1. Bölüm| İlk An

44.9K 1.1K 672
                                    


Onu yarı yolda bırakmayacak karakterler arayan tüm okuyucularıma, sevgilerle. 


1. Bölüm | İlk An

Hypnotic, Zella Day

🌲

Onu ilk kez gördüğüm rüyadayım, motorun üstünde duruyorum. Hava karanlık, çok karanlık. Gök yüzünde bir yıldız bile yok, hepsi karanlığın ardına saklanmış çünkü ışık tam karşımda, uzakta ama bir o kadar da yakınımda. Hava soğuktu, çok soğuktu ama karşımda bana gülümseyen bir kadın vardı, yüzü güneş kadar parlak gülüşü güneş kadar sıcaktı. Gözlerini gözlerimden çektiğinde rüya son buldu. O rüyanın peşinden koştum, çok koştum ama Bin kez dalsam da rüyaya o rüyayı ve o güneşi bir daha bulamadım.

Sonra bir rüyada o kadınla tekrar karşılaştım.

Zeyd Vuran

🌲

Başlangıçtayız.

Mavi'nin yeşile karıştığı o ilk anda.

Hatalar, göz göre göre yapılan en büyük iradesizliktir. Birçok insan hatalara koşar sonucunu bilmeden, düşünmeden ve buna rağmen pişman olacağını bile bile koşmaya devam eder.

Bazısı alışır yaptığı hatalara, hatalar onun hayatı olmuştur.

Bazıları ise hatadan dönmek için daha fazla hata yapar ve kendini bir bataklığa saplanmış dibe çekilirken bulur.

Çekene bakmak için kafasını eğdiğinde ise bataklıkta olmasını hiç beklemediği berrak bir su görür. O su da yansıyan yüz, kendisinindir.

Hayatın bizi nereye sürükleyeceğini bilmek mümkün değildi ama bataklığa battığınızda bunu bilmemeniz de aynı şekilde mümkün değildi.

Başta fark etmeyebilirsiniz belki, çünkü o da her yol gibi düz görünür. Batmaya başlayana kadar fark edemezsiniz bunu, ayağınız kirlense de aldırmazsınız çünkü bu devir de her yol kirletir ayaklarınızı.

Ama bataklık, sadece ayaklarınızı kirletmekle kalmaz. Bedeninize yayılır ve sizi karanlığa çeker. O karanlıktan sizi kurtarmaya kim gelirse gelsin kendisini sizin gibi bir bataklıkta bulacağından sizi kimse kurtaramayacağı gibi, kurtarmaya geleni de kimse kurtaramaz.

Böylece hepiniz dibi boylar karanlığa mahkûm olursunuz.

Eğer biri size bataklığa değmeden el uzatmazsa.

Ben, şimdiye dek karanlıktan uzak adımın anlamı gibi günahtan kaçınandım. Benim geleceğim aydınlıktı, parlaktı. Karanlık yollar ise aydınlığa hiçbir zaman çıkmazdı.

Bu yüzden yolum da baktığım yerler de hep aydınlıktı, aydınlık olmak zorundaydı. Çünkü ben karanlıkta yürümeyi bilmiyordum. Karanlıkta görebilecek kadar karanlığa alışmak ve orada yaşamak zorunda kalmamıştım.

Ta ki bir çift göz de huzur bulana kadar. Karanlık bakan bir çift gözün, karanlık ormanlarına âşık olana kadar.

O ormana adım attığım ilk an ışığımın yavaş yavaş sönmeye başladığını hissetmiştim ama sizin de tahmin edebileceğiniz gibi Karanlıkta bataklığa batana kadar bataklığın üstünde yürüdüğünüzü anlayamazdınız. Ben de bilmiyordum, batana kadar anlamamıştım da.

Karanlıkta bataklığa batana kadar bataklığın üstünde yürüdüğünüzü anlayamazdınız.

Anladığımda da geç olmuştu ama yine de baktığım her yer, benliğimi oluşturan her şey o kadar aydınlıktı ki, bu karanlık benim ışığımı söndüremedi.

VALENS Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin