will never be forgotten

1.2K 116 108
                                    

"Yeni yıl geliyor!"

Justin giydiği Noel Baba kostümünden çok memnundu ve kafeyi açtığımızdan beri tek yaptığı etrafta koşturmaktı. Arada bir yanımıza gelip tekrar müşterilere kaçıyordu. Neden Noel Baba kostümü giydiğine dair en ufak bir fikrimiz olmamakla beraber o müşteri çektiğini savunuyordu.

Tamamen yalan. Küçük bir çocuk bugün Justin'i görünce ağladı.

"Neredeymiş Noel Babasının biricik geyiği?" diyen Luna, Sally'ye yaklaşıp dalga geçer bir halde kolunu omzuna attı. Sally'yse gözlerini devirerek kolunu itip "Benden uzak dur. Mümkünse Noel Baba'yı da uzak tut." demişti.

"Ne o? Sen Kül Kedisi mi olmak istiyordun yoksa?"

"Hayır ama sen masaldaki kıskanç kardeş olmuşsun çoktan."

Luna'nın Sally'ye atlayacağını fark ettiğimde aralarına girip iki kolumla onları birbirinden uzak tuttum.

"Hanımlar, yeter. Sally sen yeni müşterilere bak."

"Sabahtan beri ben koşturuyorum zaten. Sigara molasına çıkacağım."

"Nikotin beyinli salak."

Sally, Luna'yla başa çıkamayacağını anlayınca ona bir orta parmak göstererek arka kapıya yöneldi. Gitmesinin üstüne rahat bir nefes bırakan Luna bana "İyi misin?" diyerek seslendiğinde ona bakmıştım.

"Gayet."

"Hazel... Keşke bugün başlamasaydın. Kafanı dağıtmanın yolunu bulurduk."

"O sikinin keyfine bakarken ben kendimi mi üzeceğim Luna? Bittiyse bitti." Bitmemiş, bu da bir yalandı. Gram üzüldüğümü hissetmememin sebebiyse üstümdeki kara bulutlardı. Hepsi çekildiğinde yine acımla başbaşa kalacaktım.

Ama başımı dik tutmak istiyordum. İhanetini unutmak mümkün değil, Zayn'in yüzü aklıma gelince bile yüzümü buruşturasım geliyordu.

Aptal.

Justin'le arabaya binince arkamdan seslenmiş ama onu duymazdan gelerek yola devam ettiğimizde peşimize takılmıştı. Neyse ki bir şeylerin ters gittiğini ve ondan kurtulmak istediğimi anlayan Justin arabayı bir yerlere sapmış, daha önce hiç görmediğim yollardan Luna'nın evine gitmiştik.

Sarhoştu. Bunu ilk bakışta anlamıştım, kucağındaki kızı tutarken, onun boynunu sömürürken, ama bu bir bahane değildi. Bir saat önce beni yanına çağırırken bir saat sonra kucağına başkasını alması karaktersizlikti sadece.

Sürekli beni aramış, nerede olduğuma dair mesajlar atmıştı. Evime gittiğini biliyordum. Luna'yla kaldığım için kendimi şanslı hissetmiştim çünkü yüzsüzlük yaparak bir de kapıma gelse ikimizden biri hastanelik olurdu. Ona daha fazla katlanamayınca numarasını engelledim. Aynı şekilde Luna'nın telefonundan da engellemiştik, o numaradan kendisine ulaştığımı bildiği için birkaç kez aramıştı.

"Böyle devam et ve ona neyi kaybettiğini göster."

"Ona pişman olmasını isteyecek kadar önem vermiyorum, tavsiyen için teşekkürler. Müşterilere bakacağım."

Justin'in "Hohhohho!" seslerini dinleyerek geçirdiğim dakikaların sonunda en köşedeki masada oturan kadın bana doğru elini kaldırdığında ona ilerledim. Tahminimce ellili yaşlarında, oldukça bakımlıydı. Giydiği mavi elbise vücudunu sarmış, yandaki sandalyeye kalın bir kaban bırakmıştı.

"Hoşgeldiniz," dedim yüzüme zorakî bir gülümseme koyarak. "Ne istersiniz?"

"Seni burada ilk kez görüyorum. Yeni mi başladın kızım?" Demek ki ben çalışmazken buranın daimi müşterilerinden biri olmuştu.

common • zaynHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin