme artık kendini." Başımı aşağı yukarı salladım ve derin bir nefes aldım. Cedi'nin şu an onun yanında olması...

Sakin kalmaya çalıştım.

Sanem, Kardelen'e bir şeyler söyledi fakat Kardelen'in umursadığını düşünmüyordum. Ve beklenilen oldu, Kardelen'den Cedi'ye bir başarılar sarılması...

Cedi ile gözlerimiz birleşmişti. Gözlerimi çekmedim ondan fakat o, Kardelen'in kollarını çekti yavaşça. Sanem'in ona baktığını da fark etmiş olacak ki, başıyla selam verdi ve maç için takım arkadaşlarının yanına döndü.

Derin bir nefes aldım.

Sadece sabretmem gerekiyordu. Şurada onlara dayanmam gereken son birkaç ayım kalmıştı.

Alana seslenen hocalar, herkese bağırıp yerlerine geçmesini söylediler. Tribün yavaş yavaş dolarken Sanem, Kardelen'in ardından yürüyor ve bir yandan da sahayı izliyordu. Yan tarafımızda bir yerlere oturdular ve maç başladı.

Maça karşı o kadar ilgisizdim ki, her basket atıldığında hangi taraf atmış diye başımı kaldırıp bakıyordum sahaya sadece. Bizim okulun takımı, ufak bir farkla önde ilerlerken bu fark, bir eşitlenip bir artıyordu.

Maç sonuna kadar denge aynen bu şekilde devam ederken hakem maçı bitirdiğini belli eden düdüğü çaldığında, maçın en büyük farkıyla gelen galibiyetimizin sesi dolmuştu tribünlere. Gülümsedim, sevinçle tezahürat yapan insanlara karşı. Ardından başımı çevirdim yana. İlk gördüğüm şey ise, çok da şaşırtmadı. Koşa koşa Cedi'nin yanına giden Kardelen'in arkasından adımlayan Sanem.

Sadece biraz daha onları izledim. Gözlerim Kardelen ve Cedi konuşurken onları izleyen Sanem'deydi. Yanına Oğuz geldi fakat umursamadı. Yalnızca onlara baktı.

Aynı ona attığım fotoğrafta olduğu gibi, itilmiş hissediyor olmalıydı.

Kardelen'in yanında neredeyse o kadar etkisizdi ki, Cedi'nin yorgun bakışları onu bulamadı bile. Kardelen gülümserken o, bakışlarını yere düşürdü.

O an daha da emin oldum. Hırslı ve öfkeli gözlerinin yansımasında bir tek Kardelen'i görürken başını çevirmesine neden olacak bakışları Cedi'ye atıyordu.

Sanem...

Sanem, Cedi'yi seviyordu.

🥛

Hepinizin ağzının açık kaldığına eminim çünkü neden, bilmiyorum ama ben bile yazarken öyleydim...

Bu yüzden sizi hiç bekletmeden diğerki bölüme davet ediyorum. Her şeyi yavaş yavaş çözme vakti!

SÜT MISIR ➵ textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin