Saat gece yarısına doğru geliyor ve ben Zayn'in göğsüne yatmış bir şekilde karşıdaki televizyonu izliyordum. Onun filme odaklandığına emin değildim, daha çok telefonuyla uğraşıyordu. Benimle bile konuşmadığı için önemli bir işi olduğunu düşünsem de merak ediyordum.
"Sıkıldım."
"Benjamin Button'dan mı? Nihayet aynı dili konuşmaya başladık."
Kaşlarımı çatarak sitemkar bir şekilde başımı göğsünden kaldırıp yüzüne baktım. Anında yüz ifadem yumuşadı, sikeyim. Beni kontrol altına alıyordu.
"Bu film bizim için özel."
Yüzüne sevimli bir gülümseme yerleştirip sesini incelterek konuştu. "Aşkım, bak beraber izlediğimiz ilk film! Ne kadar da romantik! Bradd Pit 80 yaşında doğuyor. Ağlayacağım."
Göz devirerek filmi kapattım.
"Bunu mu söyledim ben? Deadpool'dan iyidir."
"İkisi bambaşka filmler. En azından Deadpool'da ihtiyar bir bebek yok."
"Şimdiden o kadar huysuzsun ki seni de göreceğim seksenlerinde. Mızmız bir bebek olacaksın."
"Ha," Telefonunu kapatıp koltuğa bırakarak sırtıma dökülen buklelerimle oynadı. "Beraber yaşlanacağımızı söylüyorsun yani."
Beni yakalamıştı.
"Seni huzurevine kapatmazsam, belki."
"Burası zaten benim huzur evim."
"Aşkım, ne kadar da romantiksin!" diyerek dalga geçtim. Kelimelerle oynamayı seviyordu.
"İddiaya girelim. Seksen yaş iddiası."
"Bir iddianın sonucunu öğrenmek için altmış yıl falan bekleyecek kadar sabırlı mısın cidden?"
"Evet?"
"Alzheimer'ı da hesaba kat. Birbirimizi hatırlamayacağız amına koyayım."
"Kazandım. Şimdiden bebek gibisin. Bir de Benjamin'e laf atıyorsun."
Göz devirip derin bir nefes bıraktı.
"Ben Brad'e bir-"
"Benjamin."
"Benjamin," Kısa bir baş sallamasından sonra devam etti. "Ben Brad'e bir şey demiyorum, ayrıca seksen yaşında da değilim. Gördüğün gibi hâlâ tam çıtırım."
Hâlâ Brad diyordu. O kadar umrunda değildi ki...
"Yani iddiaya girdik mi?"
"Girelim. Neyine?"
"Sen söyle."
"İyi. Kaybettiğinde bir de seksen yaşındayken dansını görürüz. Merak etme, dökülen parçalarını ben toplarım."
Resmen dalga geçiyordu.
"Acilen espri yapmayı bırakmalısın."
Ellerini iki yana kaldırarak teslim oldu. Beni kendine çekerek koltuğa uzandığında hemen üstüne yatmıştım, çenemi onun çenesine yaslayarak uzun kirpiklerini inceledim. Çok güzeldi. Manyak güzeldi.
"Louis'yle konuşuyordum."
Demek saatlerdir onunla mesajlaşıyordu. Normalde pek telefonuyla ilgilenen biri değildi, onu WhatsApp'ta bile çevrimiçi yakalamak neredeyse imkansızdı. İnsan sevmiyordu sanırım pek. Telefon görüşmeleriyle işlerini hallediyordu.
"Manita yaptığını düşünmeye başlamıştım. Bunu öğrendiğim iyi oldu."
"Louis'in telefonunda 'yakışıklım' diye kayıtlıyım. Seni ona kuma olarak getirdiğimi sanıyor."
![](https://img.wattpad.com/cover/195393637-288-k761927.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
common • zayn
أدب الهواةHer ne pahasına olursa olsun beni istiyordu ve o istediğini almanın bir yolunu hep bulmuştu.