34: Cennet ve Cehennem

30.2K 1.3K 723
                                    

SELAMMM! NASIL GİDİYOR? ARAYI ÇOK AÇMADAN BÖLÜM YAZIP ATAYIM DEDİM. :)) ARKADAŞLAR BİR ÖNCEKİ BÖLÜME 85 YORUM GELDİ VE GERÇEKTEN HEVESİM KIRILDI. BU BÖLÜME 300 YORUM GELMEDEN YENİ BÖLÜM GELMEZ HABERİNİZ OLSUN. SİYULEYTIR!

Yedinci Ev - Anlat Ona

Araba beyaz çizgilerle iki ayrılmış çift şeritli yolun üzerinde hızla kayarken cama düşen yağmur damlaları tok bir ses çıkartıyorlardı. Gümüş mavisi büyük bulutlar birbirlerinin üstüne binmişlerdi ve gök aralıksız bir şekilde bulutlarla kaplıydı.

Direksiyonu rahatlıkla kavramış olan Ateş pür dikkat yolu izliyordu. Sanki nereye gideceğimizdem emin gibi bir tavrı vardı. Sadece başımla arkaya döndüm ve boş arka yolcu koltuğunun üzerinde duran kalın kapaklı deftere baktım.

Deftere uzunca bir süre bakarken hakkında hiçbir şekilde tahmin yürütülmemiş ve tekrar önüme dönüp yolu izlemeye koyulmuştum.

Arabanın müzik çalarından yükselen Dolu Kadehi Ters Tut'un Yapma n'olursun şarkısını duyduğumda istemsizce dudağımı sola kaydırıp yolu izlemeye devam ettim.

Ateş birden şarkıya eşlik etmeye başlayınca ona döndüm. "Dediler seni, sordu yine biri kalbin masmavi denizler gibi."

Dudaklarımdan değil kalbimden sıyrılan ses "Bunu duyduğumda ben öldüm binevi, inan ki, inan ki...." diyerek Ateş'e eşlik ettiğinde heyecanlanmıştım.

Ateş kısa bir süre başını bana çevirdi ve benim durduğum yerden şarkıya eşlik ederek devam etti: "Sıcacık teni, kıvrımlı beli, nasıl unuturum ki boynundaki o beni?"

Gülümsedim.

"Bunlar yine başımı döndürmeli." dedim.

Zor ki, inan ki...

"Dönemem geri," dedi.

Başını tamamiyle bana çevirmişti ve gözleri resmen gözlerimin içine mutluluk aktarıyordu.

"Olmalıyım deli," dedim.

"Girmişse kalbine bambaşka biri."

Avucumun arasına koltuğu aldım ve koltuğun derisini sıkarken "Hatırımda gittiğin gün dün gibi inan ki, inan ki." diye mırıldandım.

"Zor," Dedi uzata uzata.

"Çok zor..." diye ekledim onun üstüne.

"Yapma ne olursun!" diye aynı anda bağıra bağıra söylemeye başladığımızda istemsizce küçük bir kahkaha dudaklarımın arasından sıyrıldı.

Sesi huzur veriyordu.

Gözlerni gözlerimden tek bir saniye ayırmadan "Bırak o yerimi doldursun," dediğinde buruk bir şekilde gülümsedim.

Kaşlarımı kaldırıp ona imalı imalı bakarak "Bana ihtiyacın olursa sarıl ona elbet unutursun." diye söyledim.

Bu büyüleyici anın büyüsünü bozan telefon sesi kulağıma dolduğunda Ateş parmaklarını teybin üzerine götürdü. Şarkının sesini hiç duyamayacağımız kadar kısarken telefonumu montumun cebinden çıkardım ve arayanın kim olduğuna baktım.

Berfin'di. Derin bir nefes aldım ve merakım beni yiyip bitirirken telefonu açıp kulağıma götürdüm.

"Maral?" Berfin'in tarafından yükselen sesle kaşlarım istemsizce çatıldı.

"Efendim Berfin?" dedim Berfin onu duyduğumu anlasın diye.

Berfin vakit kaybetmeden bir soru işaretini daha üzerime yıktı. "Neredesiniz?"

+18 Kötü Çocuklar AğlamazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin